Son dakika haberine göre kiracılarla ev sahipleri arasındaki kriz mahkemelere taşındı. Dava sayıları 3-4 katına çıktı. Genellikle Aralık ve Ocak aylarında yenilenen kira sözleşmeleri bu yıl sancılı geçti. Kur artışını bahane ederek yüzde 19,6’lık Kira Fiyat Endeksi’nin üzerinde artış talep eden fırsatçı ev sahipleri ile kiracılar mahkemelik oldu.
İhtilaflar arabulucularda da çözülemeyince tahliye ve kira tespit davalarında patlama yaşandı. Hukukçular tahliye davalarının 3-4 katına çıktığını, mahkemelerin iş yükünde ciddi artışlar olduğunu belirtiyor. Geçtiğimiz yıllarda açılan 3 ay sonra dosyaları görmeye başlayan mahkemeler şimdilerde 7 ay sonraya gün veriyor.
Hukuk büroları da davalardaki ciddi artışın hissedildiğini aktarıyor. Yeni Şafak'ın haberine göre; Avukat Oğuz Yavuz, “Piyasadaki kira oranları yüklü miktarda artmış durumda. Kanunlara göre 12 aylık ÜFE oranında maksimum kira bedeli arttırılabilir. Bu sebeple ev sahipleriyle kiracılar arasında bir çatışma yaşanıyor. Kiracı açısından iyi bir şey ama ev sahipleri bundan çok rahatsız oluyor. Ev sahipleri kiracıyı çıkarmak için çeşitli yollar deniyorlar. Kimisi tahliye ve kira tespit davası açıyor, kimisi ise kiracıyı çıkarmak için evini satıyor. Bu nedenle ev sahibi ve kiracı arasında anlaşmazlık çıktığı için mahkemeye başvuruyorlar.” dedi.
Oğuz şu ifadeleri kullandı: “Son zamanlarda kiralarla ilgili çok fazla dava açıldığı için mahkemelerde de ciddi bir yığılma olmuş durumda Önceden tahliyen ya da kira tespit davası açtığımız zaman mahkeme ortalama 3 ay sonraya gün veriyordu. Şu an yoğunluk sebebiyle mahkemeler 6-7 ay sonrasına gün veriyor. Çünkü son zamanlarda kira davaları 3-4 katına çıktı. Davaların sonuçlanması ise yaklaşık 1,5 yılı buluyor. Bu süreç sonucunda mahkemenin kararına göre ev sahibi toplu kira alabiliyor. Tahliye davalarında mal sahibi kirayı açmakta haklıysa kiracılar evden çıkarılıyor.”
Kira tespit davalarıyla ilgili bilgiler veren Oğuz, “Örneğin sözleşmede 3 bin 500 liraya anlaşıldı. Ama ev sahibi ‘Kiralar buralarda 6 bin lira oldu’ diyerek kira tespit davası açabilir. Bu durumda mahkeme halkı bulursa kira piyasası neyse ona yükseltiliyor” ifadelerini kullandı.
Bu ihtilafların çözülmesi ve mahkemelerin iş yükünün azalması için arabuluculuk sisteminin daha etkin bir şekilde çalıştırılması gerektiğini vurgulayan Oğuz, “Ancak ülkemizde ara buluculuk hala oturmadı. Ondan ötürü arabuluculukta çok fazla hızlı sonuç alınamıyor” dedi.