Eski Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can:

Bursa'da 'yeni anayasa' konulu panele katılan eski Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can, bugün...

Bursa'da 'yeni anayasa' konulu panele katılan eski Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can, bugün tartışılan tüm meselelerin Türkiye'nin antidemokratik ve özgürlükçü olmayan yapısından kaynaklandığını savundu.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 'yeni anayasa' paneli öncesi gazetecilerin sorularını cevaplandıran eski Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can, Başkanlık sisteminin Türk usulü olduğu yönündeki bilgilerin yanlış olduğunu belirterek, "Sistem bizim şartlarımıza uygun, şeklindeki ifadeler teorik olarak kirli kavramlardır. Siz matematik hesabı yapmıyorsunuz. Laboratuvarda bir teori tartışması da yapmıyorsunuz. Üretilecek olan bir sistem vardır. Bu sistem topumun ihtiyaçları göz önünde bulundurularak üretilir. Dolayısıyla Türkiye'nin ihtiyaçları, toplumun beklentileri nasılsa, bir sistem Türkiye'yi nasıl mutlu ve daha müreffeh hale getiriyorsa onun hesabını kitabını yaparak sistem önerisini dile getirirsiniz. Birden bire bir başka rejimi alın getirin, bizim topraklarımıza uygulayın. Bu ideal gibi gözükebilir ama bunun Türkiye'ye çok yararı olmayabilir. Burada yaşayan bir toplum vardır. Bu sınırlar içinde yaşayan toplumun ihtiyaçları neyse ona göre bir sistem belirlenir. Buna Türk usulü demeyelim. Toplumun ihtiyaçlarını karşılayan hangi sistemse böyle bir başkanlık sistemi diyelim" dedi.

Reklam
Reklam

"AKİL ADAMLAR KONUSU HUKUKİ BİR MESELE DEĞİL"

Akil adamlar meselesine de değinen Doç. Dr. Can, bunun hukuki bir mesele olmadığını belirterek, "Böyle bir şey oluşturulduğu zaman bunun bir hukuki altyapısının hazırlanması şeklindeki tartışma, çok anlamlı bir tartışma değil. Bu politik bir karardır. Nasıl olur, olmaz bunu zaman içinde göreceğiz. 'Akil adamlar grubu' diye bir şeyler söyleniyor. Bunun politik olarak kurucu etkisi olur mu? Bunda da ciddi kuşkular vardır. Siyasal bir mesele ile karşı karşıyayız. Bunu da siyasetçiler çözecektir. İkinci olarak bu yine politik bir meseledir. Bu konuda hükümetin kararlılığı söz konusu olduğu için, bunda yürütülecek politika bir yürütme politikasıdır. Yürütme politikası olduğundan dolayı da bunda öncelikli hükümet muhataptır. Karar ona aittir, bu süreci o başlatmıştır. Sürecin aktörü parti olarak AK Parti, onun ötesinde de Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. Dolayısıyla hükümet, bu konuda politikasını yürütebildiği sürece, parlamentoda bunun tartışılması ele alınması önerisi de gelmedikçe gerekli olmayabilir. Bunların hepsinin cevaplarını önümüzdeki süreçte göreceğiz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"BAŞKANLIK SİSTEMİ SADECE AK PARTİ'YE BAĞLI DEĞİL"

Yeni anayasanın başkanlık sistemini de beraberinde getireceği şeklinde yorumlandığının sorulması üzerine Can şöyle konuştu:

"Başkanlık sisteminin getirilmesi AK Parti'ye bağlı değil. Biz böyle olması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu çok boyutlu olarak tartışıyoruz. Bunun Türkiye için çok yararlı olacağını düşünüyoruz. Tabii Türkiye'nin kendi tarihsel derinliği, demokratik yapısı, ulusal, maddi ve ekonomik çıkarları itibarıyla bakıldığında böyle bir sistemin daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Tabii bu sistemi sadece bizim savunuyor olmamız, bunun Türkiye'ye dayatılacak bir sistem olduğunu göstermez. Diğer partilerle de müzakere yapılacak. Toplumun buna vereceği tepkileri gözlemleyeceğiz. Bunun toplumsal bir karar olarak hayata geçmesi lazım çünkü anayasa toplum hayatı ile ilgili bir karardır."

"TÜRKİYE'NİN TEMEL SORUNU DEMOKRATİK BİR ANAYASAL DÜZENE KAVUŞMASI"

4. yargı paketinin Türkiye'nin beklentilerini karşılayıp karşılamayacağı şeklindeki soruyu ise Can, "4. yargı paketi, demokratikleşme ve çözüm süreci, bunlar sürekli yan yana kullanılan kelimeler ama Türkiye'nin her şeyden önce temel sorunu demokratik bir anayasal düzene kavuşmasıdır. Şu anki anayasal düzeni demokratik değil. Demokratik bir anayasal düzene kavuşmasıyla birlikte bugün tartıştığımız pek çok sorunun bu değişiklikle çözümlenmiş olacağını göreceğiz. 4. yargı paketinde ifade özgürlüğü hususunda, uluslararası standartlarda bir paralellik sağlanması içinde olan bir paket. Biz, bu paketi hayata geçirdiğimiz zaman ifade özgürlüğü konusunda bir alan açılacak. Bu alanın açılmasının temel hedefi demokratikleşmedir. Bunu başka şekilde lanse etmek doğru değildir. Bugün tartıştığımız tüm sorunlar Türkiye'nin antidemokratik ve özgürlükçü olmayan yapısından kaynaklanıyor" şeklinde cevaplandırdı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: