#EURO 2016 blogu: Nice'e hüzünlü veda

BBC Türkçe'den Emre Temel'in Türkiye'nin İspanya'ya 3-0 yenildiği maç öncesi ve sonrası Nice'ten izlenimleri.

Emre Temel

BBC Türkçe, Nice

17 Haziran Cuma... Sonunda güneş yüzünü gösterdi Nice'te. Gerçi kentteki son günüm ama şehri tam anlamıyla tatil merkezi havasında göremeden ayrılsaydım üzülürdüm doğrusu.

Plajda kırmızı bayrak kalkınca denize girmek isteyen yok. Güneşin tadını doyasıya çıkaran ise çok.

Türkiye-İspanya maçı öncesi iki takım taraftarları, öğlen saatleriyle birlikte Nice'in sahil caddesi Promenade des Anglais'deki kafe ve barları doldurmaya başlıyor. Maçtan yaklaşık 8 saat önce Bando Eses, stadyuma hareket etmeden önce Ankara'nın Bağları türküsü ile coşturuyor Türk seyircileri.

Reklam
Reklam

BMW'leri içinde Mehter Marşı eşliğinde Nice'i turlayan Türkler de var.

Güzel ve özel insanlarla içilen kahvenin ardından İtalya-İsveç maçı için Fan Zone'dayım. "Son 50 yılın en kötü İtalyası" denilen takım İsveç'i 1-0 yenerek tur atlıyor.

İtalyanların defans BBC'si (Barzagli, Bonucci, Chiellini) ve kalecisi Buffon müthiş güven veriyor gerçekten.

Fan Zone dışındaki ve içindeki İspanyollar ise maçtan saatler önce zaferden emin gibi.

İlk devresini seyrettiğim Hırvatistan-Çek Cumhuriyeti maçını Hırvatların kazanacağındam eminim. Ancak stada vardığımda 2-2'lik skora ve maçta olanlara şaşırıyorum doğrusu. Hırvat taraftarların ne yaptığını anlamak mümkün değil!

Nice'in merkezinden, büyük çoğunluğu İspanyollardan oluşan taraftarlarla gidiyorum Allianz Riviera Stadyumu'na. İspanyollar tezahüratlarıyla yeri göğü inletiyor. Stat kentin dışında. Otobüste indirildiğiniz yerden belki de 2 kilometre yürüyorsunuz. Maçtan önce büyük coşku var stat dışında.

Keşke gelmesek ama maça gelince...

Hırvatistan maçına kıyasla karşılaşmaya biraz daha istekli başladık ama karşımızda bence bu turnuvanın şu ana kadarki en iyi takımı vardı. Çek Cumhuriyeti maçı sonrası İspanya'da santrafor Morata ve sol açık Nolito diğer oyunculara kıyasla bir adım geride gibiydi. Ancak bize karşı onlar da kusursuz oynayınca 3-0'lık yenilgi -ki skor yine çok daha farklı olabilirdi- kaçınılmaz oldu.

Reklam
Reklam

Kaleyi bulan şutumuz yoktu maçta. 3. golde de sanırım 22 pas yaptı İspanyollar. Maestro Iniesta'ya hayran olmamak elde değil.

Maalesef oyuncularımızın hemen hemen hepsi bu blog yazısını çok aşacak nedenlerle formsuz ve turnuvanın belki de en zor grubundayız. Artık tur atlamamız mucize ve EURO 2016, giderek gol atamadan kapattığımız EURO 1996'yı andırmaya başladı. Umarım en azından Çek Cumhuriyeti'ni yener, 22 Haziran'daki son grup maçlarını en iyi üçüncüler arasına girebiliriz umuduyla izleriz.

Parlayan güneşle gerçek yüzünü gösteren Nice'ten hüzünlü bir şekilde ayrılıyorum. Bir gün sadece tatile gelmeliyim buraya diyerek...