ANKARA (İHA) - Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Birtan Altınbaş'ın 1991 yılında işkenceyle öldürdükleri iddiasıyla sekiz polisin yargılandığı davada karar çıktı.
Mahkeme, aralarında İbrahim Dedoğlu'nun da bulunduğu dört polis hakkında 4 yıl 5 ay 10'ar gün hapis cezası, dört polis hakkında ise beraat kararı verdi. Yargıtay tarafından usul yönünüden bozulan davaya Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davanın bugünkü karar duruşmasına sanık polislerden Hasan Cavit Orhan, müdahil avukatları, sanık avukatları ve yabancı gözlemciler katıldı. Duruşmada sanık avukatları mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini belirterek mahkemeyi tanımadıklarını, reddettiklerini bildirdiler. Cumhuriyet Savcısı bu konuda verdiği mütalaada, mahkemenin davadan çekilmesine gerek bulunmadığını, sanık avukatlarının bu taleplerinin duruşmayı uzatmaya yönelik girişimler olduğunu belirterek talebin reddini istedi.
Ara karar veren Mahkeme Heyeti, sanık avukatlarının reddi hakim talebinde bulunmak için geç kaldıklarını ve bu taleplerinin davayı uzatmaya yönelik olduğu belirterek, talebin reddine karar verdi. Duruşmada söz alan Dedeoğlu'nun avukatı Recep Onaran, mahkemenin bir takım iç ve dış odakların etkisinde tarafsızlığını yitirdiğini öne sürerek, "Powel mektup göndererek bizim siyasi makamları etkiliyor. Davalarda savunma için üç ay verilmesine rağmen bize bir hafta süre verilerek savunma hakkımız kısıtlandı" dedi. Onaran, müvekkilinin suçsuz olduğunu eğer ceza verilecek ise TCK'nın 240. maddesinde yer alan 'görevi kötüye kullanmak' suçundan ceza verilmesini talep etti. Hasan Cavit Orhan'ın avukatı Mehmet Emin Bağcı da bir takım dış güçlerin dava üzerinde etki yaptığını savundu. Bağcı, "Yüzlerce kişinin ölümüne neden olan dış güçler, bir kısım yazılı ve görsel basın aracılığıyla yargıyı etkilemeye çalışıyor. Dünyaya sahte adalet dağıtan dış güçler bize hukuk dersi veremez" dedi. Sanık Süleyman Sinkil ve Sadi Çaylı'nın avukatı ise olayın Manisa Davası gibi yapılmak istendiği geçen celsede yabancıların bulunması durumunun bu celsede de devam ettiğini belirterek savunma yapmayacağını söyledi. Sanık Hasan Cavit Orhan ise kendisinin sorgucu değil, operasyoncu olduğu belirterek suçlamaları kabul etmedi. Kendisi ile ilgili basında yer alan haberlere tepki gösteren Orhan, "Ben 12 yıldır aynı adreste oturmaktayım. Ben alnım açık olarak duruşmalara geliyorum" dedi.
Ara veren Mahkeme Heyeti, İbrahim Dedeoğlu, Sadi Çallı, Hasan Cavit Orhan, Süleyman Sinkil hakkında Türk Ceza Kanunu (TCK)'nın 'işkenceyle adam öldürmek' suçunu düzenleyen maddeleri uyarınca 4 yıl 5 ay 10'ar gün hapis cezası verdi. Mahkeme diğer sanık polisler Tansel Kayhan, Talip Taştan, Mehmet Kaygıcı, Muammer Eti'nin ise beraatlerine karar verdi. Duruşma sonrası bir açıklama yapan avukat Ender Büyükçulha, 13 yıldır geciken bir adaletin sözkonusu olduğu belirterek, sanıklara verilen cezanın az olduğunu söyledi. Büyükçulha, bu davanın, işkencenin bir insanlık suçu olduğunu herkese gösterdiğini söyledi. Duruşma yapılırken Adliye önünde bekleyen Altınbaş'ı destekleyenler sloganlar atarak davaya dışardan destek verdiler. Dava nedeniyle çevik kuvvet gerek Adliye önünde ve davanın yapıldığı salon önünde yoğun güvenlik önlemi aldı.