Olay, 3 Ocak'ta, Gülabibey Mahallesi’nde meydana geldi. Polat Hatal ile dini nikahla birlikte yaşadığı Aslıhan Dal arasında, iddiaya göre tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Hatal, Dal'ı boğdu.
Olaydan sonra evden çıkan Hatal, polisi arayarak, Dal'ı boğduğunu söyledi. İhbar üzerine adrese ekipler sevk edildi. Eve gelen polisler, kapıyı kırarak içeri girdi. Sağlık ekibi de yerde hareketsiz yatan Aslıhan Dal’ı ilk müdahaleyi yaptıktan sonra ambulansla Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Dal, burada doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti. Gözaltına alınan Polat Hatal ise sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Hatal hakkında Çorum 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Sanık Polat Hatal, tutuklu yargılandığı davada ilk kez hakim karşısına çıkarıldı. Duruşmaya Hatal'ın yanı sıra taraf avukatları, Aslıhan Dal’ın yakınları ve kadın meclisi üyeleri katıldı.
Polat Hatal, savunmasında, "Kaçarak evlendik. Olaydan 1 yıl önce de eşimde değişimler başlamıştı. Sigara içiyor, sakız çiğniyor hatta uyuşturucu kullandığından bile şüpheleniyordum. O dönemlerde kendim de İstanbul’da çalıştığım için zaman zaman Çorum’a gelip gidiyordum. Olaydan bir süre önce de eşim hiçbir sebep yokken çocuklarımı alıp annesinin evine bile gitmişti. Ben gelip kendi evimize götürmüştüm. Eşim neden annesinin evine gitti, hiçbir anlam verememiştim. Eşime ‘Aslı ne sıkıntın var da annenin evine gittin, böyle bir şey neden yapıyorsun?’ diye de uyarmıştım. Eşimin yakınları karımın evden kaçtığını hatta eve benim tanımadığım birilerini aldığını söylüyorlardı. Annemle eşimin arası çok iyiydi. Onlar anne ve kız gibiydiler" diye konuştu.
Olay anını da anlatan sanık Hatal, "Bana anlatılanlar kafamı karıştırmıştı, olayın olduğu gece de tartışmamız başladı. Ben ona ‘Evden kaçmışsın’ dedim, yine tuhaf hareketler sergilemeye başladı. Ben ona ‘Defol evimden git’ dedim. O da bana küfrederek ‘Sen defol git’ dedi. Kendisine ‘Sen beni aldatıyormuşsun’ dedim. O da bana ‘Sana ne’ diye cevap verdi sonra boğuşmaya başladık; çocuklarım yan odadaydı. Boğazını sıktım, ikimiz de yere yığıldık. Ben numara yapıyor sandım, hiç hareket etmiyordu. Tabi ben de üzerine kilitlenip kalmışım, yerinden kalkmıyordu. Yan odada olan çocuklarımı alıp dışarı çıktım hatta çocuklarım korkmasın, diye de ambulans falan çağırmadım. Kapıyı kapatıp, evden ayrıldım. Çocuklarımı anneme bıraktım, polisi arayıp, ihbarda bulundum. Eşimi bilerek daha önce öldürmeye kalkmış olsaydım hem eşimi hem de eşimin kardeşini onları öldürür, Gürcistan’a kaçar, çobanlık yapardım" dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Polat Hatal'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrası açıklama yapan Aslıhan Dal’ın yakınları, sanığın en ağır cezayı alması için mücadele edeceklerini belirtti. Aslıhan Dal’ın oğlu Abdullah Dal, “O adamın en ağır cezayı alması için elimizden geleni yapacağız. Annemin gördüğü şiddeti her gün biz de görüyorduk. O adam gece saatlerinde beni alkol almaya gönderiyordu. Bulamayınca da dövüyordu. Elimi kolumu bağlayıp, beni koltukların arkasına atıp, öyle dövüyordu. Annemi döverken bizi odaya kilitliyordu” diye konuştu.
Anneleri şiddet görürken kimseyi aramasınlar, diye babalarının telefonu sakladığını anlatan Egemen Dal ise “Telefonu almaya çalışırsak bizi dövüyordu” dedi.
Aslıhan Dal’ın annesi Sevgi Dal da “Anneler kızsız, kızlar çocuksuz kalıyor. Kimse annesiz kalmasın. Katiller en ağır cezayı alsın. Kızım ne evden kaçtı ne de başkalarıyla konuştu. Hepsi iftira atıyor. Kızım hep baskı altında tutuldu” diye konuştu. (DHA)