Eşinizle zaman geçirmemek için ürettiğiniz bahaneleri kenara atın

Bir zamanlar, o özel kişiyle zaman geçirebilmek adına bütün dünyayı askıya alırdık. Şimdi...

Sonrasında evlendik ve dünyayı gene akışına bıraktık. Evlendikten sonra bütün, o içinde kaybolduğumuzu hissettiğimiz uzun buluşmalara ne oldu ve neden ardı sırası kesildi veya önemli bir derecede azaldı?

Aramızdan en iyi durumda olanların da başına bunlar geldi. Üniversitedeyken herkesin düşkün olduğu o “ünlü” çift bile buna dâhil. Kampusun yakınlarında bulunan her restoranın geç saatlere kadar mesai yapmasına sebep açtınız çünkü birbirinize doyamıyordunuz ve günler o özel kızı veya çocuğu görmek duygusu etrafında dönüyordu.

Reklam
Reklam

Eşinizle olan aşk hayatınız, evliliğin birinci veya ikinci senesinden sonra halen rayında gidiyor gibiydi ama sonrasında bir şeyler değişti. Hayat sizi ele geçirdi ve yavaş yavaş dışarıda zaman geçirmemek için sebepler ortaya çıkar oldu.

  1. Meşgulüz.
    1. Yorgunuz.
    2. Çocuklarımızla ilgilenmek durumundayız.
    3. İş yükü ağır.
    4. Karşılıklı teması kaybettik.
    5. Bizi bu konuma getirenin ne olduğunu unuttuk.
    6. Başka önceliklerimiz var.
    7. O “duyguyu” kaybettik.
    8. Dışarı çıkıp zaman geçirmek için yeterli paramız yok.

Anlıyorum. Gerçekten anlıyorum. Aile yaşantımız içerisinde hayat zorlaşıyor ve bu süreç “hızlı” olarak nitelendirebileceğimiz süreçten bile hızlı gerçekleşiyor. Ancak, bu süreç aylarca veya yıllarca boş verilirse, bir zamanlar zaman geçirebilmek adına arkadaşlarınızı veya üniversitedeki derslerinizi astığınız insanın yanında uyandığınızda onun artık kim olduğunu bilmiyor konumuna gelebilirsiniz.

Reklam
Reklam

Buluşmalara çıkmamak bunun tek sebebi değil. Evlilik yolculuğu sırasında belleğimiz amnezi doğurur. Evliliğimizin kurulu olduğu esas temelleri unuturuz: İletişim, uyum, müştereklik ve ortaklık.

Merak ediyorum… Ne oldu? Değer vermeyi mi unuttuk? Aşk mı bitti? Başka şeyleri daha büyük önceliklerimiz haline mi getirdik? Belki de evlilik sorunlarınızı çözebilmek için danışmanlık gibi daha çok yardımlara ihtiyacınız vardır. Hiç sorun değil. Beyaz bayrak kaldırarak teslimiyetinizi gösterip yardım aramak hiçbir zaman kötü bir davranış değildir. Tam tersine bu sizin gücünüzü gösterir. Ama belki buluşmalara çıkmak, beraber baş başa vakit geçirmek ve eşinizle konuşmak gibi seçenekler de yardımcı olabilir mi?

Daha fazla bahaneye yer yok

Yukarıdaki listeyi şöyle adlandıralım: Bahaneler bütünü. Birçoğunu da bizzat kendim yapıyorum. İnanın bana, başkalarını parmakla gösterip eleştirirken, ben daha fazla parmakla gösterildim. Ancak bu yeterli değil. Gördüğüm kadarıyla, yukarıdaki sebeplerin hiçbirinin nitelikli bir ağırlığı yok. Neden mi? Öncelikle bizim için önemli olan şeylere vaktimizi ayırır ve yatırım yaparız. Bir zamanlar sevdiğiniz ve geri kalan hayatınızı birlikte geçirmek istediğiniz kadın veya erkek ile dışarı çıkıp zamanınızı geçirmeniz ilk önceliğinizdi. Peki, ne değişti? ( Bu soruyu kendinize sormanızı istiyorum)

Reklam
Reklam

Sebebinizi paranın yokluğuna bile dayandıramazsınız. Sonuçta üniversitedeyken parasız olup evsiz gibi takılmanıza ramak kalmışken gene de buluşmalara çıkabiliyordunuz. İstenirse mutlaka bir yol bulunur.

“Onlardan” önce “Biz”

Evli çiftlerin en çok kullandığı bahane çocuk sahibi olmalarıdır. Çocuklarımızı okul müfredatının dışında, güneşin altında değerlendirebileceği her türlü aktiviteye kayıt ettirmenin sosyal açıdan kabul edilebilir bir olgu içinde olduğu bir dönemde yaşıyoruz Bununla beraber büyük bir ebeveyn ilgisi geliyor. Bunu anlıyorum. Benim çocuklarım da birkaç ekstra aktiviteye dâhil olmuş durumda ve biz de ebeveyn olarak dâhil oluyoruz. Bu güzel bir şey. Ancak bu durum evli bir çift olarak ilişkimiz konu olunca hatırlamamız gereken önemli bir nokta var “Onlar” yokken “biz” vardık.

Reklam
Reklam

Evet, çocuklarınız önemli; hatta ilk önceliğiniz. Anneden de babadan da sürekli sevgiye, cesaretlendirmeye ve ilgiye ihtiyaçları var ama bu bir çift olarak ilişkinizi feda etmeniz anlamına gelmiyor. Aslında, durum buna kayarsa çocuğunuz eninde sonunda zarar görür. Ailesinin ilişkisi dağılmaya başlarsa kendilerine olan güveni de yıkılmaya başlayacak.

Elbette çocuklarınızı spor veya tiyatro gibi okul dışı aktivitelere dâhil edin: Bu karakterini ve kendine olan güvenini inşa edecektir ve tabii ki hayatlarına ve aktivitelerine yönelik gösterebileceğiniz kadar ilgi gösterin. İyi birer ebeveyn olmak budur ancak çocuğunuz için evlilik ilişkinizi feda etmeyin. İlk aşkınızla beraber olabilmek için bilinçli bir şekilde zamanı biçimlendirin. Bunu da bir öncelik haline getirin ve bunun sizin için ne kadar önemli olduğunu çocuğunuza yansıtın.

Sevgi yetisini bulmak

Reklam
Reklam

Son 18 yıldır bunu birçok evli çiftten duydum. Birbirlerine karşı zamanında duydukları “aşk” duygusunu yitirmişler. Belki bu sizi anlatıyordur. Eğer anlatıyorsa bilmenizi istediğim iki şey var.

1) Duygularınız değişecek

Evlilikten önce eşinize karşı ilk başta hissettiğiniz o yıldırım aşkı değişecek. Yıldırım aşkı karşısında duygular karşılıklı derin bir sevgi ve saygıya dönüşecektir. Yani ilk başta hissettikleriniz zaten değişmelidir. Daha güçlü bir olguya dönüşmelidir. Bahsi geçen bu “güçlü olgu” evliliğinizi hayat boyu devam ettirecektir.

2) Yeni duygular yaratabilirsiniz

Dışarı çıkıp buluşmak bu derde deva olabilir ama nihai sonucu vermez. Daha önce de dediğim gibi, iletişim ve ortaklık halen önemli ve bunları düzeltmek için dışarıya çıkmaktan fazlası gereklidir. Ancak kendinizi her ay bilinçli bir şekilde evden dışarı atma ve çocuklardan bir süre uzak kalma fikrine bağlamak kesinlikle yardımcı olacaktır. Beraber harcadığınız her süre eşinize karşı derin sevgi içeren yeni duygular işleminize yardımcı olacaktır. Bizim evliliğimiz bunun yaşayan bir kanıtı. Dışarı çıkıp görüşmeyi seviyoruz. Bu bizim için 17 yıllık evliliğimiz boyunca büyük bir değer olmuştur ve bizi güçlü tutmada büyük bir rol oynamıştır.

Reklam
Reklam

Başlama noktası

Dışarıya çıkıp görüşmelere tekrardan başlamak için kesin sonuç veren sihirli bir formül yok tıpkı birbirinizi ilk tanıdığınızda sihirli bir formülün mevcudiyetinden bahsedemeyecek olmamız gibi. Sadece tanıştınız.. ve olanlar oldu! Şimdi de aynısını yapmanız gerekiyor. Başlangıç noktanız orası. Bunu yaparken de son derece bütçeyi yormayan ve yaratıcı yollarla yapabilirsiniz. Biz dışarıda görüşürken ille de ince eleyip sık dokumuyoruz. Arada bir yemeğimize çıkıyoruz, sinemaya gidiyoruz ama çoğunlukla sadece baş başa zaman geçiriyoruz. Bazen kafelere gidiyoruz bazen de parkta yürüyüşe çıkıyoruz.

Esas önemli olan nokta bir yerden başlamanız gerekiyor. Bunun evliliğiniz üzerindeki sonuçları, es geçemeyeceğiniz kadar büyük. Çocuklarınız için de böyle. Bir bakıcı bulun veya çocuklarınızı ebeveynlerinize, komşularınıza emanet edin ve şehri gezmeye çıkın!