Prostat ve Cinsel Fonksiyon Bozuklukları , erkekleri yaşlanmayla birlikte bekleyen 2 önemli tehlikedir.
40’lı yaşlardan itibaren erkeklik hormonu testosteron düzeyindeki göreceli azalmaya paralel olarak , fiziksel, işlevsel ve ruhsal değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Her yıl düzenli olarak yaptırılacak üroandrolojik check-up ile riskleri minimize etmek mümkündür.
İster cinsellikle ilgili, ister prostat ve üriner sistemle ilgili olsun herhangi bir hastalığın ilerlemesinden sonra hekime başvurmak tedaviyi güçleştirmektedir. Önemli olan, hastalıkların belirti vermeden önce teşhis edilmesi ve tedaviye bir an önce başlanmasıdır. Üroandrolojik check-upta cinsellikle ilgili olabilecek organik etkilenmelerin veya hormonal bir problemin olup olmadığına ve eğer böyle bir sorun saptanırsa hormonal tedavinin verilip verilemeyeceğine bakılır. Testosteron hormonunun düşmesi libidoyu, yani cinsel isteği ve performansı azaltır. Bu hormonun takviyesi, ancak prostatta kesinlikle testosterona karşı bir etkilenme meydana gelip gelmeyeceğinin belirlenmesiyle mümkün olabilir. Bu nedenle erkeklerin 40 yaşından sonra her yıl üroandrolojik check-up’tan geçmeleri son derece önem taşımaktadır.
Üroandrolojik Check-upta Prostat Kontrolü:
İdrar kesesi ile rektum (kalınbağırsağın son bölümü) arasında bulunan prostat , spermi besleyen sekresyon sıvısı salgıladığından cinsel fonksiyon ve spermin hareketi açısından önem taşır. 40’lı yaşlardan itibaren erkeklerde prostat enfeksiyonu ve tümör gelişme riski yükselir. Bu hastalıklar etkili bir şekilde tedavi edilmezse daha yaşamsal tehditler yaratabilir. Klinik muayene, sonografik tetkik ve kanda PSA düzeyinin kontrolü ile prostat hastalıkları ve kanseri erkenden teşhis edilir ve tedavisi derhal düzenlenebilir. Bu da üroadrolojik check-upın önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.
**Üroandrolojik Check-upta Cinsel Fonksiyon Kontrolü:
**
Andropozun menopozdan en önemli farkı erkeklerin hormonal değişimleri bu şekilde yıllar içinde yavaş olarak yaşaması ve ömrünün sonuna dek cinsel istek ve aktivitesini sürdürebilmesi hatta ileriki yaşlarda çocuk sahibi olabilmesidir. Çalışmalar bu hormon düzeyinin her yıl %1 oranında azalma gösterdiğini ortaya koymaktadır. Erkekte ilerleyen yaşla birlikte testosteron hormonundaki azalma ve hormonal bu değişiklikler sonucu cinsel arzuda azalma ve sertleşme sorunları ortaya çıkabilir. Bununla beraber diyabet, hipertansiyon, kolesterol seviyeleri, merkezi sinir sistemi hastalıkları, sigara alkol kullanımı gibi faktörler de erken yaşlarda dahi cinsel fonksiyon problemleri çıkmasına sebep yaratan faktörlerdir.
Önemli olan üroandrolojik check-up ile gereken psikolojik ve fizyolojik değerlendirmelerin yapılarak sebebin ortaya konması ve buna göre tedavinin yapılmasıdır. Laboratuar tetkiklerini takiben yapılan doppler ultrasonografi ile damarsal kontroller yapılır. Sertleşme sorununda organik faktörlerin tespitinde kullanılan NPT-Uyku testi , uykudaki rüya fazında oluşan ereksiyonların bilgisayar tarafından kaydedilerek incelenmesidir. Psikogram testleri ile de erkeğin çocukluğundan itibaren geçirdiği ve psikojenik yapısını etkileyen faktörler değerlendirilir. Cinsel problem veya performansında bu faktörler sebebiyle bir etkilenme var ise, tedavi buna göre düzenlenir.
**Prof. Dr. Halim Hattat
**
Hattat Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı
Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı