Eski Devlet ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, "Suriye’nin iç sorunlarını Esad yaşamaktadır. Haksızlık yaptığını söyleyebiliriz. Fakat Türkiye, Suriye’nin iç sorununa karışmamalıdır. Türkiye’ye karşı sınır ihlali olmadığı sürece, oradaki gelişmelerde Suriye halkının mutluluğunu temenni etmelidir" dedi.
İzmir’e geldi. DSP İzmir İl Başkanlığı’nda gündemdeki konularla ilgili konuşan Türk çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin bir iç savaş içinde olduğunu anlatan Türk, “Terör örgütü şimdiki işgal içinde bir yandan ekonomik sorunlar bir yandan içinde olduğumuz dönemi önemli bir dönem haline getiriyor. Yuırdun her köşesinde vatandaşlarda genel bir karamsarlık söz konusudur. Irak’ta yaşanan Suriye sınırında yaşananlar daha çok gerginlikler bulunmaktadır. Haksızlıkların başında üniversitelerin basının baskı altına almak amacı ile yapılanlar ve ordudaki tasfiye harekâtıdır. Ordumuzun komuta kalelerinde ciddi sıkıntılar yaşanacağı anlaşılacaktır. Hakkâri’de terör örgütü kendi amaçladıkları örgütü kurmak için Türk silahlı kuvvetleri her zamandan daha önemli olarak ulusal birlik gündemimizdedir. Türkiye’de yalnız subaylar değil, gazetecileri, üniversiteler çok kolay tutuklanma kararı verilmektedir. Aynı zamanda delilleri yok etme olasılığı tutulmalıdır. Bu suçlar ceza mahkemesi kanunu 100. maddesinde koyulmaktadır. Uygulamada katalog suçlar olarak nitelendirilen suçların başında aşağıdaki suçların işlendiği ile ilgili kesinlik varsa tutuklama kararı verilebilir. Tedbir niteliğinde olmalıdır. Tutuklanan kimsenin yargı önüne çıkarılması gerekmektedir. Bu Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi gereğidir. Öyle davalar var ki aradan 2 yıl geçmiş 3 yıla yaklaşılıyor. Bu açık bir zulümdür. Türkiye’de zulüm yargı eliyle gerçekleşmektedir. Son kanun üst sınırı ne olursa olsun, yargılama devam eder. Artık 19 Mayıslar,23 Nisan günleri kutlanılmıyor. Önümüzde 19 Ağustos bayramı kutlanılmıyor. Eskiden ordu evlerinde kutlanan büyük bayram ordun zafer günü kutlanılmıyor. Gazi Mustafa Kemal bile bugünü ordu evlerinde orduyla kutlamıştır. Çankaya köşkünde değil. Bu orduya zafer gününü çok görmemek gerekir” diye konuştu.
Anayasanın değiştirilemeyeceği ilk 3 maddenin tehlike altında olduğunu savunan Türk şunları söyledi:
“Anayasanın değiştirilemez değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümleri vardır. Hedefin bu maddeler olduğu ortaya atılanlardan anlaşılmaktadır. Laiklik sulandırılmasından endişe edici açıklamalar yapılmaktadır. Anayasanın ‘bölünmez bütünlüğü maddesi’ coğrafi özerklik yapılabilir açıklamaları bölücülerin istediği tartışma konusudur. Türk sözcüğünün anayasada yer alması tartışılıyor. Hangi milletin anayasasında o milletin adı yoktur.”
Türk gündeme ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başkanlık sistemi Amerika Birleşik Devletleri’nde başarılı ile uygulanan orda bile sorunları olan bir sistemdir. Bu sistem Türkiye için uygun değildir. Anayasaya uygun bir hüküm,Cumhurbaşkanın tek seferliğe seçilmesi makul düşülenebilir. Şimdiden bundan sonraki Cumhurbaşkanının kim olacağı konusu danışmanları konusunda açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı ve başbakan birbirine kardeş kadar yakın olan iki kişi arasında en azından basın danışmanları arasında çekişme ortaya çıkmıştır. Ders programları itibariyle okullarımızda din ve Ahlak kültürünü yanında peygamber efendimizin hayatı dersi okullarımız imam hatipleştirme çabasıdır. Bu çalışmaların herhangi bir yararı olmayacaktır.”
Türkiye’nin ABD’nin Ortadoğu’daki uygulayıcısı olmaması gerektiğini söyleyen Türk Suriye ile ilgili düşüncelerini şöyle aktardı:
”Geçenlerde gazeteler bir resim yayınlandı. Beyaz Saray’da yapılan bir açıklama var. Obama’nın elinde bez bol sopası var. Böyle bir resim olabilir tabi. Fakat açıklanma gereği duyuldu. Bu resmin Türkiye Başbakanı görüşmede bulunurken çekildiği söylendi. Bu açıklama anlamlı. Türkiye’ye karşı eli sopalı bir dış politika uygulandığı ortada. Suriye’deki rejim değişikliği Türkiye’nin eliyle gerçekleştirilmesi isteniyor. Bunlar söz konusu ülkeye yapılması gerekenler değil. Biz ABD’nin Ortadoğu’daki taşeronu uygulayıcısı konumunda olmamalıyız. Bizler Amerika Birleşik devletlerin Orta Doğudaki taşeronu durumuna düşmemeliyiz. Türkiye’yi bütün komşuları ile birlikte sorunlu hale getirmiştir.”
Türk, bölücü terör örgütünün Hakkâri Şemdinli bölgesinde etkisinin giderek arttığını aktararak, “Şimdi sanıyorum eğer bölücülük diye bir tabir varsa bundan daha açık bir tabir daha olamaz. Bu bölge kolay bir durum olmadığı anlaşılıyor. Bu bölgenin coğrafi açıdan zor bir bölge olduğu anlaşılıyor. Oradan coğrafi bir alan kazanılmaya çalışılıyor. Suriye’ye en yakın kara sınırımız var. Suriye’nin iç sorunlarını Esad yaşamaktadır. Haksızlık yaptığını söyleyebiliriz. Fakat Türkiye Suriye’nin iç sorununa karışmamalıdır. Türkiye’ye karşı sınır ihlali olmadığı sürece oradaki gelişmelerde Suriye halkının mutluluğunu temenni etmelidir. Biz Suriye’ye başkan ya da rejim belirleyecek durumda değiliz” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz