Üzerine isnat edilen suçlamalara ilişkin savunma yapan Can Y, çalışmasına rıza göstermediği için eşi ile sürekli bu konuda aralarında tartışma yaşandığını iddia etti.
Yaşanan tartışmalar nedeniyle eşinin kendisini karakola şikayet ettikten sonra çocukları alarak kadın sığınma evine yerleştiğini belirten Can Y, "Bir süre sonra aynı iş yerindeki Sertaç isminde birisi beni arayarak, eşimin yanında olduğunu ve bu işin peşine düşmemem için beni uyardığını belirtti. Bu kişiyle telefonda tartıştık ve birkaç gün sonra da eşimle barışıp ayrı eve taşındık." dedi.
Yeni eve taşındıktan sonra eşiyle geçmişi geride bırakmaya karar verdiklerini ve iki gün sorun yaşamadıklarını öne süren Can Y, eşinin tekrar aynı iş yerinde çalışmak istediğini söylemesi üzerine yine tartıştıklarını iddia etti.
Can Y, savunmasında şunları kaydetti:
"Bana, 'Ya o iş yerinde çalışırım ya seni boşarım ya da Sertaç beni yine götürür.' dedi. Diğer arkadaşlarıyla bağ bahçe işinde çalışmasına izin verdim. Eve gelince Sertaç'ın yanında çalışmak istediğini söyleyince yine tartıştık. 'Seni sevmiyorum Sertaç'ı seviyorum, onun yanında mutluydum.' sözleri üzerine tokat attım. Sinir krizi geçirdi ve kendisini aracın altına atmak istedi. Buna müsaade etmedim ne yaptıysam sakinleşmedi. Gözüm döndü. Gözümü açtığımda her yer yangın yerine dönmüştü."
Mahkeme başkanının daha önceki ifadelerinde Sertaç isimli kişiden neden bahsetmediğin sorması üzerine sanık Can Y, o dönem 3 gün yoğun bakımda tedavi gördüğünü, ne söylediğini hatırlamadığını ve bugün verdiği beyanlarının doğru olduğunu ileri sürdü.
Söz konusu olay sırasında yaralanan sanığın kızı Dilek Y, "Babam değil o benim. Sürekli tartışıyordu. Anneme işe gitme derdi ama o akşama kadar da evde yatardı. Olaydan önce tartışmaları artmıştı ve annemi dövüyordu. Bazen bizi de döverdi. Annemle sığınma evinde 3 gün kaldık." diye konuştu.
Olay günü babasının işten gelen annesi ile şoförün yanındaki koltukta oturduğu iddiasıyla tartıştığını dile getiren Dilek Y, ifadesinde şöyle dedi:
"O adam (baba) tartışma sırasında anneme tokat atarak evden çıktı. Nereye gittiğini bilmiyorum. Annem de arkadaşından para alarak ekmek almak için fırına gitti. Evde tektim. Bir süre sonra evin dışında bağrışma sesleri geldi. O adam, annem ve annemin iki arkadaşı arasında tartışma çıktı. Sonra annem eve geldi ve tartıştılar. Ben de onlarla aynı odadaydım. O adam banyoya girdi. Ben dışarı çıkacak sandım. Sonra elinde benzin dolu şişeyle geldi ve annemle benim üzerime döktü. Bir miktar da kendi üzerine döktü. Annem beni dışarı çıkarmaya çalıştı, ancak çıkmadım. Elindeki çakmağı yakmasıyla her taraf alev aldı. Ben ve o banyoya geçtik söndürmek için. Annem balkondan aşağı düşmüştü. Ben ve çevredekiler söndürmeye çalıştık ama sönmedi. Sonra çeşmeden suyla söndürdük. Sağlık ekipleri gelip hastaneye götürdü. Sanıktan şikayetçiyim."
Güllü Y'nin annesi Remziye S. ise sanığın daha önce kızının kafasında şişe kırdığını, ikametinden de silah zoruyla çıkardığını öne sürerek şikayetçi olduğunu belirtti.
Cumhuriyet savcısı, üzerine isnat edilen suçtan sanığın tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi.
Mahkeme, sanık Can Y'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İddianamede, 17 Ekim 2019'da gerçekleşen olayda, Can Y. hakkında "eşe karşı canavarca hisle kasten öldürme" ile "çocuğa ve alt soya karşı canavarca hisle öldürmeye teşebbüs" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.