Erkekleri sinir etmek isteyenlere özel onları kızdıran tavsiyeler.
İlk önce aşkınızı ilan edin; onu da kendinize aşık edin; sonra bir yanlışlık olduğunu söyleyip geri çekilin.
İlk önce, "ömrümün sonuna dek seninim" deyip kendinize bağlayın. Daha sonra "Aşk, sürdüğü müddetçe ebedidir" deyin. Bu, onu cin çarpmışa çevirecektir.
Gabriel Garcia Marquezin Kolera Zamanı Aşk
ını okumasını coşkuyla salık verin ve romandaki kahramanın 51 yıl aşkını beklemesi gibi bir davranış sergilemesini ondan da umduğunuzu ima edin.
Kontrolün kimde olduğunu göstermek için, onun telefonlarına ve e-posta mesajlarına - verecekseniz bile -hep geç cevap verin.
Telefon ettiğinizde de, kendinizi odadaki kişiyle konuşmayı kesmek zorunda hissetmeyin. Bırakın, telefondaki erkek arkadaşınız beklesin ve konuşmanızın yalnızca sizin tarafını dinlemek zorunda kalsın.
Yanlışlıkla
özel notlarını okuyun, sonra hesap sorun.
Eski erkek arkadaşınıza iletmeniz gereken bir mesajı yanlışlıkla onun telesekreterine bırakın.
Evini ziyaret ettiğinizde telefon çalarsa, suçlar bir biçimde "Hım, bu da kim olabilir?" diye dudak bükün.
Randevulara 15 dakika geç gitmeyi adet haline getirin. Bir gün, haklı sebepten de olsa geç kaldığında küplere binin.
Hatta randevulara hiç gitmeyin. Sözlerinizin hiç birini tutmayın.
Sizi kentin en pahalı restoranlarından birine götürmesini sağlayın; yemek gelince de yüksek sesle porsiyonların küçüklüğünden yakının. Yada kıtlıktan çıkmış gibi yiyin.
Evinizin en göze çarpan köşesine eski erkek arkadaşınızın çerçeveli resmini asın.
Yatak yapmayı, ütülemeyi, yemek pişirmeyi, temizlik yapmayı bilmemezlikten gelin.
İlk öpüştüğünüzde dilinizi boğazına kadar sokun.
O evinden bir başka yere taşınırken, münasip bir biçimde tatile çıkın.
Bir başka erkek arkadaşınız olduğunu söylemeyi unutuvermiş olun.
Onu iş yerinde ziyarete gittiğinizde, amiri yada daha iyisi memuru ile kesişin.
Arkadaşlarının yanında küçük düşürün.
Annesini eleştirin. Ebeveynini ziyarete gittiğinizde, onun hiç sevmediği elbisenizi bilhassa giyin. En yakın akrabalarının, kardeşinin falan adını unutun.
Sözüm ona size hediye aldığı ütü, ekmek kızartma makinesi, mikser gibi ev eşyalarını yılbaşında annesine hediye edin.
En sevdiği dostunu sürekli eleştirin.
Vereceği partiden önce en ilgisiz konuda kavga çıkarın ve bütün gece suratınızı asın.
Gideceğiniz partide kravat takma mecburiyeti olduğunu söylemeyin.
O arabayı sürerken sürekli karışın; arabanın orasına burasına tutunun; frene basıyormuş gibi yapın.
Siz arabayı kullanırken, kaybolsanız bile durup yön sormayı reddedin.
Film seyrederken elini tutmayın.
Esprilerine gülmeyin.
Michelle Pfeiffer’ı beğendiğinde hakarete uğramış gibi bozulun; Daniel Day-Lewis`i seyrederken kendinizden geçin, alkışlayın.
Eski kız arkadaşlarıyla dalga geçin.
Aşka hazırlık safhasında, anatomisinin aşağı kısımlarında rasgele bir şeyi tutun ve "Bu mu?!" diye sorun.
Sevişirken onun adı hariç, kendinizinki dahil herhangi bir ad haykırın.
Uyumak istediğinde, okumasanız da gece lambasını açık tutun.
Her gece, o, yatağa girmenizi beklerken cilt bakımınızı son kerte yavaş yapın; çantanızı baştan düzeltin; bozuk paraları etajerin üzerine büyük bir itina ile yavaş yavaş dizin. Sonra, yosunlu maskeyle yatın.
İlişkinizi, gelecek kuşaklar için görüntüleyin; daha doğal oluyor diye hazırlıksızken fotoğrafını çekin.
Arkadaşlarınızla saatlerce telefonda konuşun; sonra o sizinle konuşmak istediğinde yorgun olduğunuzu, TV seyretmek istediğinizi söyleyin.
TV seyrederken, uzaktan kumanda ile kanalları durmaksızın değiştirerek kıvançla el maharetinizi gösterin.
Tam gazetesini, dergisini yada kitabını okumak istediğinde TV`yi açıp sadece hanımlara hitap eden bir programı seyredin.
Ne okuduğunu görmek için elinden kitabı alın ve sayfayı kaybedin.
O tam gazete okuyacakken, ayağınızı kucağına uzatın ve ovmasını söyleyin.
TV`de heyecanla maç seyrederken odaya girip kanalı değiştirin; "Bu belgeseli kaçıramazsın" deyin.
"Meyve yemek ister misin?" diye sorun ve onun kalkıp getirmesini bekleyin.
O dışarı yemek almaya giderken aç olmadığınızı söyleyin. Sonra o yerken ağzınızın suları aksın; başınızı yana eğip, size de vermek zorunda kalıncaya kadar sessizce onu seyredin.
Sürekli ovulmak isteyin ama onu ovmak için hiç oralı olmayın.
O ilk önce ovarsa sizin de onu ovacağınıza söz verin; sonra uyuyakalın.
Evlilik lafı edildiğinde yüzünüz kireç gibi bembeyaz olsun.
Ne konuştuğunun farkında olmadığını söyleyin.
Konuşurken dinlemeyin.
Telefonda konuşurken esneyin ve o sırada uzandığınızdan rehavet çöktüğünü bahane edin.
Gününün nasıl geçtiğini sorun; sözünü kesin ve kendi gününüzü anlatın.
Gününün nasıl geçtiğini sorun; sonra öbür odaya geçin.
Gününün nasıl geçtiğini sormayın.
Arkadaşlara bir olayı tatlı tatlı anlatırken ortasında sözünü kesin ve siz bitirin.
Onun her gün biteviye yaptığı olağan bir işi siz yaptığınızda iltifat bekleyin.
Sizi sevdiğinizi söylediğinde boş gözlerle bakın.
Her fırsatta, "Ben demedim mi?" deyin.
Canınızın bir şeye sıkıldığını bildiğini bildiğinizi bildiğinde bile hala "Hiç!" deyin.
Nihayet, "Neyin var canım benim?" demekten vaz geçtiğinde kırılın ve artık duygularınıza eskisi kadar önem vermediği için serzenişte bulunun.
çok büyük bir kavgadan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranın ve yapmakta olduğunuz video kliple ilgili alakasız bir soruyu sakince sorun.
Cumartesi günü hasta yatağında yatarken, arkadaşlarınızı davet edin ve iskambil oynayın.
Kilo aldığında, yerçekimsel özürlü olduğunu bilhassa belirtin.
Kilo vermek istediğinde, eski erkek arkadaşınızın egzersiz programını ya da gıda rejimini tavsiye edin.
Ona, kendi görsel zevkiniz için, en sevdiğiniz erkek artistin egzersiz videosunu alın.
Yeni saç traşı olduğunda aldırmayın, farkına varmayın.
Yeni aldığı elbisenin yakışıp yakışmadığını sorduğunda, gözünüzü TV`den ayırmadan yakıştığını söyleyin. Daha sonra baktığınızda, "A, bunu mu giyiyordun?" diye sorun.
Ona, bitirim, son kerte yakışıklı
artist ve modellerin sizi hiiiç mi hiç ilgilendirmediğini, hep *onu* tercih ettiğinizi gereksiz yere, durup dururken anımsatın.
Onu, eski erkek arkadaşınızla sürekli karşılaştırıp, "Hayatım, o saçımın dağınık kalmasına hiç aldırış etmezdi" gibi bir laf edin.
Her yaş gününde, ilk verdiğinizde çok sevdiği tişörtün hep benzerlerini alın.
Kutlanacak herhangi bir günde, aslında kendinizin istediği bir şeyi hediye edin.
emin
olduğunuz bambaşka bir şeyi alın.Evi kendi zevkinize göre yeniden döşeyerek ona sürpriz yapın. Başka erkeklerle olan anılarınızı canlandıracak şeylerle süsleyin.
Tanınmayacak hale gelmiş eşyaları bile bir gün faydası olur diye atmayın.
İçine giremeseniz bile lise yıllarından kalan buluzunuzu giyin ve "oldu!" deyin.
Eve kedi almakta ısrar edin; başaramazsanız, evdeki bütün çiçeklere ad koyun.
Onunla konuşacağınıza kedinizle konuşun.
Köpeği önüne gelene havlamaya ve saldırmaya başladığında, "Eğitilmesi için, artık köpeği okula gönderme zamanı geldi" deyin.
Mırın kırın ettikten sonra kuru temizleyiciden kerhen aldığınız elbisesini, kedinin üzerinde uyuması için yatağın üzerine fırlatın.
Sorulmadan, evin bütçesini dengelemek için öğütte bulunun.
Alışveriş sırası size geldiğinde, mümkün olduğunca, donmuş yiyecek alın.
Buz küpleri yapmaya yarar şeyi buzluğa susuz koyun.
İşten eve geldiğinde, akşam yemeği için eksik malzemeyi almak üzere, en yakını iki km ötede olan şarküteriye gönderin.
Kırk yılın başında, içinden geldiği için özene bezene yaptığı enfes yemeği TV seyrederek yiyin.
Kırk yılın başında, içinden geldiği için özene bezene hazırladığı yemeği sizinle paylaşma girişiminde bulunma cesaretini kırın.
Kırk yılın başında, içinden geldiği için size yemek yapmak istediğinde ailenizden birinin çok iyi yaptığı bir yemeği yapmasını isteyin; tattıktan sonra yüzünüzü buruşturun.
Yemek pişirmesinin sizinki kadar iyi olmadığını söyleyin. Ancak, çok meşgul olduğunuzdan yemek pişirmeye ayıracak vaktiniz olmamış olsun.
çamaşır yıkama sırasının ona geldiği hafta, her gün üç kez elbise değiştirin. Hatta bir saat için giydiğiniz buluzu, katlayıp şifoniyere koymaktansa kirliye atmanın daha kolay, her duştan sonra havlunuzu değiştirmenin bayağı yararlı olduğunu birden farkedin.
Kan lekeli donlarınızı ortalıkta bırakın.
Tuvalet kağıdı bitince, bilhassa bir yolculuk için bir süre kent dışına gidecekseniz, ruloyu değiştirmeyin.
Traş losyonu yerine bol bol kullanmaya bayıldığı cilt temizleme losyonunuzu saklamayı ihmal etmeyin.
Islak havlunuzu yatağın üzerine, onun yattığı kısma fırlatın.
Asetonla temizlenemiyorsa temizlemeye, mutfak bıçağıyla düzeltilemiyorsa düzeltmeye değmez diye düşünün.
O hazır olmasa bile garsona sipariş vermeye hazır olduğunuzu söyleyin.
Ona sormadan onun için de siparişi verin.
Kendisine ait olmayan siyasi görüşleri ona atfedin.
Başınızdan geçen tatlı bir olayı anımsatın ve anlamsız gözlerle baktığını görünce, "öyle ya, o sen değildin" deyin.
Yapılması gerekli bir şeyi yakında
yapacağınızı söyleyin.
Her şeyi baş ağrınıza yükleyin.
Annesi geldiğinde, abonesi olduğunuz Pla0ygirl türü derginin ortalıkta gözükmesini sağlayın.
Kileri temizleyeceğinize söz verin; sonra sadece içindekilerin yerini değiştirin.
Evdeki hayvanın sizi daha fazla sevdiğini söyleyin.
Bir spora başlayın ama gerçekte sadece TV`den seyredin.
Eve yeni alınan bir aletin işletme talimatını "Bir moron bile bunu işletebilir" diyerek okumayı reddedin; sonra bozduğunuzda kabahatı fabrikada bulun.
Onun fütursuz alışveriş huyu üzerine ileri geri konuşun; sonra gidip yarım düzine çift ayakkabı alın.
Ertesi çarşıda bir çift daha alın; fazla mal göz çıkarmaz.
Yalancı tırnaklarınız salatanın içinden çıksın.
Dişinizi ilk önce siz fırçalayın ve macun köpük ve artığını lavabodan temizlemeyin.
Yatmadan önce banyoyu önce siz kullanın ve her yere su sıçratın. Naylon çoraplarınız ipte asılı, kanlı tamponlarınız yerde atılı kalsın.
Sorduğunda, evlenmek istediğinizi ama zamanını bilmediğinizi söyleyin.
Sorduğunda, işler yoluna girdiğinde
evlenmek istediğinizi söyleyin.
Sorduğunda, belki gelecek yıl
evlenmek istediğinizi söyleyin.
Kafası çok fena bozukken çocuk taklidi yaparak konuşun.
Kendiniz 10 kg aldıktan sonra onun 2 kilo alması ile alay edin.
Hayatınızda onu hiç sakallı görmediğiniz halde a-acayip yakışacağını beyan edin.
Yetişkin hayatı boyunca bıraktığı sakal ve saçlarını dibinden kestikten sonra uzun saç ve sakalı ne denli çok sevdiğinizi söyleyin.
Saçınızı onunkinden daha kısa kesin.
Aşikar bir yalan söylemekten sakının. Kilolu görünüp görünmediğini sorduğunda "Yo, *aslında* hayır" deyin.
Sözde kompliman yapın; kaş yapayım derken, göz çıkarın: "Siyah da çok ince gösteriyor", "çildin de bayağı düzeldi" falan deyin.
Ah bir anlayabildiğinizde, kaygılarını tartışmaktan nasıl da mutluluk duyacağınızı belirtin.
Okumak için gece lambasını açık tuttuğunda şiddetle itiraz edin ama o uyumak istediğinde siz okumak için açık tutun.
Yatak odanızdaki TV`nin bir süre sonra kendiliğinden kapanacağı konusunda onu temin edin; sonra sabaha karşı söndürmek için kalkmak zorunda kaldığını gizlice ve haince seyredin.
Çamaşırlarınızı etraftan toplamayın; sonra "Burası darmadağın" diye yakının.
3 yastıkta ısrar edin; o uyuduktan sonra onun tek yastığını da çalın.