Edinilen bilgiye göre, olay Cevizli Mahallesi'nde meydana geldi. Yirmi seneden bu yana karısı ile birlikte yaşadıkları kamyonetle mahallelerde pirinç satan Mustafa Kurt gün sonunda aracını her zamanki gibi Mustafa Kemal Caddesi'ndeki bir caminin yakınına park etti. Yaşlı çift ilerleyen saatlerde branda bezi ile kaplı olan kamyonet kasasında hazırladıkları yatağa yattı. Gece 01:00 sıralarında uyanan Mustafa Kurt eşinin nefes almadığını fark etti.
Mustafa Kurt'un kamyoneti ile eşini sadece 200 metre mesafede bulanan Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden birine götürmemesi ve sabahı beklemesi şaşkınlık oluşturdu. Olayı duyan çevredeki vatandaşlar, polisler ve belediye doktoru yaşlı adamın tavrı karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Vatandaşların, "Hemen yanında hastane var karını niye hastaneye götürmedin veya polisi aramadın?" şeklindeki sorularına "Nabzı atmıyordu niye arayayım ki?" şeklinde yanıt veren Kurt tepkilere neden oldu. Sinirlerine hakim olamayan bazı vatandaşlar Kurt'a, "Sen zaten karından kurtulmak istiyormuşsun" demesi dikkat çekti.
Basın mensuplarına 5 çocuğu olduğunu ve Meryem Kurt ile kırk yılın üzerinde süredir evli olduğunu anlatan Mustafa Kurt, memleketi olan Çanakkale Ezine'ye bağlı Sarısöğüt köyünde bir evinin bulunduğunu ancak bu evi çocuklarına vererek 20 yıldır eşi ile birlikte İstanbul'da mahallelerde pirinç sattığı kamyonetinde yaşadığını söyledi. Çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak için ayda bir kez memleketine gittiğini kaydeden Kurt'un karısı Meryem Kurt'u defnetmek için köyüne götüreceği öğrenildi.
Cihan