Azerbaycan Ligi'nde Mustafa Denizli'nin yardımcılığını yapan Çetin, Alper Potuk'tan yıldız olmayacağını, Salih Uçan'ın treni kaçırdığını söyledi. Çetin ayrıca, Fenerbahçe'de Ersun Yanal'ın yaptığını kendisinin de yapabileceğini belirtti.
Oğuz Çetin, Türkiye Gazetesi'ne verdiği röportajda gündemi değiştirecek açıklamalarda bulundu.
İşte o röportaj:
'Ersun Yanal çok şanslı... En büyük şansı Başkan Yıldırım... Aykut Kocaman ona hazır takım bıraktı. Ben de olsam Ersun Hoca'nın ligde yaptığını yapardım.'
Zarif, kibar ve bir o kadar da saygılı.. Sonuçta F.Bahçe ve Milli Takımı'ndaki efsane futbolculuğundan dolayı adı “İmparator”a çıkmış. Futbolu bıraktıktan sonra teknik adamlığa yelken açmış ama hep 2. adam olarak gölgedeki adamı oynamış.Şu anda da Mustafa Denizli ile birlikte Azerbaycan'da Hazar Lenkeran takımında ülke futbolunu temsil ediyor.
İşte Oğuz Hoca'yı Antalya'da kamp yaptıkları otelde bulup, tüm bu serüveni, teknik adam olmanın ağırlığını, Milli Takımı, bugünkü F.Bahçe'yi ve futbol üstüne söylenmeyenleri konuştuk.
Ersun Yanal ve F.Bahçe hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Ersun Yanal çok şanslı. En büyük şansı Başkan Aziz Yıldırım. Aykut Kocaman ona hazır takım bıraktı. Ben de olsam Ersun Hoca'nın ligde yaptığını yapardım. Bu yüksek karakterli ve kaliteli kadro için 8 puanlık fark büyük başarı değil. F.Bahçe ligdeki en hazır takım ve en kaliteli kadroya sahip.”
Yanal'ın bu başarıdaki katkısı ne?
“Yıldızlardan kurulu takımı yönetmek zordur. O zorluğu F.Bahçe'de Ersun Hoca da yaşadı. Sow olayında otoritesini tam kaybetmek üzereydi ki Aziz Başkan duruma el koydu ve hem Sow'u hem de Hoca'yı kazandı F.Bahçe. O çıkıştan sonra oyuncuların Hoca'ya olan inancı ve aidiyet duyguları yükseldi. Artık taşlar yerine oturdu.”
Kadro için ne diyeceksiniz?
“Kuyt çok faydalı, Sow müthiş, Emenike vazgeçilmez, Webo'yu Ersun Hoca'nın kulübede tutarak oyuna başlaması yerinde... Fener 3 forvetle zaten baskılı. Mehmet Topal özel oyuncu. Emre güçlü karakter. Alper ve Cristian'ın koşu kalitesi iyi. Ama kritik maçlarda kritik katkılar yapan Cristian kapasitesini zorlarsa daha faydalı olur.”
SALİH UÇAN TRENİ KAÇIRDI
Yıldız kim? Yıldız takımı için olmazsa olmaz olandır; Rıdvan Dilmen, Arda Turan, Aykut Kocaman yıldız idi. Alper Potuk'tan yıldız olmaz. Salih Uçan da treni kaçırdı. Aslında ülke onunla bir yetenek yakalamıştı ama... Ersun Hocayı anlamıyorum. Sen, Salih'i orta sahaya 5 oyuncu alarak mı kazanacaksın yoksa 33'lük Selçuk Şahin'e süre tanırken genç yeteneği oturtarak mı?
EVET BEN GRUPÇUYUM!
“İyiler taşlanır. Adım 'grupçu'ya çıktı F.Bahçe'de, takılmadım. Bundan maksat, faydalıyı faydasızdan ayırmaksa, evet grupçuyum ama daima takımım için mücadele ettim. Sonuçta, 8 yılda 6 gol kralı çıkardım, 2 Süper Lig, 1 Cumhurbaşkanlığı, 1 de Başbakanlık Kupası kazandım. Gol kralları Bülent Uygun, Tanju Çolak, Aykut Kocaman ve Elvir Boliç, yanlış yapsam, bunlar kazanılır mıydı?”
“İmparator” diye anılmanıza rağmen neden hep ikinci adam oldunuz?
