Erzurum, Türkiye ve tüm İslam aleminin ramazan ayı mübarek olsun. Sahuru, iftarı, orucu, bayramı ile Ramazan, ibadet ve tefekkür ayıdır. Ramazan ayında oruç tutanlar oruçlarını dualarla iftar vakti açacaklar ve sahurda da sonraki oruca hazırlanacaklar. Bu gece sahura kalkan Erzurumlular, Ramazan'ın ilk orucunu tutmaya başladılar. Bu akşam yapacakları ilk iftarın hazırlıkları için iftar vakti saat kaçta öğrenmek istiyorlar. Peki Erzurum'da iftara ne kadar kaldı? İşte Erzurum 2017 Ramazan imsakiyesi...
Diyanet’in 2017 Erzurum için ilk imsak vakti 02:54 olarak gösteriyor. Erzurum ve Türkiye’nin öbür illerinde Ramazan boyunca iftar, imsak ve sahur vakitleri saat kaçta takip edebilirsiniz.
ERZURUM ve İL İL RAMAZAN İMSAKİYESİ İÇİN TIKLAYINIZ
İFTAR'DA SAĞLIKLI BESLENME
Ramazanda uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir.
İftar vakti geldiğinde aniden ağır yemeklere yönelmek, sahura kalkmadan oruç tutmak, bayramın ilk gününde birden aşırı yemek yemek gibi beslenme hataları ramazan ayında ve bayramda size zor anlar yaşatabilir. Memorial Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Duygu İbrişim, ramazan ve bayram süresince mide sağlığınızı korumak için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. Oruç tutarken sık karşılaşılan problemler, iftarda ve sahurda birden, aşırı miktarda yemek yenilmesi ve buna bağlı sindirim sorunlarıdır. Uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir. Midede ağrı, yanma ve kabızlık bu dönemde en sık yaşanan şikayetlerdir.
Ara vererek yemek yiyin
Yemeğe bir bardak su ve bir kase çorba ile başlamak en iyi yöntemdir. Sulu yumuşak gıdalar oruç sonrası sıvı ihtiyacını karşılar ve mideyi rahatlatır. Çorbadan sonra yemeğe birkaç dakika ara vermek açlık ve yorgunluk duygusunu azaltır. O zaman da her şeyden hızlıca ve bol miktarda yeme isteğini baskılamak kolay olacaktır.
İftar sofrası çok çeşitli olmasın
Çorba sonrasında etli veya zeytinyağlı bir sebze yemeği ya da haşlama, buğulama veya ızgara et (kırmızı et, beyaz et veya balık) yanında haşlama sebzeler yenilebilir. Ekmek çok fazla miktarda olmadıkça hem doyurucu hem de hazmı kolaylaştırıcıdır. Makarna, pilav ve hamur işlerini az miktarda tüketin ve her iftarda masada bulundurmayın. Kompostolar, mevsim salataları, yoğurt, ayran ve cacık iftar sofralarının çok sağlıklı tamamlayıcılarıdır. Yemeklerin yavaş yenmesi ve iyi çiğnenmesi hem doymanızı kolaylaştırır, hem de sonrasında midede dolgunluk, ağrı, şişkinlik sorunlarını önler.
Yemek planını tokken yapın
İftar alışverişini günün sonunda iyice aç olduğunuz bir zamanda yapmayın. Bu, her şeye daha çok özenmenize ve iştahınızın iyice açılmasına neden olur. Bir sonraki günün yemek planını bugünkü iftardan sonra yani karnınız tokken yapın.
RAMAZAN AYINDA ERZURUM’UN GELENEKSEL YEMEKLERİ
Türkiye’nin dört bir köşesinde her yörenin kendine özgü yemekleri vardır. Erzurum’da da sahur ve iftar sofralarını ayran aşı (yayla çorbası), herle aşı, kesme çorbası, paça çorbası, kuymak, tereyağlı peynir helvası, kurut, hıngel, tirit, haşıl, kiriş, çaşır, lor dolması, kartol pancarı gibi yöresel lezzetler süsleyecek. Siz de aşağıdaki tarif ele Ramazan sofranız için bu lezzetlerden birini deneyebilirsiniz.
