Suriye'de dün Beşar Esad yandaşları ile karşıtlarının çatışmalarında en az yedi kişinin daha yaşamını yitirdiği bildiriliyor.
Güvenlik güçleri karşıt görüşlü grupların çatışmasına müdahale ederek ateş açtı.
Beşar Esad'ın hafta başında genel af vaadinde bulunduğu konuşma ardından dün başkent Şam ile Dera, Hama ve Humus kentlerinde toplanan kalabalıklar Esad'a destek gösterileri düzenledi.
Bayraklar ve Suriye bayrağı renklerinde balonlar taşıyan göstericiler "Halk Beşar Esad'ı istiyor' sloganları arasında balonları gökyüzüne bıraktı.
Ancak muhalif gruplarla eylemciler bazı kentlerde karşı karşıya gelip çatışmaya girdi.
Göstericilere göre Hama kentinde açılan ateş sonucu 13 yaşında bir çocuk ölürken, 3 kişinin Humus'ta, 3 kişinin de Der Zor kentindeki muhalif eylemler sırasında hayatını kaybettiği bildiriliyor.
Hükümet kaynakları bu sayılar konusunda açıklama yapmadı.
Esad yanlısı ve karşıtı kesimler daha önce de çatışmış ancak gruplar arasında bu düzeyde şiddet yaşanmamıştı.
Muhalifler, Esad yanlısı göstericilerin bu kentlere iktidardaki Baas Partisi'nce otobüslerle götürüldüğünü öne sürdü.
Muhalif gruplar Mart ayından bu yana gösterilerde 1.300'den fazla sivil ile 300 asker ve polisin öldüğünü; binlerce muhalifin gözaltına alındığını söylüyor.
Ülkenin kuzeyinde ordunun düzenlediği operasyon ise devam ediyor.
Birleşmiş Milletler Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNHCR) dün bir heyetin operasyonların odağındaki Cizr el Şuhur kentini ziyaret ettiğini duyurdu.
Kuruluşun sözcüsü hükümet yetkilileri nezaretinde girdikleri kentin boşalmış olduğunu, temsilcilerinin cinayet, suikast ve aşağılayıcı muamelelerle ilgili şikayetler duyduğunu söyledi.
Kuruluşun sözcülerinden Adrian Edwards, dün her gün 500 ile 1000 kadar Suriyelinin sınırı geçmeyi sürdürdüğünü belirtti.
Edwards'a göre Türkiye'de oluşturulan kamplarda 10 bini aşkın kişi var.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Mun da, Suriye'nin son haftalarda yaşanan çatışmaların araştırılması ve insani yardım için Birleşmiş Milletler'e ülkeye erişim olanağı vermesi çağrısında bulundu.
Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı hükümetin kendileri ve Suriye Kızılayı'na yaralı ve gözaltındakilere daha çok erişim sağlama sözü verdiğini söyledi.
Kızılhaç Federasyonları Başkanı Jakob Kellenberger dün Başbakan Adil Safar ve Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile görüşmüştü.
BM Genel Sekreterliğine ikinci bir dönem için oybirliği ile yeniden seçilen Ban Ki Mun, seçim ardından yaptığı açıklamada Suriye'deki insan hakları ihlalleri konusunda büyük endişe duyduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Esad'ın Pazartesi günü televizyonlardan yayınlanan konuşması ardından resmi haber ajansı SANA, '20 Haziran tarihinden önce işlenen suçlar için' genel af ilan edildiğini duyurmuştu.
Ancak affın ne şekilde uygulanacağı konusunda fazla ayrıntı verilmedi.
Ban, bu açıklamayı memnuniyetle karşıladığını ancak bu adımı halkla samimi, anlamlı ve yapıcı bir diyaloğun izlemesi gerektiğini kaydetti.
Ban, "Çok geç olmadan cesur ve sonuç getiren adımlar atması gereken öncelikle Suriye Cumhurbaşkanı Esad'dır" dedi.
Suriye Dışişleri Bakanı ise Avrupa Birliği'nin Esad'ın konuşması karşısındaki tavrının ülkede 'nifak ve kaos yaratmaya çalıştığını' gösterdiğini savundu.
Suriye'de bazı yöneticilere yaptırım uygulayan AB'nin listeyi genişletmeyi hedeflediği bildiriliyor.
Suriye'nin en önemli destekçilerinden olan Rusya ise Şam yönetimini eleştirmeye yöneldi.
Rusya Başbakanı Vladimir Putin, "kitlesel gerilim yaşanan, özellikle kan dökülen her ülkenin yönetimine baskı uygulamak durumundayız" dedi.
Paris'te bir açıklama yapan Putin, "Modern dünyada 40 yıl öncesinin siyasi yöntemlerine başvuramayız" dedi.