Anadolu Efes’in Başantrenörü Ergin Ataman, TRT Spor’da katıldığı bir programda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Beşiktaş taraftarlarının kırgınlıklarını anlayabildiğini söyleyen Ataman, Galatasaray’a başkan olmayı düşünebileceğini ifade ederken Zeljko Obradovic ile aralarında geçenlerden de söz etti.
Ataman, “Beşiktaş’tan Avrupa’ya gitmiş olsaydım, herhalde bir kırgınlık olmayacaktı ama o şartlarda en iyi projeyi sunan Galatasaray’dı. Beşiktaş’ın salonuna her gittiğimde acı çekiyorum çünkü o salonda çok güzel duygular yaşadım. Kırgınlıklarını anlıyorum ama hakaret derecesinde yapılanları kınadım. Beşiktaş feda dönemini yaşadıktan sonra futbolun ne olduğunu, yöneticiğilin ne olduğunu bilen Fikret Orman’ın başkanlığında bir devrim yaşattı” dedi.
‘DURSUN ÖZBEK’E KIRILDIM’
Galatasaray’dan ayrılık süreci için de konuşan deneyimli antrenör, “Galatasaray’daki şampiyonluk sürecinde 3 milyon dolar kulüpten, 3 milyon dolar ise sponsorlardan karşılandı. Galatasaray’ın basketboldaki hızlı yükselişi bazı grupları rahatsız etti. Başkan her seferinde gurur duyduğunu ve arkamda olduğunu söyledi. Sezon sonunda teklif beklediğim ama başka hocalarla görüşüldüğünü duydum. Dursun Özbek’ten beni yanına çağırıp çalışmayacak olsa bile söylemesini beklerdim. Bu konuda çok kırıldım” diye konuştu.
Galatasaray’da başkan adayı olmayı düşündüğünü kaydeden Ataman, “İşletme mezunu, İtalyancası ve İngilizcesi ile az da İspanyolcası olan biriyim. 2026’da bir Galatasaray üyesi olarak başkanlık hayalim var elbette Galatasaray’da başkan olmak için 10 yılı tamamlamanız gerekiyor. 10. yılı tamamladığım zaman her genel kurul üyesi gibi başkanlığa aday olabilirim. Lider özelliği olan biriyim. Profesyonel basketbol antrenörlüğünü bırakıp, başkanlığa aday olabilirim. Bunu zaman gösterecek.” diye konuştu.
‘100 SAYI ATMA HEVESİ…’
Ataman Obradovic ile yaşadıklarını ise şöyle aktardı: “Hocalar arasında, takımlar arasında byu tip rekabetlerde bir takım gerginlikler olur. Dünya sporunda da, dünya futbolunda da her şey al gülüm, ver gülüm geçmez. Bunlar da sporun neşesidir. Bir kez daha Fenerbahçe’den, Obradovic’ten bahsetmek istemiyorum ama benim kendisine saygım var, saygıyı hak eden bir antrenör. Ettore Messina ile herkesin en değerli hoca olarak adlandırdığı bir isim. Benden fazla kazandı ama benden de hep daha iyi kadrolarla kazandı, bu da bir gerçek. Tatlı bir rekabetimiz oldu. Her maçtan sonra birbirimizi tebrik ettik, tokalaştık. Ataşehir’deki son maçtan sonra, bizim etik bazı kurallarımız var. Son 15 saniyede bu şekilde davranmasının, üst üste 3 faul yaptırıp 100 sayı atma hevesine karşı kırıldım. Dünya üzerindeki her hoca böyle bir davranıştan sonra tepki gösterirdi. Ben de o gün buna anlam veremedim. Genç oyuncularıma 3 tane üst üste faul yaptırıp, 100 sayı atılmasına anlam veremedim. NBA’de de 25 sayı olsa, herkes kucaklaşır gider. Ben de maç biter bitmez soyunma odasına gittim, doğal bir tepkiydi. Obradovic’e farklı bir şeklim olamaz. Benim tepkim o günkü davanışınaydı ve her teknik adam bu tepkiyi gösterirdi. Hiçbir şekilde polemiğe devam etmek istemiyorum. Son maçta elini sıkmak için gittim, bu sefer de kendisi gelmedi, canı sağ olsun.”