Avrupa Şampiyonası finallerinde son iki dünya şampiyonunu karşı karşıya getiren maçta İspanya ile İtalya puanları paylaştı.
Karşılaşmada goller ikinci yarıda geldi.
İspanya Teknik Direktörü Vicente del Bosque'nin forvetsiz başlama kararı maç öncesi yorumcuları şaşırtırken, İtalyan tarafının dizilişi ise geleneksel savunma futboluyla oyunu kilitlemeye girişmeyeceklerinin ilk işaretiydi.
Nitekim, İtalyanların son dünya ve Avrupa Şampiyonu'na karşı başa baş bir mücadele sergilediği söylenebilir. İki takımın da birbirlerine bariz bir üstünlük sağlamadığı maçta İspanya gole biraz daha yakın bir görüntü vermesine karşın alışıldık gol pozisyonu bolluğu bu maçta yaşanmadı, ilk yarı da golsüz bitti.
İkinci yarının hemen başında İspanya oyunu rakip sahaya yığmaya çalışırken, Sergio Ramos'tan kaptığı topla İspanya ceza sahasına giren ve çaprazdan kaleciyle karşı karşıya kalan Balotelli ağır davranınca Ramos yetişerek hatasını telafi eti ve topu kornere çeldi.
Balotelli, gol kaçırmanın bedelini ise yerini di Natale'ye bırakarak ödedi.
Di Natale de İtalyanlar için fark yaratan oyuncu oldu, ceza sahasının sol tarafından topla buluşan İtalyan oyuncu topu İspanyol kaleci Cassillas'ın ulaşamayacağı köşeye bıraktı.
İspanya'nın bu gole yanıtı ise ani ve yıkıcı oldu, üç dakika sonra Da Silva'nın ara pasıyla altı pasın üzerinde topla buluşan Cesc Fabregas Buffon'ın altından topu İtalyan ağlarıyla buluşturdu.
Gollerin ardından oyun daha da hareketlendi ve her iki taraf da skoru lehlerine çevirebilecek pozisyonları buldu.
İtalya'da Sebastion Giovinco Di Natale'yi topla buluşturdu, elverişli durumdaki Udineseli golcünün volesi auta çıktı. Claudio Marchisio yine Cassillas'la karşı karşıya kaldı ancak vuruşu İspanyol kalecinin üzerine oldu.
İspanya'nın şansları da İtalyanlarınki kadar elverişliydi aslında. Del Bosque forvetsiz oynamaktan vazgeçip Fabregas'ın yerine Fernando Torres'i oyuna soktu ve Chelsea oyunda kaldığı 20 dakikadan kısa süre içinde üç net gol pozsiyonunu değerlendiremedi, maç da berabere bitti.
İspanya bu sonuçla dünya futbolunda bir ilki gerçekleştirme yolunda ağır bir darbe almış olmadı ama son şampiyondan beklenen sonucu da üretememiş oldu.
Dünya futbolunda Avrupa ve Dünya şampiyonalarını üst üste üç kez kazanan bir ülke takımı bulunmuyor.
İspanya, 2008 Avrupa ve 2012 Dünya şampiyonalarını kazandıktan sonra bu konuma gelme şansını elinde bulunduruyor.
İspanya, uluslararası turnuvarlarda İtalya'ya karşı başarılı sonuçlar alabilen bir takım değildi, ancak bu, 2008'deki Avrupa Şampiynası'nda Viyana'da oynanan çeyrek final maçında değişmişti.
İspanya 2008'deki çeyrek final maçından sonra yoluna devam edip şampiyon olmuştu.
İspanya takımında, kadronun bel kemiğini oluşturan Real Madrid ve Barcelona takımları arasındaki ezeli rekabetin oyuncular arasındaki uyumu olumsuz etkileyip etkilemeyceği merak ediliyordu.
Barcelonalı oyuncu Xavi geçen hafta Real Madrid Teknik Direktörü Jose Mourinho'nun futbol tarihine geçmeyeceğini söylemişti.
İspanyol ekibinin ilk yarıdaki etkili ismi Iniesta, Xavi'nin söyledikleri ile ilgili olarak "iki takımın arasındaki ezeli rekabetin İspanya'nın ulusal düzeyde üst üste üç kupa kazanma fırsatını mahvetmesine izin verilmemesi'' çağrısı yapmıştı.
Almanya ile birlikte şampiyonanın favori isimleri arasında gösteriler İspanya bundan sonraki maçını Perşembe günü İrlanda ile yapacak.
İtalya ise aynı gün Hırvatistan ile oynayacak.