Çocuğu olmayan her 10 erkekten birinin semen analizinde azospermi tespit ediliyor. Buna iki durum neden oluyor. Spermin testislerde üretilip dışarı atılmasını sağlayan kanal yapılarında bir tıkanıklık olması ya da testislerde sperm üretimini bozan bir durumun varlığı araştırılıyor. Fakat azospermi olması tamamen umudun kaybolduğu anlamına gelmiyor. Yapılan işlemler sonrasında tüp bebek tedavisine bile gerek kalmadan hastaların çocuk sahibi olması sağlanabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. A. Egemen İşgören, azospermi ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Hastada azospermi görüldüğünde öncelikle buna yol açan neden, hormonal ve genetik bir bozukluğun bulunup bulunmadığı araştırılır. Çünkü hormonal bir dengesizlik söz konusuysa bu durum ilaç ile tedavi edilerek menide sperm hücresi çıkma ve hatta kendiliğinden çocuk sahibi olma ihtimali yüksektir. Genetik nedenlerle sperm üretimi bozulmuş ise büyük oranda ilaç tedavilerine yanıt alınabilir. Ancak bir grup hastada tedavi ile sperm elde etme şansı olmaz. Eğer kanal tıkanıklığı varsa bu tıkanıklık cerrahi müdahaleler ile düzeltilebilir ve kısa sürede yüz güldürücü sonuçlar almak mümkündür. Kanal tıkanıklığı olan hastaların büyük kısmında tüp bebeğe gerek kalmadan normal yolla sperm çıkmışı sağlanabilir.
Tüm bu değerlendirmeler normal ise sistem kanallarında tıkanıklığa bağlı azospermi olma ihtimali araştırılır. Bu durumda kısa süreli bir tedavi ile sperm elde etme şansı vardır. Tekrarlayan semen örneklerinden elde edilen sperm hücreleri bir havuzda toplandıktan sonra tüp bebek denemeleri yapılabilir.
Mikro-TESE ameliyatı ile testislerde canlı olgun sperm hücresi bulunabilir. Hormon ve genetik testleri normal çıkan hastalarda kısa süreli tedaviler ile sperm çıkışı sağlanamaz ise ilk başvurulması gereken yöntem mikro-TESE, yani basit bir cerrahi müdahale ile testislerden sperm elde edilmesidir. Bu durumda testislerden ameliyat ile doku çıkarılıp, bu doku içerisinde sperm arandığında hastaların yaklaşık %30-50’sinde yeterli sperm hücresi bulunup, tüp bebekte kullanılarak gebelik elde edilebilir.
Mikro-TESE ile sperm hücresi bulunamadığında mutlaka alınan dokuların patolojik inceleme için saklanması gerekir. Patolojik inceleme sonucunda sperm üretiminin bir aşamada durakladığı ve sperm kök hücrelerinin canlılığını devam ettirdiği tespit edilir ise 6 aylık tedavi ile olgun, kuyruk gelişimini tamamlamış spermler elde etmek mümkündür. Son yapılan araştırmalarda belirli bir olgunluktaki sperm kök hücreleri kullanılarak tüp bebek denemeleri yapılabileceğine dair sonuçlar elde edilmiştir. Düşük ihtimalle de olsa gebelikle sonuçlanan hastalar vardır.
Bu süreçte varikosel araştırılmalı, gerektiği takdirde ameliyat ile tedavi edilmelidir. Kanda FSH hormonu normal sınırlarda ise hormon tedavisi ile sonuç almak mümkündür. Yüksek FSH değerini düşürüp yerine sağlıklı FSH hormonu verilmesi ya da testosteron artışı ile sperm üretimi sağlanabilir. Testosteron/östrojen oranının 10′dan düşük olduğu durumlarda bu oran yükseltilerek de sperm üretimi gerçekleştirilebilir.
Bu hastalarda 6 aylık tedavi sonrası menide sperm hücresi tespit edilemese bile ikinci mikro-TESE ameliyatı ile %20 ile %45 arasında sperm elde edilmesi mümkün olmaktadır. Ayrıca her ne olursa olsun menide bir gün kendiliğinden ya da henüz bilimsel yollar ile izah edilemeyen bir şekilde sperm çıkması da görülebilir. Bu nedenle, her 3 ayda bir yapılan sperm testinde bu hücrelere bakılmalı ve görülürse dondurulup saklanmalıdır. Yaşam tarzında yapılacak değişiklikler, sperm metabolizmasını düzenleyen vitamin ve benzeri ilaçlar ile beslenme desteği de faydalı olmaktadır.