“Kimseye, bana 'İmparator diye tezahürat yapın' demedim. O unvanı bana layık gördüler, hepsine minnettarım. 'İmparator' dediler diye de elim belimde hiç dolaşmadım, işçi arı gibi daima çalıştım. Birileri sizi bir yerlere itebilir ama ben hep bulunduğum yeri hak etmeye çalıştım. Kimsenin adamı olmadım.”
Gönlünüzde Milli Takım Teknik Direktörlüğü yatıyor mu?
“Kariyer planlamamda Milli Takım hocalığı her zaman var. Bir gün o göreve mutlaka geleceğim. Bu ülkede o yeri en çok hak edenlerden biri olarak görüyorum kendimi. Tam 7 yıl Milli Takım'da antrenör olarak görev yaptım, 103 kez A milli oldum, 35 kez sahaya kaptan çıktım. Fatih Terim, Guus Hiddink ve Mustafa Denizli ile çalıştım. Bu tecrübe ile sahaya kuru dalı diksek, yeşerir çınar olur.”
Peki, o halde size Milli Takım neden teslim edilmedi, yeterli mi görülmediniz?
“Bu ülkede Milli Takım Teknik Direktörlüğü seçimi yeterliliğe göre yapılmıyor. Başka faktörler devreye giriyor. Şahsıma yol açılmamasının sebebi de bu.. Söyleyin, Abdullah Avcı hangi uluslararası tecrübesinden dolayı getirildi o göreve? Bursa'da Fatih Hoca'ya 'Veliahdınız kim?' diye sordunuz, cevap vermedi. O gün 'Terim, bana güvenmiyor mu?', diye çok üzülmüştüm. Şimdi anlıyorum ki; meğer Milli Takım defterini kapatmamış.”
Usta-çırak zinciri olmalı mı sizce?
“Almanya'daki gibi Helmuth Schön-Jupp Derwall, Klinsmann-Löw modeline benzer bir uygulama yok bu ülkede. Eğer olsaydı, kurumsal hafıza ve sistem açısından Terim veya Hiddink'ten sonra bu görevde benim olmam gerekirdi. Yedi yılda, Milli Takım için 164 kişilik futbolcu havuzu oluşturan ekibin asistanıyım, o futbolcuların tek tek özelliklerini ve gelişimlerini planlamış biriyim. Fakat, o proje benden sonra rafa kalktı, o oyuncuların çoğu kayboldu, yazık oldu.”
2014 Dünya Kupası'na gidemememizin sebebi nedir sizce?
Milli Takım devamlılık ister. Avcı göreve gelirken, kendisine benim genel koordinatör olmam önerildi, kabul etmedi, etmiş olsa Türkiye bugün Brezilya'ya gitmeyi hak etmiş ve kendisi de görevine devam ediyor olacaktı. Üzüntüm ülke futbolu adına, 2014 Dünya Kupası şansı kaçırıldığı için... Sonuçta hem ülke futboluna, hem bana, hem de Avcı'ya yazık edildi.
Bir devrime ihtiyaç var mı?
“Akşam yatıp, sabah devrim yapılmaz. Türk futbolunda devrim 90'lı yıllarda yapıldı, sonrakiler hamledir.”
Mustafa Denizli'nin asistanı olarak çalışmak size ne kazandırır?
“Mustafa Hoca kişiliği, kültürü, projeleriyle farklı boyutlarda. Çalıştığım hocalar içindeki yeri başka. Hâlâ ondan bir şeyler öğreniyorum. Birlikte çok keyifli bir ortam hazırladık.”
Azerbaycan'a gidişinizdeki amaç ne, bir misyon mu?
“Hannover'in başındaki Tayfun Korkut'un Almanya'da, bizim de Azerbaycan'da bir misyonumuz oluştu. Türk teknik adamlığının lokomotifi olarak Tayfun Hoca da biz de başarılı olmak zorundayız. Biz başarılı olalım ki, Türk hocaların önü açılsın. Nitekim bizden sonra Güvenç Kurtar hoca da geldi bu lige. Göreve geldiğimizde Hazar Lankeran ligde 8. idi, sırası değişmedi ama 3 maçta 7 puan toplayarak, puan farkını 8'den 4'e düşürdük, umutlandık. İkinci yarıda ilk üçe gireriz. Asıl hedef, kupayı kazanıp Avrupa'da yarışmak. Bunu başarırsak insanları seneye sokağa dökeriz.”