Son birkaç on yıl içerisinde insan oğlu kendine ait pek çok rekor kırdı. Her geçen gün daha da gelişiyor, daha da ilerliyoruz. 100 metreyi 10 saniyenin altında koşan insan oğlu günün birinde bu süreyi 9 saniyenin altına çekecektir elbette. Ancak bütün bunlara karşın sınırlarımızı belirleyen bilimsel yasalar var ve bazı şeyleri yapabilmenin imkanı yok, neredeyse imkanı yok. Sizler için bilimin iddiasına göre yapılması mümkün olmayan veya pek az insanın yapabileceği şeyleri derledik. Bunları başarabilen azınlık grup içinde olup olmadığınızı görmek için evde deneyebilirsiniz.
İster standart A4 kağıdı olsun, ister incecik bir peçete ya da kocaman bir ambalaj kağıdı, herhangi bir kağıdı 7 kereden fazla katlamanın imkanı yoktur. Böyle bir şeyin olabileceğine inanmıyorsanız hemen deneyebilirsiniz.
Tüm parmaklarımız birbirleriyle bağlantılıdır. Parmaklarınızı bükmenizi sağlayan fleksor tendonlar ortaktır. Bir parmağınızı bükmeye çalıştığınızda diğer bir başka parmağınız da onunla birlikte bükülmeye çalışacaktır. Denemek istiyorsanız elinizi masanın üstüne koyun ve yüzük parmağınızı bükmeden serçe parmağınızı bükerek avucunuzun içine almaya çalışın. Olmadı mı?
Dillerini çeşit çeşit şekillere sokan insanların bu kabiliyetlerini genetik miras olarak aldıklarına inanılıyor. Dili yuvarlayarak rulo haline getirmek baskın bir özellik olarak tanımlanır ve bunu başarabilen insan sayısı çok değildir. Ancak rulo yapmak kolay, yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz arkadaşın yaktıklarını yapabileniniz var mı?
Kulakları aşağı yukarı oynatmak ilk çağlarda yaşayan atalarımız için son derece kullanışlı bir özellik olabilir, ancak modern dünyada çocukları eğlendirmekten başka bir fonksiyonu yok. Bunu başarabilmek için kulağınızın önüne, arkasına ve yukarısına bağlı 3 farklı kasını ı kullanabiliyor olmanız gerekli. Ancak herkes kullanamıyor bu kasları, sizden ne haber?
Bunu başarabilmeniz için çok küçük bir yumruğunuzun ve çok büyük bir ağzınızın olması gerekir. Yetişkin bir insanın eli genellikle 15 ila 11 cm arasında değişir. Normal bir ağız ise 7 cm genişliğindedir, hal böyle olunca yumruğun ağza girmesi pek mümkün değil. Ha yapan yok mu? Elbette var, ama siz denemeyin.
Bunu başarabilen insanlar var, ancak bunun için uzun dil, kısa üst kol kombinasyonuna sahip olmanız gerekiyor. Sadece bunlar da yeterli değil, aynı zaman da esnek biri olmanız da gerekli. Ancak çalışarak bu beceriyi kazanmanız mümkün. İsterseniz bir deneyin, belki bu sizde doğuştan olan bir yetenektir?
Ses telleri flüte benzer, ses çıkarması için içinden hava geçmesi gerekir. Konuşabilmek için ses tellerinden geçen havanın telleri titreştirmesi ve böylece ses çıkarması gereklidir. Nefes alırken de ses çıkarabilirsiniz, ancak buna konuşma demenin imkanı yok. Daha çok yabani hayvan hırıltısı gibi acayip acayip sesler.
Tarçının içinde insanda kusma refleksini tetikleyen bir madde bulunur. Büyük miktarda tarçın almak ağız ve boğazda hassasiyet yaratır ve kusma refleksini tetikler. Bu sebeple büyük miktarda tarçın yemenin imkanı yoktur. Bunu denemenize gerek yok, YouTube’a “Cinnamon Challenge” yazın ve deneyenleri izleyin.
Nöroloji uzmanlarına göre, beynin bir bölümü olan serebellum kendimizi gıdıklamamızı engelliyor. Beynin bu kısmı beklendik davranışları, beklenmedik davranışlardan ayırt ediyor. Haliyle kendinizin, kendinize yaptığınız şeyleri beklendik davranış olarak gördüğü için gıdıklanmanıza izin vermiyor.
Nefesinizi tutarak kendinizi öldürmeniz mümkün değil. Oksijen vücuttaki metabolik süreç için gereklidir, bu sebeple vücudumuz CO2 seviyesini sürekli ölçer ve nefes alıp vermeyi sağlar. Bu seviye belirli bir düzeyin üstüne çıktığında vücut sizi nefes almaya zorlar ve gereken tedbirleri buna göre alarak uygun eylemin gerçekleşmesini sağlar. Yani salt kendi iradenizle nefes almadan durmanız mümkün değildir, vücudunuza karşı gelemezsiniz.
İnsan simetrik bir canlı değildir, bu elleri için de geçerlidir. Genellikle insanların çoğunda sağ el daha kuvvetlidir, bu nedenle ellerinizi uzatıp aynı hızda çevirmeye çalıştığınızda bu eliniz daha hızlı dönecek veya daha büyük bir daire çizecektir. Solaksanız tersi geçerlidir.
Yumurtayı dikey şekilde tutarak iki parmağımızla bastırdığımızda uyguladığımız kuvvet yumurtanın tüm kabuğu boyunca dağıtılır. Ve eğer tüm
yumurtaya aynı basınç uygulanırsa, yumurtanın kabuğunda daha az gerilim oluşur. İşin özü iki parmağınızla, dikey şekilde bastırarak bir yumurtayı kırmanız mümkün değildir. Denemek isterseniz yine de kirlenmeyecek bir yüzey seçin, ne olur ne olmaz.