İstanbul (AA) - AK Parti İstanbul Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, internetin kötüye kullanımı konusunda önlemlerin mutlaka alınması gerektiğini ifade ederek, "Ev ödevini yapan bir çocuğun, kendini bir anda pedofili veya porno içerikli sitelerde bulması mümkün" dedi.
Compex 31. Uluslararası Bilgisayar Fuarı kapsamında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen "Çocuk ve İnternet" konulu oturuma katılan Uslu, oturumdan önce yaptığı açıklamada, internetin bir taraftan bilgiye erişmeyi, farklı tarz ve dünyalara ulaşmayı insanların bir tuş ötesi kadar yakınına getirirken, diğer taraftan, son zamanlarda medya aracılığıyla da gündeme gelen pedofililerin (çocuklara cinsel ilgi duyan) sapkın isteklerine, çocukların "chat odaları" aracılığıyla kurban edilmelerine neden olabildiğini vurguladı.
Uslu, bu tür yayınlarla karşılaşan çocukların bilinç düzeyine sahip olmadıkları için tepki göstermediklerini, merak duyma şeklinde tepkiler geliştirdiklerini anlattı.
Uluslararası araştırmalara göre, dünyanın her yerinde, batılı toplumlarda bile anne-babaların, çocuklarının internet ortamındaki gezintilerini çok az denetlediklerini dile getiren Uslu, yetişkinlerin internet kullanımı konusunda çocuklarının gerisinde olduğunu kaydetti.
İnternet ve yüksek teknolojinin topluma getirdiği kazanımların çok büyük olduğunu ifade eden Uslu, ancak internetin kötüye kullanımı konusuyla mücadele edebilmek için bilişim okur-yazarlığını geliştirmek, aynı zamanda ülkelerin bu anlamda belli önlemleri alabilecek hukuki altyapı ve yasal müktesebatı uygulama örneklerini oluşturması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin bilişim pazarının çok büyük bir hızla büyüdüğüne, 5 yılda internet kullanımının yüzde 700 arttığına dikkati çeken Uslu, "Ancak internet kullanımı konusunda hasta insanların, hastalıklı kafaların kötü kullanımına olanak sağlayan unsurların da önünü kesmek gerekiyor. Ev ödevini yapan bir çocuğun, kendini bir anda pedofili veya porno içerikli sitelerde bulması mümkün" diye konuştu.
İnternetin kötü kullanımıyla ilgili yeni TCK ile gelen yasal düzenlemelerin son derece önemli olduğunu belirten Uslu, sadece 2005 yılında Türkiye'de 50 ilde emniyet tarafından operasyon yapıldığını bildirdi.
Uslu, Adalet Bakanlığı tarafından bilişim suçları hakkında bir yasa tasarısı hazırlandığını hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu tasarıda, konu üzerinde son derece yasal denetime olanak sağlayacak yenilikler olduğunu görüyoruz. Sadece İçişleri Bakanlığı genelgesi değil, bizzat yasa eliyle internet kafelere ve toplu kullanım sağlayan tüm unsurlara filtreleme programı yasal zorunluluk haline çok ciddi cezai müeyyidelerle geliyor. Ve eskiden denetleme açısından servis sağlayıcı şirketlerin kayıt tutmaları konusu çok problemliydi. Çok kısa bir süre tutmaları gerekiyordu. Artık 5 yıla kadar kayıtları tutmaları istenebilecek.
Dolayısıyla internette biri bir suç işlediği zaman, bir çocuk istismar edildiği zaman biz servis sağlayıcı üzerinden onun yakasına yapışabileceğiz."
Zeynep Karahan Uslu, sadece yasayla bu sorunun çözülmesinin mümkün olmadığına işaret ederek, kamu, özel sektör ve sivil toplum işbirliğiyle Türkiye'nin bu konuda bilinç düzeyine ulaşacağını kaydetti.
"KAPALI KAPILAR ARDINDA KULLANIM ENGELLENMELİ"
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş de oturumda yaptığı konuşmada, internetin kötü amaçlı kullanımını engellemek için teknolojik çözümler üretildiğini, ancak bu çözümlerin her zaman yeterli olmadığını, hızlı teknolojik gelişime bağlı olarak yeni çözümlerin sürekli üretilmesi gerektiğini söyledi.
