Esogü’den ‘gebeliğin Bilinmediği Dönemde Radyasyona Maruziyet’ Uyarısı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Betül...

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Betül Tiryaki Baştuğ, gebeliğin bilinmediği dönemde radyasyona maruziyet konusunda bilgilendirici bir açıklama yaptı.Yrd. Doç. Dr. Betül Tiryaki Baştuğ, hamilelikle ilgili olarak halk arasında sıkça tartışılan, gebeleri tedirgin eden ve kendilerine de sıkça sorulan sorulardan birinin, hamilelik henüz anlaşılamadan hastaya yapılan röntgen gibi iyonizan radyasyon içeren görüntülemelerin, devam eden gebeliklerde fetüs üzerinde herhangi zararının olup olmadığı konusu olduğunu anlattı. Baştuğ, "Gebelik sırasında fetüsün önemli miktarlarda radyasyona maruz kalması, büyük konjenital anomaliler (doğumsal anormallikler), büyüme geriliği, doğum sonrası kanser riskinde artma ve ölüme neden olabilir. Ancak gelişen bebeğin radyasyondan etkilenme oranı ve zararlı etkiler gelişme evresine göre değişmektedir. Bu dönemler olası etkilere göre 3’e ayrılabilir. Ana rahmine düşmeden önceki süre (0 ile 2. gebelik haftaları arası), organ gelişiminin olduğu süre (3 ile 8. gebelik haftaları arası) ve gebelik gelişme süresi (9. hafta sonrası). İlk 2 haftada radyasyonun olumsuz etkisi ya rahme yerleşmeyi engeller ve bebeğin kaybına yol açar ya da olumsuz hiçbir etkisi olmaz. Buna ya hep ya hiç etkisi denir. Dolayısıyla hamile olduğumuzu fark etmediğimiz bu dönemde eğer fetüs radyasyondan etkilenmiş ise buna bağlı olarak gebelik devam etmez, eğer gebelik normal devam ediyorsa fetüs etkilenmemiştir. Tıbbi tahliye hamilelik öncesi ve günü geçmeden radyasyona maruz kalan hastalarda önerilmez. Diğer dönemlerde zorunluluk dahilinde yapılan görüntülemelerde genel olarak yumurtalık ve rahme ulaşan ışın bebeğe de ulaşır ve bebeğin aldığı doz yaklaşık olarak karın bölgesine verilen dozun yüzde 40’ı kadardır. Bebek radyasyon kaynağına ne kadar yakın olursa emilen radyasyon miktarı o kadar artmaktadır. Radyasyona maruziyet miktarı rahim görüntüleme alanı dışında kaldığında çok azdır, bu durumda ancak saçılma tarzında radyasyon alınabilir. Gebe hastaya zorunlu durumlarda görüntüleme yapılacaksa batın dışı bölgelere yapılacak inceleme esnasında kurşun gömlek giydirilerek bebeğin maruz kalacağı radyasyon miktarı azaltılabilir. Sonuç olarak gebeliğin anlaşılamadığı dönemlerde gebelik ya devam eder ya da radyasyona bağlı fetal zararlı etki görülmez. Diğer dönemlerde annenin karın bölgesine aldığı dozun yarısından biraz azı bebeğe de geçer. Dolayısıyla karın bölgesi dışındaki filmlerde karın bölgesini kurşun önlükler ile korumak gerekir. Karın bölgesi incelemeleri için olabildiğince ultrason gibi iyonizan radyasyon içermeyen görüntülemeler kullanılmalı, mecburiyet durumlarında bebeğin aldığı doz mutlaka hesaplanıp bilgilendirme yapılmalıdır” diye belirtti.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: