"Ermeni Mezaliminin 100. Yılında Tarihi Gerçekler" sempozyumu

TEBAREN Başkanı Heyet: - "Ermeniler, bugün hala mağdur edebiyatını kullanarak, bırakın yaptıkları cinayetleri gizlemeyi, bizi bu durumun suçlusu olarak gösterme çabalarını sürdürüyor" - İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz: - "(Dağlık Karabağ sorunu) Mevcut koşullarda Azerbaycan, uzun ve çetin çatışmalar sonunda Dağlık Karabağ’ı geri alabilecek fiziki imkan ve kabiliyetlere sahiptir. Bunu, silah ve askeri güç olarak yapabilir" - Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülbül: - "Biz Türkler, ağıt yakmayı bilmediğimiz ve bunu yapamadığımız için hiçbir zaman bize karşı yapılan soykırımları, zulümleri tarih sayfalarına kazımamış, çabuk unutmuşuz"

Tebriz Araştırmaları Enstitüsü (TEBAREN) Başkanı M. Rıza Heyet, İran'ın Batı Azerbaycan eyaletindeki Ermeni mezaliminin 100. yılı dolayısıyla düzenlenen sempozyumdaki konuşmasında, "Ermeniler, bugün hala mağdur edebiyatını kullanarak, bırakın yaptıkları cinayetleri gizlemeyi, bizi bu durumun suçlusu olarak gösterme çabalarını sürdürüyor." dedi.

TEBAREN, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) katkılarıyla Ankara'da bir otelde, İran'ın Batı Azerbaycan eyaletinde Ermeni mezaliminin 100. yılı dolayısıyla "Ermeni Mezaliminin 100. Yılında Tarihi Gerçekler" konulu uluslararası sempozyum düzenledi.

Reklam
Reklam

Sempozyumda, Türkiye, Azerbaycan ve İran'dan katılan uzmanlar, arşiv belgeleri, Ermenice kaynaklara göre Ermeni mezalimi, Dağlık Karabağ sorunu ve işgal edilen topraklar, lobicilik faaliyetleri, Kafkasya'nın jeopolitiği ile Kafkasya'da stratejik kırılmaların yanı sıra Ermenice ve Rusça eserlerde Ermeni imgesi gibi konuları ele aldı.

TEBAREN Başkanı Heyet, sempozyumda yaptığı konuşmada, büyük bir facia ve insanlık dramı olan Ermeni mezaliminin bu yıl 100. yılı olduğunu hatırlatarak, "Bu öyle bir facia ki yalnız Batı Azerbaycan eyaletinde, Urmiye, Hoy, Salmaz ve çevre köylerinde silahlı Ermeni çeteleri tarafından katledilen Türklerin sayısı 130 binin üzerinde kaydedilmiştir." ifadesini kullandı.

Bu sayının, o dönemdeki bölge nüfusunun yaklaşık üçte birine tekabül ettiğine dikkati çeken Heyet, "Dolayısıyla, 1918'de 'Büyük Ermenistan' hayalini gerçekleştirmeye çalışanlar tarafından büyük bir soykırım yapılmıştır." diye konuştu.

Heyet, "Ermeniler, bugün hala mağdur edebiyatını kullanarak, bırakın yaptıkları cinayetleri gizlemeyi, bizi bu durumun suçlusu olarak gösterme çabalarını sürdürüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

- "Bize karşı yapılan zulümleri çabuk unutmuşuz"

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celalettin Yavuz, Dağlık Karabağ sorununa ilişkin yaptığı konuşmada, bu konunun, Ermenistan’da devletin ve milletin bütün kurum ve bireyleri tarafından en hayati milli çıkar olarak benimsendiğine işaret etti.

Dağlık Karabağ sorunun askeri harekatla çözümüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yavuz, "Mevcut koşullarda Azerbaycan, uzun ve çetin çatışmalar sonunda Dağlık Karabağ’ı geri alabilecek fiziki imkan ve kabiliyetlere sahiptir. Bunu, silah ve askeri güç olarak yapabilir." diye konuştu.

Yavuz, öte yandan söz konusu Azerbaycan ve Dağlık Karabağ konuları olduğunda, bir araya gelmeyen büyük küresel güçlerin bu konularda ortak tutum sergilediğine dikkati çekti.

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Duran Bülbül, tarihin, Türklere karşı yapılan soykırımlarla dolu olduğunu belirterek, "Biz Türkler, ağıt yakmayı bilmediğimiz ve bunu yapamadığımız için hiçbir zaman bize karşı yapılan soykırımları, zulümleri tarih sayfalarına kazımamış, çabuk unutmuşuz." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Bülbül, Ermeni çetelerin bu cinayetleri yapmasındaki temel amacın, "Büyük Ermenistan" hayalini gerçekleştirmek için Türkleri yok etmek olduğunu söyledi.

Emperyalizmin temelinde yatan ekonomik gerçekliğin, özellikle petrol başta olmak üzere enerji kaynaklarına sahip olma arzusu olduğuna vurgu yapan Bülbül, "Azeri halkına bu mezalimi, bu soykırımı yaşatan da aslında Ermeni sorununun ötesinde, petrol sorunudur." dedi.

Anahtar Kelimeler: