Ergenekon davasında ifadesine başvurulan gizli tanık Mart, örgütün medya patronunun Ertuğrul Özkök olduğu şeklinde tespitleri olduğunu söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 253. duruşmasında Mustafa Balbay, Veli Küçük ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 36 tutuklu sanık hazır bulundu. Tahliye edildikten 3 yıl sonra, geçtiğimiz ay kumar operasyonunda tutuklanan davanın tutuksuz sanığı Sami Hoştan'ın da uzun bir aradan sonra yine tutuklu sanıklar bölümünde duruşmaya katıldığı gözlendi. Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de Odatv davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanıklar arasında yer aldı. Duruşmaya, tutuksuz sanıklardan ise Hüseyin Vural Vural, Adnan Bulut, Hüseyin Buzoğlu ve Güler Kömürcü de geldi.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Hurşit Tolon, Levent Ersöz ve Danıştay saldırısının tetikçisi Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Odatv davası dosyasınının Ergenekon davası ile birleştirilmesi konusunda kendilerinden görüş sorduğunu açıkladı. Daha sonra Özese, gizli tanık Mart'ın, gizli tanık odasında hazır olduğunu belirterek ifadesine başvurulacağını söyledi.
Togan Yayıncılık'ta çalıştığını belirten gizli tanık Mart, davanın tutuklu sanıklarından Ergun Poyraz'ın yazdığı kitapların bilgilerinin jandarma kanalından geldiği şeklinde bir söylenti olduğu bilgisini aktardı. Poyraz'ın kitapları ile ilgili jandarma ve JİTEM isminin geçtiğini belirten Mart, "Bilgi ve belgelerin Hüseyin Buzoğlu vasıtasıyla Ankara'dan geldiği söyleniyordu. Hatta kitapların Ankara'da yazılmış olarak geldiği, Ergün Poyraz'ın kotrol etmesinden sonra basıldığı söyleniyordu." dedi.
Poyraz'ın kitaplarının Hürriyet grubunca tanıtımının yapıldığını ve aynı gazete muhabiri Toygun Atilla tarafından haberleştirildiğini ifade eden Mart, Poyraz'ın en son yazdığı 'İplikçi' adlı kitabın internet sitelerinde kapağının tanıtımının yapılmasına rağmen basılmadığını anlattı.
Savcı Pekgüzel, "Savcılık ifadenizde davanın tutuksuz sanıklarından Hüseyin Buzoğlu ile eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç'ı birlikte gördüğünüzü söylemişsiniz. Nereden biliyordunuz?" diye sordu. Gizli tanık ise savcılık ifadesinde Hüseyin Buzoğlu'nun, yapının medya patronu olduğu ve Tuncer Kılınç'tan emir aldığı şeklinde yorumlandığını belirterek, "Bu ifade ağır olmuş. Bu şekilde yorumlanmış. Ben aslında Tuncer Kılınç'ı tanımam bile. Kendi yorumlarıma göre medya patronu Ertuğrul Özkök ve ekibidir." diye konuştu.
Mart, kendisine sorulan bir sorunun devamında "Deniz Feneri dosyasının Almanca orjinalini gördüm. Hürriyet muhabiri Toygun Atilla getirmişti. Hürriyet grubu bu dosyayı getirtmiş ancak sonradan bu haberi yayınlamaktan vazgeçmişti." bilgisini verdi.
Savcı Pekgüzel, Mart'a "Gazeteci Toygun Atilla'nın dava sanıklarından herhangi birisi ile ilişkisine şahit oldunuz mu?" diye sordu. Toygun Atilla'nın, sadece sanıklardan avukat Hasan Gürbüz ile görüştüklerine şahit olduğunu belirten Mart, "Bütün haberler ona verilirdi." iddiasında bulundu.
Tutuksuz sanıklardan Mustafa Hüseyin Buzoğlu da Mart'a bazı soruları olduğunu belirterek söz istedi. Buzoğlu, tanık ifadesinin alınmasının usule uygun olup olmadığının anlaşılması gerektiğini belirterek, "Gizli tanık olarak ifadesinin alınması için gizli tanık yasasından yararlanması gerekir. Bu nedenle hakkında bir koruma kararı alındı mı?" diye sordu. Mart ise böyle bir karar alındığından haberi olmadığını söyledi. Bunun üzerine Başkan Özese, "Tanık bilmediğini soruyor. Tanığa bu şekilde soru sormayın." şeklinde uyarıda bulundu. Buzoğlu "Ben mahkemeye soruyorum. Tanığa değil." dedi. Başkan Özese ise mahkemeye böyle bir soru sorma hakkı bulunmadığını söyledi. Buzoğlu, "Dava dosyasında gizli tanık Mart'ın ifadesinin alındığına ilişkin bir yazışma yok. Buna rağmen mahkeme, savcılıktan Mart'ın ifadesini sordu. Soruşturma savcıları ile mi görüşüyor mahkeme?" diye sordu.
Mahkeme Özese'nin, bu şekilde soru sormaması konusunda uyardığı Buzoğlu, aynı mahiyette sorularına devam etti. Başkan Özese, önce mikrofonunun sesini kapattıracağını belirterek uyarıda bulundu. Ardından da duruşma salonundan çıkarmak zorunda kalacağını söyledi. Buzoğlu'nun "Bunları bilmeden ben nasıl soru soracağım?" diyerek sorularında ısrar etmesi üzerine önce mikrofonunun sesi kapatıldı. Ardından da iki uzman jandarma çavuş eşliğinde Buzoğlu, duruşma salonunundan çıkartıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz