Ağustos 2014'te meydana gelen olayda Songül A., iddiaya göre sevgilisi M.C.B.'yi evine davet edip yeni evlendiği görme engelli eşine akrabası olarak tanıttı. Songül A., kanser olan babasının tedavisi için para isteyen sevgilisine, eşinin kendisine hediye ettiği cep telefonu ve ziynet eşyalarını verdi. M.C.B., birlikte kaçma teklifini reddeden Songül A.'ya şiddet uyguladı. Kadın, kaçarak evinin yanındaki işyerine sığındı. Haber verilmesiyle gelen polis, M.C.B.'yi ziynet eşyalarıyla birlikte yakaladı.
Durumu öğrenen görme engelli S.K., evden attığı eşi ve M.C.B. hakkında şikayetçi oldu. Soruşturma aşamasında eşinden boşanan Songül A. ile M.C.B. hakkında, 'dolandırıcılık' suçlamasıyla dava açıldı. Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'de 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan sanıklardan Songül A., ilk duruşmada hazır bulunurken, diğer sanık M.C.B. katılmadı. Songül A., suçlamaları redderek, "Eşimin bana hediye aldığı telefon ve ziynet eşyalarını ihtiyacı olduğu için M.C.B.'ye verdim. Eşim olayı öğrendikten sonra beni sokağa attı. 2 gün boyunca sokaklarda rezillik çektim. Eski eşimden şikayetçiyim" dedi.
Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, Songül A.'nın kendisine hediye edilmiş eşyaları başkasına vermesinin 'dolandırıcılık' suçu kapsamında yer almaması, M.C.B.'nin de eşyaları zor kullanarak almaması nedeniyle iki sanık için beraat talep etti. Duruşma, avukatların mütalaaya karşı savunma yapmaları için ertelendi.
(DHA)