Erken Menopoz olarak da bilinen bu infertilite faktörünün erken yaşta tanı konulması ile düzeltilebileceğini belirten Üreme Sağlığı ve İmmunolojisi Uzmanı Dr. Murat Berksoy, erken tanı ile sürecin olumlu şekilde yönetilebileceği ve çiftlerde çocuk sahibi olma şansının da artacağı bir durum olduğunu sözlerine ekliyor.
Çocuk sahibi olma yolunda çiftlerin yaşadığı sorunların başında erken yumurtalık yetmezliği (Premature Ovarian Failure, POF) geliyor. Erken Yumurtalık Yetmezliği kadınlarda 40 yaşından önce yumurtalık fonksiyonlarının bozulması olarak açıklanıyor. Bir tür erken menopoz olarak da adlandırılan bu durumda doğurganlık hormonlarının dengesi bozulur, adet döngüsü durabilir ve sonuç olarak doğal yollarla gebe kalmak imkânsız hale gelebiliyor. Yapılan araştırmalarda erken yumurtalık yetmezliğinin görülme oranı 30 yaşından küçük kadınlarda binde bir, 40 yaşından küçük kadınlarda ise yüzde bir olarak değişiyor.
Ülkemizde erken yumurtalık yetmezliği tanısı, genellikle kadınların ya 40 yaşından önce adetten kesilmesi ya da çocuk sahibi olmak isteyip olamadıklarında doktora başvurmaları ile konabiliyor. 40 yaşın çocuk sahibi olma yolunda dönemeç olduğunu belirten Dr. Murat Berksoy,
“Bu aşamada gelen hastalar için doğurganlık konusunda yapılacak tedavilerin süresi uzuyor. Erken dönemde rutin kontrollerde bu tanı konabilse yumurtalık işlevleri önceden belirlenebilir ve buna neden olan temel faktörlere eğilerek kişiye özel tedaviler planlanabilir” önerisinde bulunuyor."
Sağlıksız beslenme, toksinlere ve radyasyona maruz kalma, uyku bozuklukları, stres, hareketsizlik, sigara kullanımı, kozmetikler ve temizlik ürünlerindeki kimyasalların etkisi ve tabii genetik faktörler erken menopoz riskinin belirleyicisi oluyor. Dr. Murat Berksoy erken yumurtalık yetmezliği tanısında tüm bu yaşam tarzı faktörlerinin düzenlenmesi ile riski en aza indirmenin mümkün olduğunu ve bu şekilde çocuk sahibi olan çiftler bulunduğunu belirtiyor.
Dr. Murat Berksoy, yaşam tarzında değişiklik yapmak isteyenlere şunları öneriyor:
-Sağlıklı ve temiz gıdalarla beslenmeli, işlenmiş paketli ürünlerden uzak durmalısınız.
-Radyasyon ve elektro manyetik alanlardan uzak kalmalısınız.
-Sigara ve alkolden uzak kalın. İçilen ortamlarda bile bulunmamalısınız.
-Doğal içerikleri olan kozmetikler ve temizlik ürünlerini kullanın.
-Düzenli spor yapmalı, hareketli olmalısınız.
-Uyku düzenini oturtmalı ve kaliteli uyku uyumalısınız.
-Stresi yok edemeyiz ama stresi yönetebilirsiniz.
-Bağışıklık sisteminizin dengeli olması için dikkat etmelisiniz.
-Hormonal bozukluklar varsa tedavi olmalısınız.
-Genetikle gelen yatkınlıklar için mutlaka bir uzman ile görüşmelisiniz.