Eski Trabzonspor Kulübü Asbaşkanı Tuna:

Eski Trabzonspor Kulübü Asbaşkanı Erol Tuna, "Her zaman diğer futbol paydaşlarımız tarafından örnek alınan Trabzonspor'umuzun kişiler üzerinden küçük düşürülmesine, marka değerinin kaybedilmesine zerre kadar müsaade etmeyeceğimizi, her şeyini Trabzon'a borçlu olmasıyla gurur duyan ve borcunu nesiller boyu Trabzon'a ödemeye adayan bizler tarafından müsaade edilmeyeceğini bilmeliler" ifadesini kullandı. Tuna, yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde bazı basın yayın organlarında, Türkiye'nin ve dünyanın sayılı büyük kulüplerinden biri olan Trabzonspor'da takım kaptanlığı, yöneticilik, başkanlık gibi mevkilerde görev yapan, Türkiye'de bakanlık yapmış ve geçmişi başarılarla dolu, gençlerin idolü Faruk Özak'ın, toplum önünde küçük düşürülmesinin gayret ve çabalarını anlamsız bulduğunu ve kınadığını belirtti. Ülkülerinden biri olan "birlik ve beraberlik" anlayışı, yazılı olmayan ritüelleri ve etik değerlerinin bu tür anlaşılamayan eleştirel üslupla zarar gördüğünü kaydeden Tuna, şöyle devam etti: "Şu an kulübümüzün gündeminde, gelecek sezonun hedefleri ve transferler olması gerekirken yaratılan bu suni gündemle nereye varılmak istendiği anlaşılamamaktadır. Hatta manidardır. Öyle ki rakip kulüp yöneticileri ve taraftarları bile kendi değerlerimize karşı acımasız eleştirilere ve hakaretlere üzülmektedir. Çünkü o yönetici ve taraftarlar şanlı tarihimizi ve tertemiz emeğimizi kulübümüzün varoluşundan itibaren takdir etmişlerdir. Bu günlerde müzemize gelmesini beklediğimiz ve gelmesi konusunda mücadeleyi ilk başlatan kişilerden biri olarak benim, taraftarımızın, mevcut yönetimin ve camianın da gayretlerinin olduğu 'şampiyonluk kupamızı' kazandıran Sayın Sadri Şener ve yönetiminin bu denli acımasızca eleştirilmeleri ve suçlanmaları hiçbir etik değere sığmamaktadır. Kurumu yönetmeye talip olanların ayrımcı değil, birleştirici olmaları gerektiğini ifade eden Tuna, şunları kaydetti: "Eski ve yeni yöneticilerimizin Trabzon'umuzun ve Trabzonsporluların huzurunu bozacak her türlü tutum ve davranışlardan kaçınmaları gerekmektedir. 'Çamur at izi kalsın' gibi demode anlayıştan uzak durup çağdaş anlayışa uyulması gerekmektedir. Büyüklerimizin tırnaklarıyla kazandıkları, alın teriyle bezedikleri bu tertemiz futbol mirasını korumak ve mirasımıza katkıda bulunmak her basiretli yöneticinin görevidir. Geçmişte başkanını ibra etmeyen camia, bugün aynı hataya düşmemesi için gerekli hassasiyeti göstererek rövanşist zihniyeti dışlamalıdır. Her zaman diğer futbol paydaşlarımız tarafından örnek alınan Trabzonspor'umuzun kişiler üzerinden küçük düşürülmesine, marka değerinin kaybedilmesine zerre kadar müsaade etmeyeceğimizi, her şeyini Trabzon'a borçlu olmasıyla gurur duyan ve borcunu nesiller boyu Trabzon'a ödemeye adayan bizler tarafından müsaade edilmeyeceğini bilmeliler. Trabzonspor'da görev yapmış, yapmakta olan kulüp çalışanları, sporcular ve idareciler haysiyetli, şerefli, dürüst karakterler olarak kulüp menfaatlerini her zaman kendi menfaatlerinden önde tutmuşlardır. Bizler de büyüklerimizden öğrendiğimiz gibi her zaman onların yanında yer alacağız. Kurumlarda makamlar ve mevkiler kalıcı, o mevkileri işgal edenler her zaman olduğu gibi bugün de geçicidir. Umuyorum ve bekliyorum ki sağduyu galip gelecek. Trabzonspor'umuz yine öncü, ilkeli, iddialı, takip edilen, büyük taraftarıyla camiasıyla yüksek değerine kavuşacaktır."