Kökeni Yunanca olan, mastos (meme) ve gyne (kadın) kelimelerinden oluşan jinekomasti, erkeklerde hormonların değişmesi ile meydana gelen bir hastalıktır.
Nedeninin kesin olarak bilinmemesiyle birlikte, çok sayıda sebebi olabileceği tahminler arasında. Ergenlik çağında rastlanan jinekomasti, hastalarının büyük bir kısmında ergenlik döneminde kısa sürede geçer. Eğer geçmemişse tedavisi cerrahidir.
Jinekomasti Tipleri
Üç çeşiti vardır. Mikst tip, glandüler ve lipomatöz. Lipomatöz tipte büyümeyi yağ dokusu sağlarken, glandüler tipte gerçek meme dokusu artışı görülür. Bunların yanı sıra mikst (karışık) tipte ise iki durum da görülür. Jinekomasti hastalarında çoğunlukla mikst tipi rastlanır.
Tedavisi
• Doktor hastayı muayene ettikten sonra ihtiyaç duyarsa radyolojik inceleme önerir.
• Jinekomasti hastalığının sebepleri farklıdır. Fakat genel olarak hormon düzeyinde dengesizlik en çok rastlanılan nedenlerden biridir. Bunun için genel olarak hormon testi yapılır.
• Puberte (gelişim) esnasında erkeklerde % 60 ile 70 arasında meme büyümesi görülür. Fakat bu değişim 6-18 ay zarfında eski halini alır.
• Yetişkin erkeklerin % 10'unda bu hastalık görülür. Tek olmasıyla beraber çift taraflı da görülebilir.
• Jinekomasti hastalığında tedavi tekniği olarak cerrahi olan meme bezi alma ya da liposuction kullanılır.
• Dokuda çok miktarda yağ bezesi olan hastalarda liposuction tekniği ile başarılı sonuçlar elde edilir. Bunun yanı sıra bir de meme bezi çok olan kişilerde liposuction yöntemi ile beraber meme dokusunun alınması lazımdır.
• Bununla beraber hastada deri fazlalığı da varsa diğer tedavi yöntemleri ile birlikte deride çıkarılır. Ameliyattan sonra ki 4 hafta hasta korse giyer ve aylık kontrole gelir.
Erkekte Meme Küçültme Ameliyatı
Jinekomastinin bir çok farklı sebebinin olmasından ötürü ameliyat kararı verilmeden önce kişinin bazen ultrason çektirmesi gerekebilir. Kullanılan bir ilaç ya da hormonal hastalıklar jinekomastiye sebebiyet verebilmektedir. Günümüz gelişen teknolojisi ile birlikte küçük bir tüp yardımıyla bu işlem gerçekleştirilmektedir.
Jinekomasti Ameliyatı Öncesi
Jinekomasti ameliyatı olmadan önce kullandığınız bütün ilaçları doktorunuza söyleyin. Örneğin aspirin ve benzeri ilaçların ameliyattan en az 1 hafta önce bırakılması gerekir. Sigara kullanımı yaraların daha geç iyileşmesini sağlar. Bu sebeple ameliyattan önce ve sonra sigara kullanmamaya dikkat edin. Ameliyat olmadan önce geçirdiğiniz rahatsızlıkları (boğaz ağrısı, grip, soğuk algınlığı vb.) mutlaka doktorunuzla paylaşın. Ameliyat olacağınız gün kıyafetleriniz rahat olmalı. Mümkün olduğunca aksesuarlarınızı yanınızda bulundurmayın. Ameliyat olmadan bir gün önce gece kesinlikle duş alın. Ameliyat olana dek hiç bir şey yiyip içmemeye özen gösterin. Hekiminiz tarafından son kontrollerinizin yapılması ve gerekli olan tetkiklerin düzenlenmesi için ameliyattan önce en az 1-2 saat erken gelip hastaneye yatış işlemlerinizi yapmanız gerekebilir.
Jinekomasti Ameliyatı
Odanıza yerleştikten sonra görevli hemşire dosyalarınızı düzenler ve kan alır. Meme büyüklüğüne göre genel ve ya lokal anestezi uygulanılabilir. Genel anestezi uygulanacaksa, sonuçlar çıktıktan sonra mutlaka doktorunuz görmeli. Önem teşkil edecek bir problem yoksa ameliyata başlanılabilir. Ameliyata başlamadan önce son olarak ameliyatı nerelerden yapılacağı, dokuların hangi kısımlardan çıkarılacağı belirlenir. Son aşama da bittikten sonra heyecanlanmamanız için size sakinleştirici verilir. Uygulanacak tekniğe bağlı olarak 1-2 saat içinde ameliyatınız bitmiş olur.
Erkekte Meme Büyümesi
Erkeğin göğüslerinde veya tek bir göğsünde meydana gelen aşırı büyüme olarak kısaca özetleyebiliriz. Jinekomasti hastalığının nedenleri henüz tam olarak bilinmemekle birlikte yine de bu durumun önüne geçmek amaçlı çalışmalar yapılmaktadır. Jinekomasti rahatsızlığının tetikleyici nedenleri tam anlamıyla bulunmuş tespit edilmiş değildir.
Jinekomastin rahatsızlığından etkilenen dokular;
Göğüs genel anlamda 2 dokudan oluşmaktadır. Bu dokuların ismi ise yağ dokusu ve bunun yanı sıra meme bezleridir. Jinekomasti rahatsızlığı da bu dokularda meydana gelen artışa göre hastalığın derecesi sınıflandırılır ve bunun yanı sıra hastalığın tedavi biçimine karar verilir.