Olay, gece saatlerinde, Erenler Mahallesi Keskin Sokak’taki dairede meydana geldi. Veysel Özkan, boşanma aşamasında olduğu Serap Özkan'ın yaşadığı eve, hakkındaki uzaklaştırma kararına rağmen gelip, konuşmak istediğini söyledi. Bir anda başlayan tartışmanın büyümesi üzerine Veysel Özkan, yanında getirdiği pompalı tüfekle önce eşine ardından oğlu Suat Özkan'a ateş etti. Özkan, daha sonra aynı silahla kendisini vurdu. Silah seslerini duyanların ihbarıyla olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlileri, yaptığı kontrolde, Serap Özkan ile oğlu Suat Özkan ve eşi Veysel Özkan'ın yaşamını yitirdiğini belirledi. Yapılan inceleme sonucu Veysel Özkan'ın, eşi ile oğlunu öldürüp, intihar ettiği tespit edildi.
Veysel Özkan'ın dayısı Hasan Kazdal, "Eşiyle konuşmuyorlardı. Kadın, annesinin yanında oturmaya başlamıştı. Veysel’in babası Artvin'de hastalandı. Oraya gidip, babasına baktı. Birkaç ay orda kaldı. Bu arada araları açıldı. Eşi 'Niye bırakıp bizi gitti?' diye kızıyordu. Karısı memlekete gitmedi. Daha sonra Veysel, gelip yalvardı. Araya kardeşini koydu ikna etmek için. Kadın 'Gitmem, gitmem' dedi. 20 gün önce bana Veysel, gelip 'Dayı öldüreceğim onu. Gelmezse öldüreceğim' dedi. Ben de 'Öyle şey olmaz, aklından çıkar onu' dedim. 'Kadın seni istemiyorsa boşan o zaman. Uzaklaşma kararın var, ne gelip gidiyorsun' dedim. Kadın şikayetçi oldu. Veysel silah alıp gelmiş. Kapıyı kırıp içeri girmiş ve büyük oğlu da buradaydı. Oğlunu, karısını ve daha sonra da kendisini vuruyor" dedi.
Veysel Özkan'ın akrabası Lütfiye Yıldırım ise "Evde yatıyorduk o sırada. Bir ses duyup dışarı çıktık ve baktım ki dışarıda polisler var. Kulaklarım ağır işittiği için silah sesini duymadım. Hepimiz çok üzüldük, komşumuzdu. Vuran da görümcemin oğluydu. Kız boşanmak istiyordu ve uzaklaştırma kararı aldırmıştı. Herhalde gece gelip 'barışalım' dedi. O da barışmayınca vurdu. Bir de oğlu var, üniversite mezunu. Yazık oldu. Allah kimsenin başına vermesin" diye konuştu.
DHA