Ergün: Halk, AK Parti'ye demokratik ve zengin Türkiye’yi inşa görevi verdi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, halkın AK Parti’ye demokratik ve zengin olarak güçlü...

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, halkın AK Parti’ye demokratik ve zengin olarak güçlü Türkiye’yi inşa etme görevi verdiğini söyledi.

AK Parti Genel Merkez Ar- Ge Başkanlığı tarafından organize edilen Siyaset Akademisi kapsamında, AK Parti Nevşehir İl Başkanlığı Ar-Ge Birimi'nce koordine edilen akademi dersleri devam ediyor. Siyaset Akademisi eğitimlerinin yedinci haftasında dersi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün verdi.

Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Siyaset Akademisi'nin bu haftaki bölümüne, AK Parti Nevşehir milletvekilleri Ahmet Erdal Feralan, Murat Göktürk ve Ebubekir Gizligider, AK Parti İl Başkanı Avukat Kazım Sunar, Merkez İlçe Başkanı Salih Açıkgöz, AK Parti İlçe ve Belde teşkilatı yöneticileri, ilçe ve belde belediye başkanları, parti yöneticileri ve akademi öğrencileri katıldı.

Reklam
Reklam

Açılışta konuşan AK Parti İl Başkanı Kazım Sunar, birlik ve beraberlik içerisinde ilde büyük hizmetlere imza attıklarını belirterek, Nevşehirlilerinde bunu takdir ettiğini söyledi. Siyaset Akademisi derslerine büyük ilgi olduğunu kaydeden Sunar, değerli siyaset ve akademisyenlerin de zaman zaman verdiği derslerle önemli kazanımlar elde edildiğini vurguladı.

"LİDER ÇOK ÖNEMLİ"

Daha sonra Siyaset Akademisi’ne katılanlara ders veren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, akademilerinin ilk kez kendi dönemlerinde kurulduğunu belirtti. Bakan Ergün, “Bize kadar ki hiçbir dönemde böyle bir girişim olmadı. Siyaset akademilerinde önemli kazanımlar elde ediliyor. Parti teşkilatında bulunanlar ile siyasete ilgi duyan çok sayıda insan burada eğitim alıyor. Başarı ile uygulanıyor.” dedi.

Türk toplumunda liderin çok önemli bir yerinin olduğunu vurgulayan Bakan Ergün, “Halk ‘önümüze bizim gibi düşünen, yaşayan, üzülen, sevinen, ülkeyi ileriye taşıyacak biri düşsün. Kendisine güvenelim, arkasında duralım’ ister. İşte AK Parti lideri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan böyle bir liderdir. Toplumla kucaklaşan, toplumun kültürüne, geleneklerine, değer yargılarına uyan bir liderdir. Onun için de halkımız arkasında durmuştur. Zorluklar olsa da halk çalışkan, dürüst, kendinden biri olarak gördüğü Başbakanının daima arkasında durmuştur. Girilen bütün seçimlerde ve referandumda alınan sonuç bunun kanıtıdır.” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Zaman zaman Başbakan'ın kızmasına ve sinirlenmesine eleştiriler geldiğini belirten Ergün, bunun Başbakan'ın 'doğallığını yansıtmasından kaynaklandığını' vurguladı.

Siyasi partilerin toplumun değerleri ile bütünleşmesi gerektiğini belirten Ergün, bazılarının 'toplumu adam etme, istediği gibi düşünmeye zorlama' girişimlerinde ısrarla devam ettiğini vurgulayarak, bunun kabul görmeyeceğinin altını çizdi.

Toplumun çoğunlukla siyaseti etkilediğini ifade eden Bakan Ergün şöyle devam etti: "Bu normal bir durumdur. Çünkü toplumun ne durumda olduğundan, sorunlarından, isteklerinden habersiz siyaset yapılamaz. Toplumun istek ve görüşleri doğrultusunda siyaset çözüm üretir. Bazen de siyaset toplumu etkiler. Burada önemli olan karşılıklı etkileşimin var olmasıdır. İşte AK Parti’nin başarısı da buradadır. Toplumla daima bütünleşik olma, etkileşimde bulunma, toplumun değer yargılarına saygı duyma gibi unsurları kendine rehber edinerek, başarılı şekilde uygulamadır. Toplum özgür bırakılmalıdır. Kimse topluma ne yapması gerektiğini söylememelidir. Toplum zaten kendiliğinden doğru olan şekilde değişecektir. Burada kimsenin dayatmasına gerek yoktur. AK Parti’yi halkımız bu şekilde gördüğü için sahipleniyor.”

Reklam
Reklam

"AK PARTİ 21.YÜZYILI İNŞA İÇİN GÖREVLENDİRİLDİ"

AK Parti’nin halk tarafından 21. yüzyıl Türkiye'sini inşa etmek üzere görevlendirildiğini belirten Bakan Ergün “20. yüzyıl biterken AK Parti kuruldu. O zamanlar Türkiye 28 Şubat süreci, koalisyonlar, yolsuzluklar, ekonomik ve siyasi istikrarsızlıklar gibi çok sayıda sorunla sancılı bir dönem yaşıyordu. Bu sancılı dönem AK Parti’yi doğurdu. Bu aynı zamanda Türkiye’nin de yeniden doğuşu demekti. Halkımız 21. yüzyılda tarihi, gelenekleri, kökleri ile barışık, güçlü bir Türkiye istiyordu. Çünkü ülkemiz tarih boyunca sıradan bir devlet olmamıştır, olmayacaktır da. Buna göre Türkiye’yi yeniden inşa etmek gerekiyordu. Halkımız da bu görevi AK Parti’ye verdi.” diye konuştu.

"DEMOKRATİK VE ZENGİN TÜRKİYE"

Türkiye'nin güçlü bir devlet olması için parti tüzüklerinde de yer aldığı üzere demokratik ve zengin bir ülke haline gelmesinin gerektiğini kaydeden Bakan Ergün, “İktidara geldiğimizde ülkemizin demokrasisi zayıftı. Güçlü demokrasi sadece günü geldiğinde yerel yönetimler ve milletvekilliği seçimlerini yapmak demek değildir. Seçimler doğru, dürüst ve şeffaf yapılmalıdır. Türkiye’ye demokrasiyi getirmekle övünen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin iç ve dış zorunluluklar nedeniyle 1946 yılında çıkardığı seçim kanununda açık oy, gizli tasnif maddesi bulunuyordu. İnsanlar oylarını herkese gösteriyor ama sayım gizli odalarda yapılıyordu. Bundan gizli oy, açık tasnif sistemine geçildi. Güçlü demokrasi için inanç ve ifade hürriyeti, teşebbüs hürriyeti, düşünceyi açıklama hürriyetlerinin de geniş manada olması gerekir. İktidar dönemimizde bunu sağladık. Artık kimse düşüncesini açıklamaktan korkmuyor. Açıkladığı için başına bir iş geleceğinden korkmuyor. Düşüncesini açıkladığı zaman bir maliyetle kimse karşılaşmıyor. Artık ülkede kimse 'darbe' sözcüğünü aklından geçirmiyor. Özgürlükler olması gereken seviyeye ulaşıyor. Demokrasi tam anlamıyla yerleşmeye başlıyor.” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"EKONOMİK VE SİYASİ İSTİKRARLA GÜÇLENİYORUZ"

Türkiye’nin coğrafyası, birikimi, kültürü ile güçlü bir ülke olmak için son derece elverişli koşullara sahip olduğunu kaydeden Bakan Ergün, şunları kaydetti: "Güçlü bir devlet olmak için öncelikle siyasi ve ekonomik istikrar gerekir. Bunu AK Parti hükümetleri ile halkımız sağladı. Ekonomide güçlü olmak için ise güven veren paranın olması şarttır. Ülkemiz altı sıfırı atarak iyi bir para sistemine kavuştu. Artık halkımız döviz bürolarında kuyruk oluşturmuyor. Paramız istikrarsız değil. Tasarruflarını Türk parası ile değerlendiriyor. Bütçe açıkları kontrol altına alındı. Yüzde üçün altına indi. İktidara geldiğimizde yüzde 12 civarındaydı. Borcumuz milli gelirin yüzde 40’ına indi. 1,5 yıla kadar dövizle borçlanabilirken şimdi TL ile 10 yıla kadar düşük faizle borçlanabiliyoruz. Merkez Bankası’nda 100 milyar dolar rezervimiz bulunuyor. Kimse ülkeden para çekerek bizi zor durumda bırakamıyor. Deneyenler kendi kaybediyor. 10 yıl önce 230 milyar dolar üretebilen ülke şimdi 780 milyar dolar üretime çıktı. Milli gelir de 3 bin 500 dolardan 10 bin 500 dolara yükseldi. İhracat 36 milyar dolardan 140 milyar dolara ulaştı."

Reklam
Reklam

"2023 yılında ise 500 milyar dolar ihracat yapan, fert başına geliri 25 bin dolar olan, 2 trilyon dolar üretim yapan bir ülke olmak istiyoruz." diyen Ergün, "Siyasi ve ekonomik istikrar sonucu 2023 hedefleri koyabiliyor ve açıklayabiliyoruz. Bu hedefleri yakalamak için ise bilim ve teknolojiye yatırım yapıyoruz. Katma değeri yüksek, ileri teknoloji yatırımları yapıyoruz. Bu hedefleri ancak yüksek teknolojili, yüksek katma değer oluşturan üretimle yapabiliriz. Bu konuda da üniversite-sanayi işbirliğine özel önem veriyoruz. Toplumla bütünleşmeye, yeniliğe, ülkeyi demokratik ve ekonomik olarak yükseltmeye devam ettiğimiz sürece 2023 yılına kadar iktidarda kalmaya devam ederiz. Aksi takdirde başka biri gelir. Ama bu da siyasi ve ekonomik istikrarın bozulacağı için ülke için iyi olmaz.” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz