İzmir’in Gaziemir ilçesinde yıllar önce kapatılmasına rağmen toprağa gömülen radyoaktif maddeler sebebiyle ‘İzmir’in Çernobil’i’ olarak bilinen eski kurşun fabrikası, iddialara göre çevrede risk oluşturmaya devam ediyor. 2013 yılında çevre kirliliğine neden olduğu gerekçesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 5,7 milyon TL ceza kesilen eski kurşun fabrikasının bulunduğu arazide inceleme yapan bilirkişi, tüm verileri bir araya getirerek yeni raporunu tamamladı. Hazırladığı raporda ağır kimyasal ve radyoaktif kirleticilerin bölgede hala yer aldığını belirten bilirkişi, bu maddelerin doğayı ve insan sağlığını olumsuz etkilediğini vurguladı. Sabah erken saatlerde ve yağmur yağdığı günlerde toprağın kendiliğinden alev aldığını ve dayanılmaz bir koku ve duman oluşturduğunu söyleyen çevre sakinleri ise radyoaktif kirliliğin bir an önce temizlenmesini istedi.
1975 yılından beri eski kurşun fabrikasının karşısındaki evinde ikamet ettiğini söyleyen Makbule Morkaya, “2007 senesinde atık gömmüşler buraya. Yağmur yağdığı zaman zehir saçılıyor her yere. Kamyonlarla buraya toprak yığdılar, temizliyoruz dediler ama yalan söylediler. Her yere şikayet ettik. Mahallede hasta olan, kanser olan insan dolu. Ben boğazımdan ameliyat oldum, böbreklerim çürüdü. Eşim de rahatsız. Sakat çocuğu olanlar da oldu. Devletten yardım istiyoruz. Bu pisliği buradan kaldırsınlar” dedi.
Bölge sakinlerinden Namık Madenci de eski fabrika sahasını araştırmak için gelen bilim adamlarının bölgede radyasyon tespit ettiğini ifade ederek, “Topraktan duman çıkıyor, sönsün diye su döktüğümüz zaman alev çıkıyor. Toprağın içindeki madde neyse suyla dönüşüme giriyor. Yağmur yağınca da alev çıkıyor. Çevreye çok zararı var” diye konuştu.
Eski kurşun fabrikasının yanındaki alanda çobanlık yapan Cuma Canke ise yaklaşık 45 yıldır aynı yerde hayvanlarını otlattığını ifade ederek, “Sabah erken ve yağmur yağınca duman çıkıyor. Çevreye çok zararı var. Fabrika bölgesinde bir tane canlı yaşayamıyor. Karıncalar bile ölüyor. Bu pisliği bir türlü buradan kaldırtamadık. 2-3 tane inek öldü burada. Keçilerin memeleri bozuluyor. Hayvanlar yaşayamıyor burada” diyerek toprağın altına gömülü atıkların hayvanlara da zararı olduğunu söyledi.
Öte yandan, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından 100 bin ton nükleer atık tespit edilen eski kurşun döküm fabrikasının 70 dönümlük bahçesinde toprağın kendiliğinden alev alması ve dumanlar yükselmesi kameraya yansıdı.
Öte yandan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, alandaki toprağın zehir kustuğunu, Gaziemirlilerin her gün zehir soluduğunu belirtti. Yazılı açıklama yapan Başkan Arda, “Bu bölgeye gittiğinizde nefes almakta zorlanıyorsunuz. Genziniz yanıyor. Bölgede astım ve kanser vakalarının arttığına dair bilgiler geliyor. Sadece Gaziemir’i değil, tüm İzmir’i zehirleyen bu alan artık temizlenmelidir. Lütfen artık sesimizi duyun” dedi.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından Gaziemir’de 13 yıl önce tespit edilen eski kurşun döküm fabrikasının bahçesindeki tehlikeli atık ve radyoaktif maddelerin Gaziemir ve İzmir’e zehir saçmaya devam ettiğini kaydeden Başkan Arda, “Tesisin 70 dönümlük bahçesinde tonlarca nükleer atık tespit edilmişti. Ölçümlerde radyasyon miktarı normal değerin 219 katı çıkmıştı. Uzmanlar tehlikeli atıkların toprak, hava, suya karışarak hala tehlike saçtığını belirtmişlerdi. Bu atıkların olduğu alan 'İzmir’in Çernobil’i' olarak anılmaya devam ediyor. İlçemizdeki eski kurşun fabrikasında ortaya çıkan, sadece nükleer santrallerde açığa çıkan uranyumun ayrışması sonucu oluşan europium 152-154 bulaşık atıkları, tüm İzmir’i tehdit etmeye devam ediyor. Sadece nükleer santrallerde oluşabilen bu atıklar, ülkemizde kurulu bir nükleer santral bulunmadığı halde oraya nereden ve nasıl geldi? O atıklar 13 yılda neden bilimsel yöntemlere uygun şekilde bertaraf edilmedi? Şimdi de yer altındaki atıklardan için için dumanlar çıkmaya ve çok ağır bir koku yayılmaya başladı. Bölgede yaşayanlar başta olmak üzere tüm İzmir büyük bir risk altında. Buranın temizlenmesi için daha ne bekleniyor? İzmir ve Gaziemir halkının sağlığı için tüm yetkilileri harekete geçmeye çağırıyorum. Bu İzmir’in sorunu, ülkenin sorunu. İzmir Valimiz Yavuz Selim Köşger’e de dile getirdik. Tüm yetkili kurumlarla bir masa etrafında toplanmak istiyoruz. Bu sorunu ancak hep birlikte çözebiliriz” ifadelerini kullandı.
İHA