ANKARA (A.A) -Türkiye'de ilk kez yapılan ve 12 şehri kapsayan "Prostat Kanseri İnsidans Çalışması"nın ön raporunda, prostat kanserinde belirgin bir artış olduğu, prostat kanserinin erkeklerde akciğer kanserinden sonra ikinci sıraya yerleştiği ve mesane kanserinin üstüne çıktığı görülüyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Yaman konuya ilişkin olarak, erken teşhis yöntemleri yaygın değilken, bir çok hastaya hastalığın ileri evresinde tanı konabildiğini, bu nedenle hastaların teşhisten bir kaç sene sonra yaşamlarını yitirdiklerini belirtti.
Ancak bugün pek çok hastaya erken teşhis yöntemleriyle kolayca tanı konulduğuna işaret eden Yaman, erkeklerin 40 yaş üzerinde şikayeti olsun veya olmasın yılda bir defa üroloğa başvurmalarını önerdi.
Erkeklerin prostat büyümesini idrar yapma şikayetiyle değerlendirdiklerine dikkati çeken Yaman, gerek iyi huylu gerekse kötü huylu büyümede şikayet olmadan da bir takım tıbbi bulguların olabileceğine işaret etti. Ürologa başvuru sonrasında hastaların en çok çekindiği konular prostatın parmakla muayenesi ve prostat ameliyatı. Bugün, muayeneden önce kan tetkiki (TPSA) yapılıyor ve ondan sonra duruma göre muayeneye geçiliyor.
Prostat, hemen rektumun önünde yer aldığı için ancak parmakla rektal muayenede hissedebilir. Bu muayene ile prostatın genel büyüklüğü, herhangi bir bölgesinde düzensizlik ve/veya sertlik olup olmadığı hakkında bilgi sahibi olunur.
Diğer yandan Prostate-Specific Antigen (PSA) testi prostatik hastalıkların erken tanısına olanak tanımakta. Bu bulgular sonucunda eğer prostat kanseri şüphesi hala varsa, prostat dokusuna ultrasonografi eşliğinde biyopsi yapılır.
Dr. Yaman, birçok hastada prostat kanseri hastalığının ilerleyen dönemlerinde fark edildiğini belirtiyor. Çünkü erken dönemde prostat kanseri hiçbir belirti vermeyebiliyor. Erken dönemde prostat kanseri tanısı rutin kontroller sırasında yapılan tetkiklerle konulabiliyor.
Hastalığın belirtileri, idrar kuvvetinin azalması, idrara başlamakta güçlük, kesik idrar yapma, idrarın sonunda damlama, idrarı tam boşaltamama hissi ve idrarda kan olarak sıralanıyor.
Amerikan Üroloji Derneği bünyesindeki Amerikan Kanser Topluluğu, ailesinde prostat kanseri öyküsü olan erkeklere 40 yaşından, diğer erkeklere de 45 yaşından itibaren yılda bir defa parmakla rektal muayene ve serum PSA düzeyinin kontrolünü öneriyor.