İSTANBUL (İHA) - Esenler'de anne ve kızın öldürülmesinin arkasındaki sır perdesi, babanın cesedinin bulunmasıyla açıldı. Baba Şükrü Seyhan'ın cesedinin bulunmasının ardından soruşturmayı derinleştiren polis ekipleri, katil zanlısı 3 kişiyi gözaltına aldı. İfadeleri alınan zanlıların birlikte alkol aldıkları Şükrü Seyhan'ı çıkan tartışma sonucunda öldürdükleri, daha sonra ise anne ve kızı öldürdükleri iddia edildi.
Edinilen bilgiye göre, Esenler Havaalanı Mahallesi Genç Sokak'ta bulunan evden çocuk iniltilerinin gelmesi üzerine ortaya çıkan korkunç cinayet, polisin sürdürdüğü başarılı takibat sonucu çözüldü. 2 Mart günü meydana gelen cinayette, anne Bakiye Seyhan (46) bıçaklanarak, kızı Meryem Seyhan (18) ise boğularak öldürülmüştü.
Yarı çıplak bulunan cesetlerin alkolik olduğu belirtilen baba Şükrü Seyhan'ın (53) cinnet geçirip önce 2 torununu banyoya kilitlediğini, ardından da eşi ve kızını bıçaklayarak öldürüp ortadan kaybolduğu şüphesi üzerinde durulmuştu.
Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlatarak baba Seyhan'ın da öldürülmüş olma ihtimalini göz önüne aldı. Yapılan takibatta, polis, öldürülen anne ve kızın alt kısımlarının çıplak olması nedeniyle zanlıların tecavüzde bulunduğu ihtimali üzerinde durarak, çevrede geniş çaplı inceleme yaptı. Sürdürülen çalışmalarda, daha önce 2 tecavüz ve 1 cinayet suçlarından sabıkalı olduğu öğrenilen Z.D. isimli şahsın, kayıp olan baba Seyhan ile alkol arkadaşı olduğu ortaya çıktı.
Z.D.'yi yakından takip eden polis ekipleri, bir süre sonra Esenler'de bir inşaatta ceset kokusu geldiği ihbarı üzerine harekete geçti. Olay yerine giden polis, müteahhit Ş.Ç.'ye ait olduğu belirlenen inşaatın bodrum katında üstü tahta ve kumlarla örtülü bir cesetle karşılaştı. İncelemeler sonucu inşaatta bulunan cesedin Şükrü Seyhan'a ait olduğu tespit edildi. Seyhan'ın arkadaşı olduğu öğrenilen ve bu inşaatta boyacılık yaptığı belirlenen Z.D. cesedin bulunmasının ardından gözaltına alındı.
Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan Z.D.'nin korkunç cinayeti itiraf ettiği öğrenildi. Z.D.'nin ifadesinde baba Şükrü Seyhan ile arkadaş olduklarını ve birlikte sık sık alkol aldıklarını söylediği kaydedildi. İddialara göre Z.D., içki masalarına arkadaşı A.Ç. ve M.M. adlı arkadaşlarının da katıldığını belirterek A.Ç.'nin "Seyhan'ın kızı çok iyi sevişiyormuş" dediğini ve tartışmanın bu nedenle çıktığını dile getirdi. Bu sözlerden sonra sarhoş oldukları bir zamanda baba Seyhan'a "Kızın çok iyi sevişiyor" diyen Z.D. ile Seyhan arasında çıkan tartışmada baba Seyhan'ın kendisine çok kızdığını belirten zanlı, "'Hadi inşaatta gidelim, kavga edelim rahatlayalım' dedim. Bunu üzerine inşaatta gittik. Ben, Şükrü ve A.Ç. inşaata çıktık. Şükrü ile kavgaya başladık. Onun elinde bıçak olduğunu hatırlıyorum. A.Ç. arkadan ona sarılınca ben elindeki bıçağı alarak onu bıçakladım. Şükrü yere düşünce ben ve A.Ç. inşattan çıkıp, aşağıda arabada bekleyen M.M.'nin yanına gittik ve gidip içmeye devam ettik. Alkol aldıktan sonra eve gitmeye karar verdik, ama eve niye gittiğimizi hatırlamıyorum. Eve gittiğimizde kapıyı çaldık. Evde kapıyı Bakiye açtı. Bana kızarak 'Kocamı alkole alıştırdınız' der demez içeri girdik. Arkamda 2 kişi ile birlikte içeri girdik. Evde 2 çocuk vardı. Çocukları banyoya götürüp 'Siz burada bekleyin ben dedenizi alıp geleceğim' dedim" ifadelerini kullandı. Çocukları banyoya kilitledikten sonra anne Bakiye Seyhan'ın halen kendisine bağırdığını, bununu üzerine bıçakla anneyi öldürdüğünü itiraf eden Z.D. "Anneyi bıçakla öldürdüm. Kızını ben öldürmedim, diğerleri kızı boğarak öldürdü. Ama onlara tecavüz edip etmediğimizi hatırlamıyorum" şeklinde konuştu.
Soruşturmanın ardından gözaltına alınan A.Ç. ile M.M. olayla ilgili susma haklarını kullandı. Cesetten haberi olduğu halde polise bildirmediği gerekçesiyle gözaltına alınan müteahhit ve Esenler'de bir düğün salonu sahibi olan Ş.Ç. ise olayla ilgisi olmadığını ileri sürdü. Yapılan soruşturmada Z.D.'nın 1981 yılında Sinop'un Gerze ilçesinde 11 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz ettiği ve öldürdüğü iddia edildi. Tecavüz ve cinayet suçundan cezaevinde yıllarca yatan Z.D.'nın cezaevinden çıkınca İstanbul'a geldiği belirtildi. Ancak Z.D.'nin 1999 yılında yine bir tecavüz suçundan cezaevine girdiği ve Rahşan Ecevit'in affıyla serbest kaldığı öğrenildi. Gözaltına alınan A.Ç.'nin de bir tecavüz olayında polise geliş kaydı olduğu belirlendi.