Ergenekon Tanığından, Cihaner Ile Ilgili Soruya Tepki

Ergenekon davasında Odatv sanığı Soner Yalçın'ın telefonla konuştuğu bir kişiye "Cihaner'i milletvekili yapalım mı?" şeklindeki sorusu hatırlatılınca savunma tanığı gazeteci yazar Aslı Aydıntaşbaş tepki gösterdi. Asla Aydıntaşbaş, Soner Yalçın'ın telefonda konuştuğu A. A. isimli kişiye "Cihaner'i milletvekili yapalım mı?" diye sorduğunun hatırlatılması ve "AA siz misiniz?" diye sorulması üzerine "Bu Hiçbir ilgim olmayan bir şeye bulaştırılma çabasıdır.” diye konuştu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında savunma tanığı olarak dinlenen Aslı Aydıntaşbaş, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in sorusu üzerine Soner Yalçın ile tanıştığını söyledi. Savcı Pekgüzel, Ergenekon davası ile birleştirme talepli hazırlanan Odatv davası iddianamesinde Soner Yalçın’ın, ismi A. A. olan biriyle konuştuğunu anlattı. Pekgüzel daha sonra da tanık Aydıntaşbaş'a, “AA ‘İlhan Cihaner ile görüştüm onu yazacağım. Çok derin bir adam, klasik solcu yani’ diyor, Soner Yalçın ‘Milletvekili yapalım mı’ diye soruyor.” dedi. Pekgüzel sorusunu tamamlamaya fırsat bulamadan Aydıntaşbaş sözünü keserek bu konuyla ilgili soru sorulmasına tepki gösterdi.

Savcı Pekgüzel ise sorusunu bitirmesine müsaade edilmesini isteyerek, " AA siz misiniz?" diye sordu. Aydıntaşbaş bunun üzerine “Bunu sormanıza şaşırdım. İlhan Cİhaner’in CHP’ye geçeceğini yazmışım. İlhan Cihaner ile bir gazeteci olarak görüştüm. Bana 'Soner Yalçın nasıl bir adam?' diye sormuştu. Ancak bu diyaloğun iddianameye konulmasının kötü niyetli olduğu düşüncesindeyim Hiçbir ilgim olmayan bir şeye bulaştırılma çabasıdır.” ifadesini kullandı.

Eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında Ergenekon soruşturmaları kapsamında dava açıldığını ve dosyanın daha sonra ayrılarak Yargıtay’a gönderildiğini belirten savcı Pekgüzel, “Ben ‘derin bir adam’ sözünüzü soruyorum.” diye konuştu. Aydıntaşbaş ise “İlhan Cİhaner, tutuklanıp bırakıldıktan sonra CHP’ye gireceği konuşuluyordu. Cihaner ile röportaj yapmıştım. Ulusalcı, sloganvari konuşacağını düşünmüştüm. Solcu olduğunu söyleyen, sosyolojiyi bilen, sosyalist jargonla konuşan biriydi. ‘Derin bir adam’ sözünü bu anlamda söyledim, ‘derin devlet’ anlamında söylemedim” dedi.

Bu sırada tutuklu sanıklardan Hikmet Çiçek de ayağa kalkarak söz de almadan “Bu sorunun ne ilgisi var, bu soru niye soruluyor?” diye bağırdı. Başkan Hasan Hüseyin Özese de “Savcı bey birleştirme talepli dosyadan soru soruyor.” açıklamasını yaptı.

Deliller arasında yer alan 'Ergenekon-Analiz-Yeniden yapılanma belgesi' üzerinden sorularına devam eden Pekgüzel, “Bu belge ile Doğu Perinçek arasında nasıl bir ilişki kurdunuz? Perinçek ile röportaj yapmak nereden aklınıza geldi?" diye sordu. Aydıntaşbaş, “Bu belgeyi Doğu Perinçek’in yazdığı söyleniyordu. Yavuz (Donat) Ağabey ile konuşurken aklımıza geldi. Merkez medyada Doğu Perinçek, İşçi Partililer ve Aydınlıkçılar ile ilgili yayınlar yapılmaz. Kimse de Doğu Perinçek’e bu konuyu sormamıştı. İyi bir gazetecilik olduğunu düşünmüştüm.” diye cevap verdi.

Hakim Fatih Mehmet Uslu “Sizden önce Can Dündar, Ergenekon konusunda kitap yazdı. 2001 yılında Fehmi Koru, Taha Kıvanç adıyla yazdı. Aksiyon dergisinde yazılar çıktı. Bunlardan haberiniz yok muydu?” diye sordu. Aslı Aydıntaşbaş, gazeteci Can Dündar’ın kitabını okumadığını ve diğer yayınlardan da haberinin olmadığını söyledi.

Daha sonra da tutuklu sanıklar Oktay Yıldırım ve Mehmet Demirtaş'ın savunma tanığı olarak gösterdikleri Mesut Aydemir tanık olarak mahkeme heyetinin huzuruna çıkartıldı. Sanık Mehmet Demirtaş'ın sorumlu olarak çalıştığı LPG istasyonunda çalıştığını belirten Aydemir, "Emekli Astsubay Oktay Yıldırım da istasyona 3-4 günde bir gelir, gazını alır, çayını içer ve giderdi." dedi. Yıldırım'ın, Demirtaş'ın komutanı olduğunu belirten Aydemir, "Bu nedenle Mehmet ağabey Oktay Yıldırım'a 'ağabey' derdi. Mehmet Ağabey istasyonda olduğunda yazıhanede birlikte otururlardı. Çaylarını da ben götürürdüm." dedi. Savcı Pekgüzel'in ne konuştuklarını sorması üzerine konuşmalarını duyabilecek kadar yakınlarında bulunmadığını belirten Aydemir, "Herhalde havadan sudan konuşurlardı." cevabını verdi. Savcı Pekgüzel, "Ben size tahmininizi sormuyorum. Tanık olduğunuz konuşmalarını soruyorum." diye sorusunu yineledi. Tanık Aydemir ise tanık olduğu bir konuşmaları olmadığını söyledi.

Savcı Pekgüzel, sanık Mehmet Demirtaş'ın daha sonra manav olarak işlettiği dükkanın bulunduğu binada kimin oturduğunu sordu. Tanık Aydemir önce Mehmet Demirtaş'ın oturduğunu söyledi. Pekgüzel'in sorusunu yinelemesi üzerine tanığın, kendi dayısı Nevzat Demirtaş'ın oturduğunu söylemesi üzerine sanık Mehmet Demirtaş soruya itiraz etti. Savcı tarafından tanığın yönlendirilmeye çalışıldığını belirterek bu şekilde soru sorulmamasını istedi. Başkan Özese'nin yönlendirme şeklinde soru sormamasını istemesi üzerine savcı Pekgüzel, nasıl bir yönlendirme yaptığını anlayamadığını belirterek itiraza şaşırdığını söyledi. Başkan Özese ise "Genel olarak." cevabını verdi. Tanık Aydemir, Demirtaş ve Yıldırım'ın da sorularına cevap verdi.

Tanık Aydemir'in ifadesinin tamamlanmasının ardından geçtiğimiz günlerde rahatsızlığı nedeniyle ifadesine ara verilen tanık Emrah Özdemir tekrar gizli tanık odasına alınarak savcılıkta verdiği ifadesinin okunmasına başlandı.