Eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener:

Eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türkiye Partisi’nin kapatılmasının kendisinin ve parti camiasının siyasetten ayrılması anlamına gelmediğini belirterek, “Bu tamamıyla siyasette daha fazla, daha güçlü bir şekilde var olacağımız anlamına gelmektedir. Yani bu yeni bir başlangıç anlamı taşımaktadır” dedi.

Başbakan Yardımcılığını yaptığı AK Parti ile yollarını ayırdıktan sonra kurduğu Türkiye Partisi’ni 3,5 yıl sonra kapatan Şener, partisinin kapatılmasıyla ilgili açıklamada bulundu. Şener, Türkiye Partisi’nin kapatılmasının kendisinin ve parti camiasının siyasetten ayrılması anlamına gelmediğini belirterek, “Bu tamamıyla siyasette daha fazla, daha güçlü bir şekilde var olacağımız anlamına gelmektedir. Yani bu yeni bir başlangıç anlamı taşımaktadır. Türkiye Partisi’nin kapatılması ise son yıllarda içinde bulunduğumuz siyasi ortamla bağlantılıdır. Türkiye’de demokrasinin standardı düşmüştür. Demokrasi siyasi partileri var kılan bir ortamı sağlar, hazırlar ama maalesef son yıllarda demokrasi yerlerde sürünmektedir” dedi.

Demokrasinin standardının düştüğünü ifade eden Şener, “Demokrasi sadece sandık demek değildir. Demokrasi aynı zamanda özgür basın demektir. Tüm basın susturulmuştur. Demokrasi aynı zamanda güçlü sivil toplum demektir. Şu anda sivil toplum kalmamıştır. Sendikalar, odalar, dernekler, vakıflar, tüm sivil toplum kuruluşları, görevlerini yerine getirebilecek özelliklerden mahkum bir şekilde köşelerine çekilmişlerdir, suskunluğa mahkum edilmişlerdir ve susturulmuşlardır” ifadesini kullandı.

“Aydınlar bir ülkede ilkesel hareket eden insanlardır” diyen Şener, “Menfaat bağlantısı olmaksızın bir korku, endişe içerisinde bulunmaksızın ilkesel bazda doğruları haykıran insanlar demektir. Ama bu tanımlamadığım çerçevede Türkiye’de aydında kalmamıştır. Onlar da beklentiler ve korkularla hareket eden bir tavır içerisindedirler. Siyasette para önemlidir. Ama bugün Türkiye’de siyasetin harcadığı paranın 4’te 3’ünü iktidar partisi kullanmaktadır. Hangi partinin Hazine'den ne kadar para alması gerektiğini de iktidar partisi belirlemektedir. Dolayısıyla bu koşullar içerisinde iktidarın istemediği partilerin hazine yardımlarından yararlanma imkanı da yoktur. Dolayısıyla muhalefetin, özellikle de Meclis dışı muhalefetin kendisini kamuoyuna tanıtma, anlatma imkanlarından çok uzaklaştığı görülmektedir. Böyle bir ortamda da Türkiye Partisi’nin kapatılmasına karar verdik” açıklamasında bulundu.

Önümüzdeki 2 yılın son derecede önemli olduğunu düşündüğünü kaydeden Şener, “Siyasetin yeniden belirleneceğini düşünüyoruz bu iki yıl içerisinde çünkü ekonomi iyiye gitmemektedir. Türkiye’nin her tarafında tüm gelir grupları perişandır, halinden şikayetçidir ve ekonomi gittikçe daralmaktadır. 2013 ve 2014 zor yıllar olarak geçecektir. İç politika özellikle terör olayları yeni bir maceraya sürüklemektedir. Tüm bunlarla birlikte özellikle Başbakan ve iktidar yanlış bir dış politika uygulamaktadır. Türkiye'ye zarar veren bir dış politika uygulanmaktadır. Sadece ve sadece İsrail'in menfaatlerini gözeten bir dış politikanın içerisindedir. Komşularımızla istikrarsız bir ortamın oluşması için çabalamaktadır. Bu çabalar en fazla Türkiye'ye zarar vermektedir. Büyük İsrail'in kurulmasına zemin hazırlamaktadır” şeklinde konuştu.

“Kamuoyu, halkımız bu yanlış gidişin farkındadır ve iktidarın Başbakan'ın işlemiş olduğu politikalardan kurtulma arayışı ve çabası içerisindedir” ifadesini kullanan Şener, “Böyle bir ortam daha geniş kapsamlı var oluşa vücut verecektir. Bu ortam aynı zamanda medya desteği olan, sivil toplum dayanakları olan, finans sorunları olmayan daha geniş tabanlı bir alternatif hareket ortaya çıkaracaktır. Biz bundan sonraki süreçte hep yeni alternatifin ortaya çıkması için çaba harcayacağız ve bunu kovalayacağız” dedi.

Gazetecilerin, "Bundan sonra neler yapacaksınız?" sorusu üzerine Şener, “Tabanda bir birikim var. Halk bir şeyleri biriktiriyor. Yeni bir arayış biriktiriyor. Bu yeni arayışın, halkın biriktirdiği yeni arayışın adresi olma yönünde çok yönlü temaslar içinde olacağız” diye konuştu.