Öğretim Görevlisi Alper Zöngür, yaptığı açıkamada, evde yapılan konservelerde zararlı mikroorganizmalar bulunabileceğine dikkat çekip, "Evde yapılan konservelerde hijyen ve sanitasyon kurallarına uyulmaması durumunda mikroorganizmalar tamamen yok edilemiyor. Bu mikroorganizmalardan birisi dünyada bilinen en güçlü nörotoksinleri üreten Clostridium Botulinum bakterisidir. Genelde toprakta bulunan, anaerobik koşullarda yaşayabilen, gram pozitif basil olan ve konservelerde milyonda bir rastlanan bu bakteri uygun koşullar bulduğunda nörotoksik etkisi çok güçlü olan Botulium toksinlerini üretebilmektedir. Bu toksinler sinir hücresi membran bağlama proteinlerini (SNARE proteinlerini) proteolize uğratırlar. Bu şekilde nörosimitter (uyarıcı) madde olan asetilkolinin nörondan (sinir hücresinden) dışarı çıkması engellenir. Asetilkolin yerine kas hücrelerine bakteri toksinleri girer ve kas hücresi reseptörlerine tutunarak kas dokusunun hareketini kısıtlayarak felç oluşumuna sebep olur. Toksin dozu 1-2 µg seviyesinden yüksekse ölümcül sonuçlarda doğurabilir. 12-36 saat içerisinde baş dönmesi, mide bulantısı, karın ağrısı ve bağırsak bozulması şeklinde şikayetleri olanların derhal bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir" dedi.
Zöngür, konserve kavanozlarının 15-20 dakika suda kaynatılması gerektiğini belirterek, "Ülkemizde yaygın olarak tüketilen kış konservelerinde mikroorganizma tehlikelerinden kurtulmak için ise hazırlık yapılırken basit hijyen ve sanitasyon kurallarına uymak yeterlidir. Kullanılan tüm cam kavanozlar 15-20 dakika kaynatılmalıdır. Konserve kapakları yeni olmalıdır. Sebze ve meyveler 15-20 dakika kaynatılmalıdır. Peki, tüketirken nelere dikkat etmemiz gerekiyor; konserve kapağında bir bombeleşme görüyorsanız kesinlikle o ürün tüketilmemelidir. Açılan bir konserve o gün veya bir sonraki gün tüketilmelidir" şeklinde konuştu.