HERLE AŞI ÇORBASI TARİFİ
Malzemeler:
1 çay bardağı pilavlık bulgur
1 çay bardağı buğday
1 çay bardağı yeşil mercimek
1 litre et suyu
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı tereyağı
Tuz, karabiber
1 tatlı kaşığı pul biber
Yapılışı: 1 gün önceden buğday ve mercimeği ıslatın, ertesi gün haşlayın. Tereyağı ve unu ayrı bir tencerede kavurun, et suyunu ilave edin. Sırasıyla bulgur, haşladığınız mercimek ve buğdayı ekleyin, kaynatın. Baharatlarını ilave edip servis edin.
CAMİLER RAMAZANDA BİR BAŞKA
Ramazan ayında camilerde bir başka hareketlilik olur. Erzurum ve tüm illerde Camiler Ramazan ve teravih namazı için bir elden geçer, temizlenir; Ramazan etkinlikleri hazırlanıyor. Siz de bu Ramazan'da Erzurum'Un bir tarihi camisini ziyaret edebilirsiniz.
Ulu Cami veya Atabek Camii: Şehir içinde Cumhuriyet Caddesi üzerindedir. Anadolu Selçuklu ulu camilerinin tüm özelliklerini yansıtır. Cami dikdörtgen planlıdır. Geniş olan orta nef önünde kademeleri, silmeler ve kavallardan hafif sivri kemerler üzerine oturan bir ahşap kubbe bulunmaktadır. Üst üste yerleştirilmiş kalaslardan oluşan bu kubbeye halk arasında “kırlangıç” adı verilir.
TERAVİH NAMAZI NASIL KILINIR?
Ramazan ayına mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılınan sünnet namazın her dört rekatının sonundaki oturuş, tervîha olarak adlandırılmış, sonradan bu kelimenin çoğulu olan teravih kelimesi ramazan gecelerinde kılınan nafile namazın adı olmuştur.
eravih namazının vakti yatsı namazının arkasından fecre kadar geçen süredir; vitirden sonra kılınması caiz olmakla birlikte uygulamada vitirden önce kılınmaktadır.
Teravih namazının eda edilmesi için ezan okunmaz ve kamet getirilmez; kılamayan kişinin kaza etmesi gerekmez.
Teravih namazı başladıktan sonra camiye gelen kimse önce yatsı namazını kılar, daha sonra teravih namazı için imama uyar. Çünkü teravih yatsı namazına tâbidir ve ondan önce kılınmaz.
TERAVİ NAMAZI KAÇ REKATTİR?
ORUCU BOZAN DURUMLAR
Oruçlunun eşi ile ilişkilerinin sınırı nedir?
Oruçlu olduğunu bile bile cinsel ilişkide bulunmakla oruç bozulur. Hem kaza ve hem de kefaret gerekir (Buhari, Savm, 30). Kişinin hanımını sadece öpmesiyle orucu bozulmaz (Buhari, Savm, 24). Ancak kendine güveni olmayan, işi daha ileri götürmek endişesi olan kişinin hanımını öpmesi ve kucaklaması mekruhtur (Ebu Davud, Savm, 35). Eğer öpmek veya kucaklamakla boşalma meydana gelirse, sadece mekruh olmakla kalmaz, aynı zamanda oruç bozulur ve gününe gün kaza gerekir (Merğinani, el-Hidaye, I, 123).
RAMAZAN AYININ FAZİLETİ
Ramazan ayı, dinimizce yüce ve kutsal kabul edilmiş mübarek bir aydır. Kutsiyeti ve fazileti Kur’an ve sünnetle sabit olan Ramazan ayı zamanda on bir ayın sultanı olara kabul edilmektedir. Feyiz ve bereketlerle, afv ve mağfiretlerle dolu olan sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın toplum hayatında yoğunluk kazandığı, ibadet hayatımızın zenginleştiği Ramazan ayı, peygamber efendimizin ifadesi ile “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan bir aydır. Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, gönüllerin aydınlanıp coştuğu, nefislerin kırıldığı, insani vasıfların tekrar hatırlandığı manevi yaşamı dolu olan bir aydır.