Esad, CBS televizyonunda yayımlanan "CBS This Morning" programının sunucu Charlie Rose'a mülakat verdi. Özet kısmı sabah yayımlanan mülakatın tamamı bu gece verildi. Beşar Esad, ABD'nin kimyasal silah kullanımıyla ilgili herhangi bir delil sunmadan sınırlı askeri müdahaleyi tartıştığını belirterek, "John Kerry kanıt sunmadı" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin bu tavrının, Irak savaşı öncesinde dönemin dışişleri bakanı olan Colin Powell'ı hatırlattığını ifade eden Esad, "ABD'nin söylediği sadece iddialardan ibaret" diye konuştu. Ülkesinde her gün hüzünden başka hiçbir şeyin hissedilmediğini dile getiren Esad, çatışmaların bir an önce son bulması gerektiğini kaydetti.
Esad, 21 Ağustos'taki kimyasal silah saldırısının hatırlatılması üzerine, ülkesine inceleme için gelen BM ekibinin bulunduğu sırada yapılacak bir saldırının mantıkla bağdaşmayacağını ifade etti. Esad, "BM'nin araştırma ekibi Suriye'de bulunduğu sırada kimyasal silah kullanılması mantıklı geliyor mu?" diye sordu. Beşar Esad, kendi askerlerinin kimyasal silah saldırısına maruz kaldığını da iddia etti.
Muhalif güçlerin kimyasal silah kullanabilecek kapasiteye sahip olup olmadığı sorusuna yanıt vermekten kaçınan Esad, muhaliflerin son dört ayda roket kullandığını savundu. 21 Ağustos'taki saldırıda sarin gazının kullanılmasıyla ilgili olarak da bu gazın bir evin arka bahçesinde bile hazırlanabilecek kadar basit bir yapıya sahip olduğunu iddia eden Esad, Halep'te muhaliflerin kimyasal silah kullandığına dair görüntülerin sanal ortamda bulunduğunu ileri sürdü.
"ORDUMUZ ŞU ANDA ÖNCEKİNDEN DAHA GÜÇLÜ"
Şam yakınındaki kimyasal saldırının ardından bölgeyi art arda bombalayarak kanıtları yok ettiğinin ifade edilmesi üzerine Esad, bombardımanın delilleri yok edemeyeceğini söyledi. Esad, bölgede bir savaş deliliğinin önlenmesi için her şeyi yapabileceklerini belirtti. Şu anda kendi yönetiminin çaresiz olduğu ve bu nedenle kimyasal silah kullandığına dair yorumların sorulması üzerine de "Ordunuz daha öndeyse nasıl çaresiz olabilirsiniz ki? Ordumuz şu anda öncekinden daha güçlü" diye konuştu.
İran ve Hizbullah'tan gelen desteğin sorulması üzerine Hizbullah güçlerinin sadece sınırda bulunduğunu kaydeden Esad, İran'ın ise kendilerine hiçbir şekilde destek vermediğini ifade etti.
"EVET DE DEMİYORUZ, HAYIR DA DEMİYORUZ"
Rose'un kimyasal silaha sahip olup olmadığına dair ısrarlı sorularına Esad yanıt vermekten kaçındı. "Siz devamlı bizim kimyasal silahımız bulunduğu yönünde imada bulundunuz" diyen Esad, "Buna evet de demiyoruz, hayır da demiyoruz. Bu gizli bir konu. Bunları kamuoyu önünde konuşmayız" dedi. Suriye'deki savaşın durdurulması için kendi çözümünün ne olduğunun sorulması üzerine ise Esad, "teröristlerin" durdurulması, halk ve diğer partilerle diyaloğa geçilmesi, ardından geçiş hükümetinin oluşturulması ve akabinde de parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilmesinin silahları susturacağını söyledi. Muhaliflerle müzakere edip etmeyeceği sorusuna Esad, silah bırakmaları halinde bu gruplarla görüşebilecekleri yanıtını verdi.
ABD'nin sınırlı askeri müdahale isteğini, bu ülkenin Irak savaşı sırasındaki tavrıyla karşılaştıran Esad, "Obama bizi hayal kırıklığına uğrattı. Bush yönetimiyle aynıymış" yorumunda bulundu. Esad, ABD Kongresi'ne mesajında da Suriye'ye yönelik bir savaşın ABD'nin çıkarlarına ters olduğunu ve bunun Amerikalıları öldüren El-Kaide'yi güçlendireceğini savundu. Obama'nın kanıtı varsa bunu göstermesi gerektiğini vurgulayan Esad, "Zaten kanıt olsaydı, şimdiye kadar gösterirdi" açıklamasında bulundu.
Kimyasal silah kullanılması konusunda çizilen kırmızı çizgilerin hatırlatılması üzerine Esad, "Kim çizdi bu çizgileri. Dünya değil, Obama çizdi. Bu Obama'nın siyasi kırmızı çizgisi" ifadesini kullandı. Esad, Suriye'de devam eden çatışmaların dini bir boyut kazanıp kazanmayacağı sorusuna "Bu dini bir savaş değil" yanıtını verdi. Bölgedeki bazı ülkelerin muhaliflere destek verdiğini savunan Esad, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkelerin Suriye'nin altını oymak istediğini iddia etti. Müslüman Kardeşler'in tüm bölgede hakim duruma gelmesinin Türkiye'nin lehine olacağına işaret eden Esad, Türkiye'nin siyasi geleceğinin böylece garanti altına alınacağına inanıldığını ileri sürdü.