ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'deki yolsuzlukların siyasetçi-mafya-işadamı boyutuyla bir bütünsellik gösterdiğini öne sürerek, bunun önüne geçebilmek için Etik Yasası'nın bir an önce çıkartılması ve milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.
Baykal, adı enerji operasyonuna karışan ve bir süre önce CHP'den AK Parti'ye geçen Ağrı Milletvekili Cemal Kaya ile ilgili olarak da, "Bir iktidar partisi muhalefetten bir milletvekilini transfer eder ve ona ekonomik çıkar sağlarsa, bunun sorumluluğu yalnızca o milletvekiline değil, o transferi yapan parti yöneticilerine de aittir" dedi.
Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkanı Yaşar Okuyan, Baykal'ı parti genel merkezindeki makamında ziyaret etti. Baykal ziyarette yaptığı konuşmada, Türkiye'de sağlık ve sosyal güvenlik sisteminde bir israf ve plansızlık olduğunu söyledi. Okuyan da konuşmasında CHP'nin olaylı kurultayını gündeme getirdi. CHP'nin tarihe geçecek çok ilginç bir kurultay yaptığını ifade eden Okuyan, sağlık sistemi konusunda da hükümeti eleştirdi. Okuyan, sağlık ve sosyal güvenlik sistemindeki sorunların çözülememesinin Türkiye'ye 30 katrilyon lira yük getirdiğini dile getirdi. Ziyarette basın mensuplarının sorularını cevaplayan Baykal, Erkan Mumcu'nun Kültür ve Turizm Bakanlığı görevi ile partisinden istifa etmesiyle ilgili olarak, "Değerli bir insan, iyi yetişmiş bir siyasetçi. İyi duygular ile hareket ettiğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde birikimini yaşama geçirmeyi düşündüğü anlaşılıyor" dedi.
Baykal, adı enerji yolsuzluğuna karışan CHP'den AK Parti'ye geçen Ağrı Milletvekili Cemal Kaya'nın dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyip istemediğinin sorulması üzerine, kişilerle doğrudan ilgilenme durumunda olmadıklarını söyledi. Parti olarak siyaseti doğru temeller üzerine kurmaya çalıştıklarını belirten Baykal, "Sorunun gerçek çözümü, milletvekilliğinin hukuki bir imtiyaz, yargıdan uzak durma hakkı olarak anlaşılmasına izin verilmemesindedir. Türkiye'deki yolsuzluklar siyasetçi-mafya-işadamı boyutuyla bir bütünsellik gösteriyor. Bunu etkisiz kılmanın yolu siyasetçiyi çekip çıkarmaktır. Yolsuzluk düzeninden siyasetçiyi çekip çıkartmak için siyasetçinin yargılanabilir bir konumda olması lazım. Bu sağlanamadı. Bu yapılmış olsaydı işler daha farklı olurdu" dedi.
İkinci temel meselenin de siyasetçilerin ne işler yapabileceğinin, ne işler yapamayacağının belirlenmesi olduğunu söyleyen Baykal, bu konuda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirtti. Siyasetçi ya da yakınının devletten ihale almasının önüne geçmek gerektiğini vurgulayan Baykal, "Milletvekili olmak ticari ve ekonomik kaygılardan kendini kurtarmış olmak demektir" ifadesini kullandı. Milletvekilliği döneminde insanların ihale almayı, devletle ilişki kurmayı düşünmemeleri gerektiğini dile getiren Baykal, "Ama Türkiye'de müteahhit, bürokrat, siyasetçi, işadamı gece-gündüz kahvehanelerde, eğlence merkezlerinde biraraya geliyor. Buna bir son vermek gerekir. Bunun yolu Etik Yasası'nı bir an önce çıkartmaktan geçiyor" diye konuştu. Baykal, Kaya'nın AK Parti'ye geçişi ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Biz teşhisimizi ta baştan ifade ettik. Çıkara dayalı bir siyasi transfer olduğunu söylemiştik. Aradan geçen kısa bir süre içinde bu çok somut bir biçimde Türkiye'nin önüne serildi. Bir iktidar partisi muhalefetten bir milletvekili transfer eder ve ona ekonomik çıkar sağlarsa bunun sorumluluğu yalnızca o milletvekiline değil, o transferi yapan partinin yöneticilerine de aittir. Bu Türkiye'de yaşanmıştır. Bunun çözüm yolları belli. Etik Yasası'nı çıkartmak, milletvekilliği dokunulmazlığını kaldırmak lazım. Bürokrasi ve siyaseti iş dünyasından ayırmak lazım."