SİLİVRİ (ANKA) - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarıyla hiçbir alakası olmadığını söyledi.
Cumhuriyet tarihinde kimseye böylesine yoğun, medya destekli siyasi bir komplo kurulmadığını belirten Tekin, "Siyasi diyorum, çünkü kanıtları çok açık" dedi.
Ele geçirilen bombalar ile aynı evde aylarca yaşayan Ali Yiğit'in İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nde, aleyhine ifade vermesi için zorlandığını iddia eden Tekin, şunları söyledi:
"Kendisini ilk kez Bayrampaşa Cezaevi'nde gördüğüm Ali Yiğit, ifadesini bizzat polisin hazırladığını, kendisinin bunu okumadan imzaladığını, bu esnada CMUK avukatının da orada hazır bulunmadığını ifade etti."
Avukat kimliği ile tanıdığı Alparslan Aslan ile toplam 3 veya 4 kez kısa süreli görüşmeleri olduğunu açıklayan Tekin, Danıştay saldırısından 1,5 yıl geriye dönük hiç görüşmediğini vurguladı.
İlk kez ismini Danıştay saldırısından sonra duyduğu, hakkında bir cümle bilmediği bir örgüt ile adının anıldığını kaydeden Tekin, şöyle konuştu:
"Ülkesini seven her Türk vatandaşı, büyük oyunu görüyor. Bu çimentoya kim sahip çıkıyor? Ordu, yargı ve ulusalcılar. O zaman bu güçleri, hedef tahtasına oturt, yıprat, zayıflat ve teslim al, sonradan emellerini tahakkuk ettir. Ama asla bunu başaramayacaklar."
-"DENİZ FENERİ SANIĞI OLMADIĞIM İÇİN MUTLUYUM"
Tekin, kendisini "seçilmiş" olarak niteledikten sonra "araç" olarak kullanıldığını da kaydetti. Kendi üzerinden ulus devleti savunan tüm güçlerin sindirilmeye ve yıldırılmaya çalışıldığını belirten Tekin, "Deniz Feneri Davası'nın sanığı olmadım. Ergenekon soruşturmasının bir ferdi olduğum için gurur duyuyorum. Dışarıda beyni kelepçeli olmaktansa, burada beynin hür olması huzur veriyor. Önümüze getirilen bu dava dosyası, bilinmeyen bir denklem gibi gözükse de çözümü çok kolay. Bu dava sizin adalet kılıcınızın bir darbesini bekliyor" diye konuştu. "Asrın Davası" denilen iddianamenin "trajikomik" olduğunu iddia eden Tekin, bu iddianamede "kin, öfke, para, iftira, porno, biraz darbe, biraz da cinayet söylentilerinin" olduğunu öne sürdü.
Veli Küçük ile 5 veya 6 kez açık hava toplantılarında bir araya geldiğini anlatan Tekin, "Beş dakika karşılıklı konuşmam olmamıştır. Yaklaşık 2 senedir sanki bir tecavüz sahnesi gibi, döndüre döndüre gösterilen o kare, sadece bir saygı nişanesidir."