Euro bölgesi liderleri, Yunanistan'ın mali sorunlarıyla patlayan borç krizinin diğer ülkelere de yayılıp para birimini tehdit etmesini önlemek amacıyla bugün biraraya geliyor.
Masadaki seçenekler arasında Yunanistan için yeni bir borç paketi, ortaya çıkan maliyetin bir bölümünü yeni bir vergiyle bankaların üstlenmesi ve borç yeniden yapılandırılması önlemleri de var.
Ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel, toplantı öncesinde aşırı iyimser olunmaması uyarısında bulundu.
Almanya ile euro bölgesinin geri kalanı konusunda çözüm yolları konusunda görüş ayrılığı yaşanıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, dün Berlin'e giderek Merkel'le yedi saat süren bir görüşme yaptı.
Görüşmede ayrıntıları açıklanmamakla beraber, Yunanistan'a yeni bir kurtarma paketi konusunda uzlaşmaya varıldığı söyleniyor.
Öneri bugün öğleden sonra Brüksel'de biraraya gelecek Avrupa liderlerinin gündeminde olacak.
Yunanistan geçen yılın mayıs ayında bir kredi paketi almıştı.
Ancak borç krizi küresel mali piyasalardaki güvensizlik yaratmaya devam ediyor.
Kimi gözlemciler, krizin euronun geleceğini de tehdit ettiğini söylüyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, durumun çok ciddi olduğunu ve eğer önlem alınmazsa olumsuz etkilerin Avrupa'nın her köşesinde ve kıtanın dışında da hissedileceğini vurguladı.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mervyn King, krizin İngiltere'nin mali sistemine karşı ciddi bir risk oluşturduğu uyarısında bulundu.
ABD Başkanı Barack Obama da devreye girerek, Almanya Başbakanı Merkel'i aradı ve görüşmede küresel ekonomik iyileşmeyi sürdürülebilir kılmak için borç krizinin çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Uluslararası Para Fonu IMF de, Avrupa liderlerinden hızlı ve kararlı adımlar beklediklerini, aksi taktirde dünya ekonomisine maliyetin çok büyük olacağını açıkladı.
Yunanistan'a yeni bir borç paketinin sağlanması geçici bir önlem olarak görülüyor. Almanya, Atina'ya borçlarını ödeyebilmesi için vade uzatımı sağlanması önerisinde bulunuyor ve çoğu bankalar olmak üzere özel yatırımcıların da yeniden yapılandırmaya katkıda bulunmasını istiyor.
Ancak Avrupa Merkez Bankası, vade uzatımının uluslararası derecelendirme kuruluşlarının gözünde bir iflas olarak görüleceği gerekçesiyle karşı.