Menteş, internetin kötü yönde kullanımının engellenmesinde ailenin çok önemli olduğunu ifade ederek, "Ailelerin, çocuklarının interneti doğru kullanımını sağlaması, şeffaf ortamlara taşıması, internetin kapalı kapılar arkasında, gizli ortamlarda kullanımını engellemesi gerekiyo" dedi.
Türkçe içerikli yayınların artırılması gerektiğini de belirten Menteş, Türkçe içerikli yayın bulmakta zorlanan çocuk ve gençlerin görsel ve oyun ortamlarına kaydığını anlattı.
Menteş, internetin doğru kullanımı konusunda okullarda da eğitim verilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Uygun programların yazılımının üretilmesi gerekiyor. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı'na çok büyük iş düşüyor" dedi.
İnternette porno içerikli yayınlarla mücadelenin uluslararası bir sorun olduğuna dikkati çeken Menteş, bunu engellemenin yolunun da uluslararası işbirlikleriyle mümkün olduğunu bildirdi.
Menteş, bir çok kuruluşun, çocuk pornosu, porno, şiddet ve teröre yönelik içeriklerin engellenmesine ilişkin çok ciddi çalışmaları olduğunu kaydetti.
Turhan Menteş, "Türkiye'de internete erişim yüzde 15'ler düzeyinde. Toplumun yüzde 85'i daha bu teknoloji ile tanışmış bile değil" dedi.
İnternetin yaygınlaştırılması konusunda en önemli atılımı yerel yönetimlerin yapacağına inandığını dile getiren Menteş, yerel yöneticilerin kendi bölgelerinde yaşayanlara bu anlamda destek vermelerinin önemli olduğunu anlattı.
"GENÇLERİN ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ BİLE SANAL ORTAMDA"
İstanbul Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Yavuzer de bilgisayar bağımlılığının gençler arasında hızla arttığına işaret ederek, "Günümüz gençleri kablo bağlantılı bir kuşak olma yolunda" dedi.
Yavuzer, gençlerin eğitimi açısından çok önemli olan internet kullanımının bağımlılık derecesinde yoğunlaştığı durumlarda, gencin yüz yüze iletişim olanağından yoksun kaldığını ve arkadaşlık ilişkilerini bile sanal ortamda sürdürebildiğini anlattı.
Özellikle çekingen ergenler için bu dünyanın cezbedici olduğunu dile getiren Yavuzer, bu şekilde ergenlerin kendi çevrelerinde arkadaşlık girişiminde bulunmadıklarını ve bu durumun onların sosyal gelişimlerini olumsuz etkilediğini kaydetti.
Yavuzer, 10 ülkede 18-25 yaş arası gençlerle yapılan bir araştırmaya göre, gençlerin heyecan, sorun ve yaşam tarzlarının tek tip haline geldiğini, çoğunun anı yaşadığını ve zamanlarının büyük kısmını ekran karşısında geçirdiklerini belirtti.
Kendi öğrencileri olan 228 öğretmen adayı arasında yaptığı araştırmaya göre, bu kişilerin interneti yüzde 48 oranında ödev yapma, yüzde 29 oranında haber alma, yüzde 18 oranında elektronik posta alma amacıyla kullandıklarını dile getiren Yavuzer, erkeklerin haftada ortalama 13 saat, kızların da 10.5 saat internetle meşgul olduklarını söyledi.
Yavuzer, aynı gençlerin son 10 yılda ders dışı okudukları kitap sayısının yıllık ortalamasının 1 olduğuna işaret ederek, "Benim kuşağım yılda 60-80 kitap okurdu" dedi.
Çocuk ve gençlerin, bilgisayarda daha çok şiddetin egemen olduğu aksiyon oyunlarını tercih ettiğini belirten Yavuzer, bu tür oyunların ergenlikte ruhsal gerginliği artırdığını, duygusal kontrolü zayıflattığını kaydetti.
Yavuzer, "Kısaca günümüz genci, sayısız şiddet örneği ile yetişerek ve şiddete karşı duyarsızlaşarak yetişkinliğe adım atmaktadır. Bunu sonucu olarak tepkilerinde son derece hoşgörüsüz olabilmektedir. İnternet ve bilgisayar doğru zamanda ve doğru yerde kullanıldığı zaman yararlı ve gerekli bir teknolojik alettir. Ancak şiddet ve cinsellik konusunda mutlaka tedbirler alınmalı, çocuk ve gençler kontrol edilmelidir" diye konuştu.