Kanada’daki Alberta Üniversitesi’nden çocuk salgın hastalık bilimcisi Anita Kozyrskyj 3 yıl süren bir deney gerçekleştirdi. 2009-2012 yılları arasında yapılan bu deneyde, anneler üzerinde hamilelikleri boyunca çalışılan ve Kanada Sağlıklı Bebek Boylamsal Gelişim Çalışması (CHILD) çalışmasının parçası olan 746 bebekten toplanan dışkısal örnekleri çözümledi.
Bu gruptaki bebeklerin yarısından fazlası, rahimde oldukları sırada ve/veya doğumdan sonra evde bulunan en az bir kürklü evcil hayvana maruz kalmıştı ve çalışmadaki evcil hayvanların yüzde 70’i köpekti.
Maruz kalan bebeklerden alınan dışkısal örnekler, hiç evcil hayvan bulunmayan bir evde yaşayan bebeklerden alınan örnekler ile karşılaştırıldığı zaman, maruz kalan bebeklerdeki faydalı Ruminococcus ve Oscillospira mikroplarının seviyeleri önemli ölçüde daha yüksekti.
Öyle bir şey keşfedildi ki, aslında hamileyken bile bebeklerin evcil hayvanla teması vardı. Araştırmacılar, evcil hayvan besleyen ailelerdeki bebeklerin, yüksek seviyelerde Ruminococcus ve Oscillospira (Çocukluktaki alerjilerin ve obezliğin azalmasıyla bağlantılandırılan iki mikrop) sahibi olmalarının daha muhtemel olduğunu ve bu faydalı maruz kalışın, hâlâ dölyatağında bulunan bebeklere bile aktarılabildiğini keşfettiler.
Annenin hamileliği esnasında evde hayvan bulunması, daha sonra kürklü arkadaşlarını çocuğun doğumundan önce başka birine verecek olsa bileı, doğmamış çocuğun bağırsak mikrobiyomuna mikrobiyal avantajlar sunabilir. Bu ne demek? Bebek için yararlı bakteriler sağlıyorlar, demek.
Önceki araştırmalarda ise evcil hayvanların otizmli çocukların sosyal gelişimine faydalı oldukları, çocukların anksiyete ve stresini azalttığı ve hatta kardeşlerden daha iyi arkadaşlık sağladıkları bulunmuştu. Bir köpeğin veya kedinin bir çocuğun en iyi arkadaşı olmaması için hiçbir sebep yok.
Evcil hayvanlardan sağlanan mikroplar o kadar yararlı ki ileride bu mikropların hap haline getirilip sağlık sorunu yaşayan çocuklara ve insanlara verilebileceği bile ön görülüyor. Kısacası içiniz rahat olsun, evinizin koridorlarında hem aguyu hem havhavı duymak gibisi yok!