Ergenekon savcısına Marlon Brando benzetmesi

İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı gazeteci Tuncay Özkan, ''Bana taktığınız kelepçe yüzünden siyasi görüşümü açıklayamıyorum. 'Hayır' diye meydanlarda bağıramıyorum'' dedi.

Özkan'ın, davanın filminin çekilmesi durumunda İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'i ancak Marlon Brando'nun oynayabileceğini söylemesi salonda gülüşmelere neden oldu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasında söz alan tutuklu sanık Cengiz Köylü, harp okuluna öğrenci yerleştirmek, yetiştirmek ve örgütün yöneticisi olmakla suçlandığını ifade etti.

Köylü, MİT belgesinde kendisine birtakım roller biçildiğini ancak böyle yönetici suçlamasının yer almadığını belirtti.

Reklam
Reklam

Eski Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek de tutuklu kaldığı sürenin 20 ayı aştığını belirterek, iddianamenin tamamen hayal ürünü olduğunu, kendisiyle ilgili bir şey bulunmadığını söyledi.

Tutuklu bulunduğu sürede aleyhine bir tane delil bulunamadığını ifade eden Özbek, ''Şu an rahatsız ve huzursuz yatıyorum. Kendimi işkence altında görüyorum. Bizi en çok endişelendiren budur. Niye yatıyorum? Bunu soruyoruz'' diye konuştu.

Herhangi bir ideolojinin adamı olmadığını, 1974'ten beri hiçbir partiye üyeliği bulunmadığını belirten Özbek, 12 Eylülde yapılacak halk oylamasıyla ilgili olarak ''20 maddenin hiçbiri irdelenmiyor. Parti ve sendikalar buna girmiyor. 'Evet' çıkarsa o zaman göreceğim sendikaların halini. Her iş yerinde 10 sendika olacak. Bitiriyorlar sendikaları. Bu madde çıkarsa ayakta kalamayacaksınız. Kimse bunun farkında değil'' dedi.

Gazeteci Tuncay Özkan da neden yargılandığını ve suçunu bilmediğini ifade ederek, ''Kendime gömlek arıyorum. Deli gömleği dışında giyecek bir gömleğim kalmadı. Onu da ben giymem'' diye konuştu.

Reklam
Reklam

CHP'yi ele geçirmeye çalışmakla suçlandığını ifade eden Özkan, CHP''den kendisine yapılan milletvekili teklifini kabul etmediğini söyledi.

Özkan, 1990 yılından beri Türkiye'deki asker, sivil bürokrat ve yargıçları tanıdığını ifade ederek, öldürülen gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun evine giden 3 kişiden biri olduğunu ifade etti.

''Balbay ile yaşadıklarımızı biliyor musunuz? Nasıl hala canlı kalabilmişiz?'' diyen Özkan, Uğur Mumcu suikastı raporunu yazdığını, bu raporun iddianamede yer aldığını, şimdi de bundan dolayı suçlandığını savundu.

Adalet, hakkaniyet ve eşitlik aradığını söyleyen Özkan, şöyle devam etti:

''Bu tutukluluk böyle olmaz. Yeni HSYK tezimi halkıma anlatamıyorum. Sizin bana taktığınız kelepçe yüzünden siyasi görüşümü açıklayamıyorum. 'Hayır' diye meydanlarda bağıramıyorum. Anayasa oylamasında 'evet' çıkarsa başka bir süreç, 'hayır' çıkarsa başka bir süreç yaşanacak. Siz bu süreçten etkilenmeyecek misiniz?''

Tuncay Özkan'ın konuşmasının ardından mahkeme heyetine başkanlık eden hakim Hasan Hüseyin Özese, ''Burada hukuki yargılama yapıyoruz. Hukuk dışı konuşmalar bizi bağlamaz'' dedi.

Reklam
Reklam

Özkan'ın, bu davanın filminin çekilmesi durumunda İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'i ancak Marlon Brando'nun oynayabileceğini söylemesi salonda gülüşmelere neden oldu.