Eşimin cezaevinde can güvenliği yok

İstanbul'da çocuk pornosu operasyonunda en çok konuşulan isimlerden biri olan ve tutuklanarak cezaevine konulan doktor E.S.G.'nin yine doktor olan eşi M.G., İHA'ya konuştu.

Silivri'de çalıştığı özel hastanede İHA muhabirinin sorularını cevaplandıran doktor M.G., "Eşimle okulda tanıştık. Ağzına sigara bile koymayan bir insan. Son derece dost canlısıdır, ailesine son derece düşkündür. Böyle bir ithamla karşı karşıya kalması kötü bir durum" dedi.

İddiaları yalanlayan M.G., "Eşimin böyle bir işle uğraştığına şahit olmadım. Bu konuda basının yargısız bir infazı söz konusu. Basın nasıl oluyor da yargısız infaz yapıyor. Bu konunun araştırılmasını istiyorum. Hastalarım beni ağlayarak arıyor. Bizi tanıyan insanlar bunun böyle olmadığını biliyorlar" dedi.

Reklam
Reklam

Eşinin reklam amaçlı internet işiyle uğraştığını söyleyen M.G., "Bunların çocuk pornosuyla veya pornografiyle alakası yok. Eşim posting hizmeti veriyor. Bu hizmeti verdiği kişilerle ilgili bir takım problemler olabileceğini düşünüyorum. Bu olay, internetle uğraşan herkesin başına gelebilir. Eşim çocuk doktoru, gündem çocuk pornosu, medya bunu birbirine yapıştırdı. Hiçbir şekilde kanıtlayamayacakları bir takım ithamlar var. Muayene ettiği çocuklarla ilgili bile ithamlarla karşı karşıya kalmış. Tamamen toplumsal bir olay olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Eşi hakkında çocuk pornosu yaptığı iddialarının ortaya çıkmasıyla ilgili olarak da M.G, "Bu iddiaların nasıl çıktığını bilemiyorum. Bu olay olduğundan beri şoktayım. Kendisi de sorgulama aşamasında öğrendim birçok şeyi. Adli süreç, sonucu gösterecek. Eşimin ihmali olabilir. Ama böyle bir şey çıkarsa öncelikle ben eşimle yolumu ayırmak durumundayım. Yargının da ona en fazla cezayı vermesini ben isterim. Eğer böyle bir şey gerçekten varsa, eşim en büyük cezayı alsın. Ben burada eşimin medya tarafından kurban olarak seçildiğini düşünüyorum. En büyük etken, çocuk doktoru olması" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

İddialar ve yaşananlardan dolayı çocukları ve kendisinin psikolojisinin bozulduğunu belirten doktor M.G., "Ben ve 2 çocuğum mağdur olduk. Çocuklarımın psikolojik durumu bozuldu. Okula göndermiyorum. Okuldan destek de geliyor ama ben göndermek istemiyorum. Büyük oğlum her gün ağlıyor. Bunun hayati endişesini taşıyorum. Anne olarak çocuklarımı ve kendimi korumak durumundayım. Günlerdir uyku uyumuyorum. Yemek yemiyorum. İnsanın başına gelmeden bunları anlaması çok zor. Çevremden olumlu destekler de alıyorum. Küçük çocuğum olaylardan haberdar değil. 'Babam nerede' diye soruyor, yurtdışında olduğunu söylüyorum. Haklı olarak bir takım endişeleri var. Babaları suçlu bile olsa, sonuçta ikisi de çocuk. Onların bir suçu yok. Biz böyle bir şeyi hak etmiyoruz. Çocuk hakları demek, benim çocuklarımın mağdur olması mı demektir. Çok gergin durumdayım. Evimde eskiden bilgisayar vardı ama olaydan sonra artık evimde bilgisayar yok. Eşimin suçsuz olduğuna inandığım için arkasında durmak zorundayım" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Basında çıkan eşinin 300 bin dolara villa aldığı aldığı şeklindeki iddialara ise M.G., "300 bin dolar değerinde villamız var. Kaç yıllık hekimiz. Yaptığımız iş belli. Bunu alamayacak bir konumda değiliz. Birikimimiz mevcut" şeklinde cevap verdi.

Eşinin ev hayatında çocuklarını pornografik siteler konusunda uyardığını belirten M.G., "Eşim, çocuklarıma bazı sitelere girmemelerini söylüyordu zaten. İnternet kullanan insanlar daha dikkatli olsun. Eşimin, hekimlikle ilgili ithamlarla karşı karşıya olması çok kötü. Hastanenin hastalarına karşı bir itham var. Sadece burada eşim suçlanmıyor. Küçük çocuğum gözleri bantlı olarak yayınlandı. Bu hakkı kim veriyor insanlara. Biz ne yaptık ki, gözlerimiz bantlı bir fotoğrafla gazetelerde yer alıyoruz. Basınla ilgili bir takım önlemler alınmalı. Basın hürriyeti diye bir şey var, yargılama diye bir şey var. Basın yargıdan önce bir insanı yargılıyorsa, bu yargının da kararını etkiler. Ben bile bir ara 'acaba olabilir mi böyle bir şey, eşimi tanıyamamış olabilir miyim' diye düşündüm, onu tanımayan insanlar kim bilir neler düşünür" dedi.

Reklam
Reklam

M.G., basında intihar girişiminde bulunduğu şeklinde çıkan haberleri de yalanlayarak, "Benim intihar ettiğim gibi haberler de çıktı. Ben bu konuda RTÜK'ü arayarak, yayının durdurulmasını istedim" dedi.

Eşinin cezaevinde can güvenliği olduğunu belirten M.G., "Adamın, kendisini savunacak bir pozisyonu dahi olmadı. Eşim cezaevinde ve can güvenliği tehlikede. Korkuyorum. Sapık olarak lanse edildi, herşey olabilir. Eşimi arayamadım, görüşmem yasak" dedi.

Medyaya da sitem eden M.G., "Eşim aklanırsa, medyanın bu konuda nasıl hesap vereceği konusunda bilgi edinmek istiyorum. Eşimin aklanacağına inanıyorum.

Asılsız bir sürü şey yazıldı. Bununla ilgili işlem yapmayı da düşünüyorum. Ciddi tazminat davaları açacağım, alacağım gelirin Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağışlanmasını istiyorum. Herkes gelişmeleri görecek" açıklamasında bulundu.