Cumhuriyet Savcısı Velihattin Eldemir tarafından hazırlanan iddianamede, El Kaidenin dünya çapında 50 farklı ülkede bağımsız hücreler şeklinde örgütlendiği ve Türkiye'nin Suriye sınırının örgüt tarafından militan devşirmek ve lojistik destek sağlamak için kullanıldığı belirtildi.
İddianamede, "Lut Kavminin çirkin işini yapan görürseniz faili de mefulü de öldürünüz" hadisi şeriften alıntı yapılarak Ankara'da farklı yerlere asılan afişlerle eşcinsellerin hedef gösterildiği belirtildi.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN PAYLAŞIMLAR
Yapılan soruşturmada afişte imzası bulunan 'Genç İslami Müdafaa' adlı oluşumun, Ankara'da çatışma bölgeleri ile irtibatlı olarak faaliyet gösteren derneklerin organizesinde düzenlenen, Suriye için yapılan yardım kampanyalarına ve çeşitli protesto gösterilerine destek verdiği, ülke gündemini ilgilendiren konularda çalışma yürüttüğü, Ankara'nın çeşitli bölgelerin de yazılama, afiş, broşür yapıştırıp dağıttığı, sosyal medya üzerinde Nusret Cephesi yanlısı paylaşımlarda bulunduğunun tespit edildiği belirtildi.
Yapılan operasyonda gözaltına alınan şüpheliler Ersin Miraç K., Umut Ömer B., Adem D., Muhammed K., Muhammed Erer Ö.'nün sosyal medyadan El-Nusra cephesi yanlısı radikal selefi/tekfiri paylaşımlarda bulundukları anlatıldı.
DOSYALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ İSTENDİ
İddianamede, Ersin Miraç K.'nin, 2016 yılında Suriye'ye çatışma bölgesine gittiğinin tespit edildiği, Ersin Miraç K. ve Umut Ömer B. hakkında Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak' suçundan dava açıldığı, yine Muhammed K. hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 'örgüt üyeliği' suçundan başka bir soruşturmasının devam ettiği belirtildi. Şüphelilerin eylemlerinin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava ile irtibatlı bulunduğu belirtilerek, her iki dosyanın birleştirilmesi ve şüphelilerin 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi.