Erken seçim ufukta mı?

Hukuk ve siyaset dünyası birbirine girdi. Yargıdaki deprem hesapları alt üst etti.

"Erken seçim ufukta..'Dava açılırsa, seçime gideriz". Bu çarpıcı sözler ismi açıklanmayan etkili bir AK Parti yöneticisine ait..

Yargıda yaşanan deprem erken seçim ihtimalini güçlendiriyor. Üstelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya'nın yeni bir kapatma iddianamesi hazırladığı söylentisi de ayyuka çıkınca ortalık bir anda karıştı.

Radikal gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, yargıdaki Erzincan deprem sonrası üst düzey Ak Partili bir yöneticinin görüşlerini köşesine taşıdı..

(...)İnanmak size kalmış. Çünkü Ankara’da birkaç haftadır AK Partililer tarafından sıcak tutulan bir konu, yani yeni bir kapatma davası açılması konusu birkaç gündür iyice konuşulur oldu ve son gelişmeler de hep bu yöne doğru yorulmaya başlandı.

Reklam
Reklam

Nitekim dün daha HSYK kararı açıklanmadan önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan (YCB) yapılan yazılı bir açıklama, konuyu Ankara siyasi gündeminde ön sıralara taşıdı.

Açıklamada özetle hükümetin yargı üzerinde etkide bulunup bulunmadığının Habur anlaşması iddiaları ile Erzincan-Erzurum gelişmeleri çerçevesinde inceleme başlatıldığı duyuruluyordu.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın Temmuz 2008’de AK Parti’yi laikliğe karşı odak mahkûm etmesi ama kapatması kararını açıklarken kullandığı ‘Ciddi bir ihtar’ deyimi akıllarda. Kılıç’ın, Mahkeme adına güçlü tavsiyesine karşın, tarihten bu yana parti kapatmalar konusunda Anayasal değişikliklere gidilemediği de ortada.

Bu durumda bir YC Başsavcılığı AK Parti aleyhinde bir kapatma davası daha açarsa ne olur? Dün bu soruya AK Parti yönetiminden, etkili bir ismin-isminin açıklanmaması kaydıyla- verdiği yanıt aynen şöyle oldu: * “Böyle bir durumda kimse bizden boynumuzu Anayasa Mahkemesi’nin giyotinine uzatmamızı bekleyemez. Öncelikle halka anlatırız, ama biz de halkın mahkemesine gideriz. Bir kapatma davası açılması durumunda hemen seçime gideriz.

Reklam
Reklam

- Başbakanımız 2010’da bir erken seçime gitmeyeceğimizi açıkladığı doğru; ama böyle bir gelişme durumu değiştirir. Çünkü çıkacak karar da, kapatma durumunda kimlerin siyasetten yasaklanacağı da az çok kestirilebilir. Bunu kabullenemeyiz.

- Üstelik daha önce görüldü: 28 Şubat süreci bize yaradı, 2002’de iktidar olduk. 27 Nisan muhtırası, Anayasa Mahkemesi’nin 367 darbesi bize yaradı, oyumuzu artırdık. Halk böyle tertiplere sesini çıkarmıyor, ama eline güç geçince en iyi şekilde kullanıyor. Böyle bir dava, AK Parti’yi kimilerinin umduğu gibi bölmez, tersine konsolide eder (pekiştirir), güçlendirir.

Yargı içindeki siyasi kutuplaşma suçlamaları, siyaseti derinden etkileyecek şekil almaya başlıyor.