Cemaatin meşruiyetini kaybettiğini ve kazanabileceği bir şey olmadığını savunan eski Zaman yazarı Etyen Mahçupyan, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'ya yöneltilen "terör" ve "silahlı örgüt" suçlamasının ise manasız olduğunu söyledi. Başdanışman, Dumanlı ve arkadaşlarına yönetilen terör suçlaması için "Terör kelimesinin böyle kolay kullanılması doğru değil. Yoksa Ekrem Dumanlı ya da Zaman gazetesindeki herhangi bir meslektaşımı öyle görmüyorum." dedi. Tahşiyeciler davasının cemaatin nasıl bir örgütlenme olduğunu ortaya koyan net deliller sunduğunu iddia eden Mahçupyan "Üç tane bomba var ama kimse yok sadece polisin parmak izleri var. Burada başka delil üretmeye gerek yok ki" dedi.
İşte Mahçupyan'ın açıklamalarından satır başları:
FUAT AVNİ'NİN 25 ARALIK'TA YENİ OPERASYON İDDİASI
Olay başlamadan sadece bilgi düzeyinde söylenenlerin sadece bilgi olma ihtimali yüksek. Ama şu anda bir mücadele var. Kavgaya hizmet edecek şeyler söyleniyor. Bir heyula yaratılarak hükümetin yapmayacağı bir çok şey yapılacak denilebilir ve bunun bir işlevi etkisi de olabilir.
"HÜKÜMET KAZANMAYA DOĞRU GİDİYOR"
Hükümetin zarar görüp görmediği bakış açısına bağlı. Hükümetin nasıl baktığı ile ilgili. Bizim gördüğümüzde farklı şeyler görüyor olabilir hükümet. Batı'nın ve içeride bazı çevrelerin tepkisi var. Bir de sessiz çoğunluğun henüz ölçülemeyen bir tutumu var. Ben bu konuda konuşmak için erken olduğunu düşünüyorum. Olayın bütününe baktığımız zaman hükümetin kazanmaya doğru gittiğini düşünüyorum. Şu anda bir yargı prosedürü var ve bu hoyrat olabiliyor. Bu hoyratlığın bedelini haberi olmasa dahi siyasetçi ödeyebiliyor.
"CEMAAT MEŞRUİYETİNİ KAYBETTİ"
Gücünüz ne kadar büyük olursa olsun, kimleri etkilerseniz etkileyin eğer meşruiyetiniz kaybetmişseniz bir sonuç alamazsınız. Ben cemaatin meşruiyetini kaybettiğini düşünüyorum.
"ERDOĞAN GERÇEKLİKLE TEMASI EN GÜÇLÜ LİDER"
Bence Tayyip Erdoğan gerçeklik teması en güçlü olan siyasi lider Türkiye'de. İyi bir Ak Parti'li Erdoğan karşıtı söylemden çok memnun kalır. Çünkü Erdoğan karşıtı söylem muhalefetin hiç bir şey yapmayacağı anlamına gelir.
"TAHŞİYECİLER DAVASI CEMAAT İÇİN NET DELİLLER SUNDU"
AK Parti'liler bile bu kadar net ve büyük bir delil (tahşiyeciler davası) ile karşılaşacaklarını düşünmemiştir. Bu soruşturmada kimse tutuklanmazsa bile ortaya çıkan resimle cemaatin nasıl bir örgütlenme olduğuna dair güçlü delillere sahibiz. Üç tane bomba var ama kimse yok sadece polisin parmak izleri var. Burada başka delil üretmeye gerek yok ki. Burada soru sormalı medya. Sağduyulu çoğunluk fotoğrafın bütüne baktığında göz kapatamayacağımız olaylar olduğunu görüyor.
"TERÖR VE SİLAHLI ÖRGÜT İDDİASI MANALI DEĞİL"
Savcılar bir kere olur olmaz her şeyi iddianameye koyuyorlar. Bunları birbirine bağlamak için özel bir gayret gösteriyorlar. Bütün bunlar yasalaradaki muğlak tanımlar ile buluşuyor. Terör ve silahlı örgüt gibi iddiaların burada çok manalı olduğunu düşünmüyorum. Savcının bildiği ama bizim bilmediğiiz şeyler de olabilir ama eğer sadece Tahşiyeciler meselesi ise ne olduğu başı sonu belli.
"EKREM DUMANLI'YI TERÖRİST OLARAK GÖRMÜYORUM"
Terör kelimesinin böyle kolay kullanılması doğru değil. Yoksa Ekrem Dumanlı ya da Zaman gazetesindeki herhangi bir meslektaşımı öyle görmüyorum. Ama onların bir cemaat aidiyeti içinde hareket ettiklerini de çok yakından biliyorum. Bu da çok doğal. Cemaat üyesi birinin buna uygun davranması kendiliğinden oluyor.
"DUMANLI'NIN İFADESİ İNANDIRICI DEĞİL"
Ekrem Dumanlı'nın ifadesi ne kadar inandırıcıysa aksi uçtaki iddialar da o kadar inandırıcı. Zaman'da çıkan ve bunu Gülen yazdırmıştır denilen o kadar çok haber çıktı ki. Fethulalh Gülen'e sorulan bir çok haber de var sorulmayan çok haber de var. Ekrem Dumanlı'nın Gülen'in Tahşiyeciler davasına dair açıklamaları için "ben o sohbeti atlamışım" demesi hiç inandırıcı değil.
"ZAMAN'DA YAZILARIMA MÜDAHALE OLMADI"
Benim Zaman'daki yazılarıma gelen düzeltme ve öneriler genellikle tek bir kelimenin değişmesi yönündeydi. Bunun dışında bir müdahale yaşamadım.
"CEMAAT ZATEN HÜSEYİN GÜLERCE'Yİ CİDDİYE ALMIYORDU"
Hüseyin Gülerce'nin dışardaki algılanması ile cemaat içindeki algılanması farklıydı. Tapelerden biliyoruz ki Gülerce cemaat içinde çok ciddiye alınmıyor, boşverin onu falan deniyor. Belli ki ilişkiler daha öncesinden kopmuş. Zaten Gülerce'nin dışarda kalmasını cemaat kolaylıkla taşıyabildi. Bizim algımız ile gerçek farklı olabiliyor. Gülerce zaten dışlanmış biriydi.
Cemaatin medya kurumlarında yer alanlar sadece bilmeleri gerektiği kadarını biliyorlar. Onlara söylenenler var. Cemaatin her yaptığından haberdar olduklarını düşünemeyiz.
"AK PARTİ HAZİRAN'DA YÜZDE 48-50 OY ALACAK"
Daha önce de yazdım. AK Parti'nin yüzde 50 ile 48 arası oy alacağını düşünüyorum. Ben AK Parti en dört kere daha kazanacak demiştim. İkisini kazandı, Haziran'da ve sonraki seçimi de yine kazanacak. Bu sosyolojik bir analiz. Bir tür büyük dalga var ve AK Parti bu dalganın üstünde sörf yapıyor. Bunun alternatifi olacak bir kuşak gelmediği sürece AK Parti yönetmeye devam edecek.
"TOPLUMUN YÜZDE 70'İ YOLSUZLUK VAR DİYOR"
Ben Bakanların yolsuzluk yapıp yapmadığını bilemem. Ama toplumun ne düşündüğünü gözlemleyebilirim. Toplumun yüzde 70'i yolsuzluk var diye düşünüyor. Ama yine yüzde 70 bu yapılan darbedir de diyor.