'Esir bir Türk subayı'ndan mektup

Balyoz Davası'nda 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Subay Cemal Candan bir mektup yazdı.

ANKARA (ANKA) - Cemal Candan yazdığı mektupta, "Bize kurulan bu komplonun "darbeler dönemine son verdik' bahanesi ile güzel ülkemizi yeniden şekillendirme operasyonunun bir parçası olması beni dehşete düşürüyor" dedi.

Candan tutuklu bulunduğu Hasdal Cezaevi'nden "Esir Bir Türk Subayı" imzasıyla yazdığı mektubunda, Balyoz Davası'nda açıklanan kararların adil olmadığını iddia etti.

Vardiya Bizde Platformu tarafından yayınlanan mektubunda, mahkeme heyetinin savcının bile istediği ceza limitlerini aşarak 325 sanığa Türk Ceza Kanunu'nda bulunan en ağır cezayı verdiğini belirten Candan, mahkemenin kendilerinin "terör örgütü" üyesi olduklarına karar vermesinin yanında "babalık ve kocalık hakları"nın ellerinden alındığını kaydetti. Candan, "Bize en aşağılık suçlamaları yapan, gözünü intikam ve kan ateşi bürümüş sözde aydınlar ve gazeteciler bile, televizyonlarda ve gazetelerde yaptıkları açıklamalarda bütün sanıklara toptan 16-20 yıl ceza verilmesini ve kimsenin tahliye edilmemesini savunacak cesareti kendilerinde bulamadılar" dedi.

Reklam
Reklam

Kendisi için hapiste ne kadar yatacağının çok fazla önemi olmadığını ifade eden Candan, "Eğer bu cezanın ülkeme faydalı olacağına inanabilsem, haksız yere de olsa bana reva görülen bu cezaya zerre kadar itiraz etmem, vatan sağ olsun diyerek köşeme çekilir kitaplarımı okumaya devam ederim. Ama bize kurulan bu komplonun "darbeler dönemine son verdik' bahanesi ile güzel ülkemizi yeniden şekillendirme operasyonunun bir parçası olması beni dehşete düşürüyor" diye yazdı.

-"FERYADIMA KULAK VERİN"

Candan, hapisteki bütün arkadaşları gibi kendisinin de en zayıf noktasının ailesi olduğunu belirtirken, "Bugüne kadar vazife uğruna onları çok yalnız bıraktım, çok ihmal ettim. Artık emekli olmayı ve hiç olmazsa hayatımın geri kalanında onların yanında bulunmayı planlarken, yine onlardan ayrı düştüm. Hem de bu sefer darbeci, terörist iftiralarına uğrayarak. Ama çok iyi biliyorum ki onlar da onursuz bir şekilde bu iftiraları kabul ederek dışarıda yaşamaktansa, onurumla ve dimdik hapiste kalmama ve bu ayrılığa katlanmaya razı olacaklardır" dedi.

Reklam
Reklam

Suçsuz olduklarını ve bunu da mahkemeye defalarca ispatladıklarını belirten Candan, "Tutuklandığımız günden beri yaşadığımız bir kabus var. Hani kabuslarınızda, kaçmak istersiniz ayaklarınız hareket etmez, bağırmak istersiniz sesiniz çıkmaz ya. Biz de Silivri mahkemelerinde gerçekleri haykırdık ancak çığlığımız mahkeme duvarlarının dışına çıkmadı" dedi. Candan, tutuklu olmalarından dolayı iletişim haklarının engellendiğini belirterek, seslerini duyuramadıklarını, "bütün bunlar iftira, yalan" diye cevap veremediklerini de ifade ederken mektubunu şu sözlerle bitirdi:

"Ben hayatını vatanına ve milletine hizmet etmeye adamış birisi olarak darbeciliği ve vatan hainliğini kabul etmiyorum. Feryadıma kulak verin. Aydınlık ve mutlu bir gelecek dileği ile görüşmek üzere."

Anahtar Kelimeler: