Sevgilisi olmayanlarda bazen son dakikaya kadar How I Met Your Mother-vari bir aşk hikayesi beklentisi yaratan, çoğu zamansa ''Bu sefer hangi restorandan eve sipariş vereceksin, hangi kupanla yeşil çay içeceksin bakalım...'' gibi iç sesler doğuran o sıkıntılı sürece geldik.
Sevgilisi olanlarda problem yok zaten; bazen küçük bir hediye, aynı battaniye altında bir güzel film yetiyor, zaman zaman da kesenin ağzı açılıyor, bir takım rezervasyonlar, çiçekler ve bukleli paketler er meydanına çıkıyor! ''Tüketim toplumuna hizmet!'' düşüncelerini tartışmayı başka yazılara bırakacak olursak, romantik, gerçek hayattan çok daha masalsı birkaç saat yaşattığı için Sevgililer Günü'nü seviyoruz.
Aman! Sizinki de hayale dayanmasın!?
Yazılarımıza konu etmeye bayıldığımız psikologlar, erkeklerin gerçekten aşık olduklarında geçirdikleri değişimler, giriştikleri mücadelelerle ilgili bir sürü tespit yapmış durumdalar elbette. En sık karşılaştığımız, eşimizde dostumuzda farkına vardığımız 4 değişimi sizler için derledik. Bir kontrol edin bakalım, sıkıntı olmasın sonra :)
Ataerkil kültürlerin kanseridir bu, değil mi? Erkekler çocukluklarından itibaren daha özgür, daha baskın kişilikli yetiştirilirler... İnsan ilişkilerinde de bu durum devam eder elbette, yılların yanlışı bir anda düzelir mi hiç!
Düzelir.
Eğer bir erkek gerçekten aşık olduysa karşısındaki kadını isteklerini gerçekleştirecek birinden fazlası olarak görür, bir anda eşitlenirler. Eğer aşk gerçekse artık kadın ve erkeğin tüm düşünceleri, istekleri, hayalleri eşit noktadadır erkeğin gözünde. Hattâ kadınınkiler biraz daha fazla önemli noktaya ulaşabilir, desek? Bu konuya birkaç madde sonra değineceğiz :)
Bir erkeğin bir kadını etkilemek için en sık yaptığı şey -yalan söylemek demeyeceğiz de, gerçekleri gizlemektir :) Kadının gözünde o mükemmel konuma kendini oturtabilmek için, hatasız ve etkileyici görünmek için iyi yanlarını ortaya çıkartır, bazı yanlarını yeniden yorumlar, bazı yanlarını ise tamamen gölgelere atar, çaktırmaz...
Erkek gerçekten aşıksa, bu gizler bir bir ortadan kalkar. Aşık olduğu kadının gülünç, saçma bulacağı düşüncelerin yanı sıra, hiç hoşlanmayacağı düşünceler de masadadır artık. Çünkü gerçek aşkın gizem kaldırmayacağını, onunla yıllar hayali kurarken asıl bir şeyler saklamanın hoşlanılmayacak durum olduğunu farketmiştir erkek.
Can sıkar tabii o gerçekler bazen, yine de dürüstlük yararlıdır.
Üstelik itici kuvveti ''Bu tarihleri aklımda tutarsam sevgilimi memnun ederim'' değildir, o tarihler gerçekten önemlidir aşık erkek için, hayatta unutmaz!
Sadece tarihler mi? Aşık olduğu kadının en sevdiği kahve çeşidinden favori şarkısına, bir şehre bakış açısından yağmurda yürümekten hoşlanmasına kadar her ayrıntı aşık erkeğin hafızasında altın değerindedir.
Bir erkeğin yola gelmesi, gerçek aşka erişmesi için geçen süre ortalama 6 ilişkidir (evet, bunun bile araştırması var). Bu ilişkiler boyunca yapılan tüm yanlışlar bir bir defterde birikir, nihayet bunların hiçbirinin tekrarlanmaması gereken kadınla karşılaşılır.
Gerçekten aşık olmuş erkek, geçmişte yaptığı yanlışları tekrarlaması halinde hayatının kadınını nasıl da kolay kaybedeceğinin farkındadır! Diken üstündedir aslına bakarsanız, her zaman daha iyi bir insan olmaya çabalar, yanlışlarının üzerini bir bir çizer. Aşık olduğu kadını daha mutlu edebilmek için kendisiyle her zaman bir savaş halindedir!
Kaynaklar: Mindbodygreen.com, Elitedaily.com, Telegraph.co.uk & Davidwolfe.com