Blue Marvel
Listemizdeki en yeni karakter olan Blue Marvel, aktör / yazar Kevin Grevioux’nun 2008’de yarattığı bir kahraman. Kendisi hikayesel olarak Superman’den ciddi anlamda ayrılıyor aslında. Adam Brashear bir insan, bir asker ve onun hikayesi ekseriyetle ırkçılık üzerinden ilerliyor. Yalnız güç seti (uçma, süper güç, süper hız, süper dayanıklılık) Superman’den direkt alınma olunca, kostümü benzeyince, e bir de karakter sadece yerini kendisinin bildiği bir yalnızlık kalesine sahip olunca, Blue Marvel’ı bu listeye almamak imkansızlaşıyor elbette.
Gladiator
Marvel tarihinde birden fazla Gladiator var, bunlardan biri de Daredevil’ın kötü adamı –ve dizide tornacı olarak gördüğümüz- Melvin Potter. Ama biz, burada Kallark’dan söze deceğiz. 1977 senesinde, X-Men’i adam eden ikili Chris Claremont ve Dave Cockrum tarafından yaratılan Gladiator’un çakışı, zaten isminden başlıyor, zira adı Superman’in kullandığı iki ismin birleşmiş hâli: Kal ve Clark. Onun dışında, zaten göğsünde Superman logosunun tersine benzer bir şey var, mahlasını Superman’in kısmen ilham aldığı romandan alıyor, güçler de aşağı yukarı aynı. Ne diyelim?
Marvel’ın mazisinde üç tane Hyperion var. Bunların ikisi bizi ilgilendirmiyor. Bizi alakadar eden, Roy Thomas ve Sal Buscema’nın yarattığı, 1969 tarihli olan. Kendisi Squadron Sinister adlı bir ekibin süper güçlü, süper dayanıklı, uçan üyesi. Ekip elinde tuttuğu bir mücevherden gücünü alan Doctor Spectrum, çok hızlı koşan Whizzer ve siyahlar giyinen pelerinli Nighthawk’dan oluşuyor. Tanıdık geldi mi? Aynen öyle: Squadron Sinister, Thomas ve Buscema’nın “Avengers’la Justice League ile kapıştırsak n’olur la?” sorusuna bulduğu bir cevap. Hyperion seneler içerisinde evriliyor, değişiyor, farklı bir hâl alıyor ama bilin: Orijini aslen Justice League! Sentry
Yine, Sentry dedik mi bir de üzerine netleştirme yapmamız gerek. Biz burada Robert Reynolds’dan söz ediyoruz. Özellikle Brian Michael Bendis’in harika New Avengers serisinde önemli bir yer tutan Sentry, maskenin ardındaki kimliğiyle Superman’den bir hayli farklı. Ama güçleri ve tipi o kadar çok benziyor ki, gerçekten şaşırmamak mümkün değil. Evveliyatla, Sentry’nin gücünü anlatırken de sık sık “güneş” kelimesini kullanıyorsunuz. Adam uçuyor, pelerini arkasından uçuşuyor. Fizik olarak zaten birebir Superman, bir de göğsünde koskocaman bir S harfi var. Yani evet, karakterizasyon olarak Superman’den uzak. Ama temelinin de Çelik Adam olduğu, çok belli! Virtue
Listemizin son iki maddesi, biraz daha arsız Superman “esinlenmelerine” ayrılmış vaziyette. İlk konuğumuz, Virtue. Nam-ı diğer Ethan Edwards. Kendisi bir Skrull. Galactus Skrull’ların gezegenini yok ettikten sonra, Dünya’ya gönderiliyor. İçinde kendisinin olduğu metal cisim, çiftçi ve naif bir aile tarafından bulunuyor ve o çift, içinden çıkan çocuğu kendi ahlak değerleriyle örnek bir birey olarak yetiştiriyor. Bunların hiçbiri için, şaka olsa bile, “tanıdık geldi mi, ehe ehe” demiyorum. Virtue listemizin muhtemelen en arsız Superman çakmalarından bir tanesi zira… Wundarr
Wundarr’ın hikayesi şöyle başlıyor: Dakkam gezegenindeki bilim adamı Hektu, gezegeninin yok olacağını fark eder. Ailesini kurtarmak adına son bir çaba olarak, bebek yaştaki çocuğunu bir gemiye bindirip, Dünya’ya yollar. Gemi dünyaya iner, yaşlı bir çift tarafından bulunur. Buraya kadar hikaye birebir Superman, zaten güçleri de aynı. Sadece olay şu, Wundarr’ı yaratan Steve Gerber ve Val Meyarik ikilisi, Superman’e bir “ya şöyle?” hikayesi çekmek istemişler. Bu yüzden, o gemiyi bulan çift, kapağı “İçinde kominist vardır” diye açmıyor mesela. Wundarr içeride tek başına büyüyor, zaten Hektu’nun da yanlış olduğu anlaşılıyor, Dakkam falan da yok olmuyor. O yüzden, Wundarr pervasız bir Superman çakması. Ama kendi başına da bir yol çiziyor!