Dünyanın en büyük sosyal medya şirketlerinden Twitter, Elon Musk'a satıldı. Günlerdir konuşulan iddialar sonrasında Elon Musk 44 milyar dolar karşılığında Twitter'ın yeni sahibi oldu. Musk, "İfade özgürlüğü, işleyen bir demokrasinin temel taşıdır ve Twitter, insanlığın geleceği için hayati önem taşıyan konuların tartışıldığı dijital şehir meydanıdır." ifadesini kullanarak Twitter'ı her zamankinden daha iyi hale getirmek istediğini belirtti ve Twitter'ın muazzam bir potansiyeli olduğunu, onu ortaya çıkarmak için şirket ve kullanıcılarla birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini söyledi.
İngiliz basını ise, Musk'ın Twitter'ı neden satın aldığı, insanların bu karara nasıl tepki verdiği ve Twitter'ın tartışmalı ve renkli yeni sahibi altındaki geleceğine yönelik önemli soruları yanıtladı.
Elon Musk, Twitter'ı oldukça aktif bir şekilde kullanıyor. Hatta onu en aktif bir şekilde kullanan milyarder desek sanırız yanlış olmaz. 84 milyondan fazla takipçisi bulunan ünlü milyarder birkaç tweet atmadan günü bitirmiyor.
Gelelim Twitter'ı satın almasına. Daily Mail gazetesinin haberine göre; O, bu kararın ekonomik nedenlerle değil, Twitter'ı sansürden ziyade özgür konuşma için bir yer olarak koruma arzusundan kaynaklandığı konusunda ısrarcı. Musk, "Maksimum derecede güvenilir ve geniş kapsamlı kapsayıcı bir kamu platformuna sahip olmak, medeniyetin geleceği için son derece önemlidir. Ekonomiyi hiç umursamıyorum” diyor.
Ünlü milyarder, Twitter'ın özgür konuşma ilkelerini yerine getirmekte başarısız olduğuna inanıyor. Satıl alım öncesinde, Twitter'ın özellikle muhafazakar olanlar da dahil olmak üzere bazı sesleri sansürlediğini öne sürerek, içerik denetleme politikalarını eleştirmiş ve geçen ay Twitter'ı bir tweet yağmuruna tutmuştu. Ayrıca, Twitter hesabı üzerinden "Konuşma özgürlüğü işleyen bir demokrasi için esastır. Twitter'ın bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı olduğuna inanıyor musunuz?” sorusunu sorarak bir anket düzenlemişti.
Anketten bir gün sonra ise bir dizi tweet atarak “Twitter’da ifade özgürlüğü ilkelerine bağlı kalmamak demokrasiyi temelden baltalıyor” demişti. Bunun üzerine bir Twitter kullanıcısı Musk'a yeni bir sosyal medya platformu kurmayı düşünüp düşünmeyeceğini sormuştu. Musk ise bu soruya "ciddi olarak düşündüğünü" söyleyerek yanıt vermişti.
Musk, Twitter'ın geçen yıl Donald Trump'ı kalıcı olarak yasaklamasını eleştiriyor gibi de görünmüştü.
Elon Musk'ın Twitter'ı satın almasına hem sevinenler hem de bu tepki gösterenler var. Peki kim, hangi nedene bağlı olarak bu kararı kutluyor?
Musk'ın Twitter'ın bazı kullanıcılarını aşırı derecede sansürlediği yönünde bir görüşü var. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'ndeki birçok muhafazakar, şu anda sosyal medya platformları tarafından haksız yere hedef alındıklarına inanıyor.
Örneğin; Podcast sunucusu Joe Rogan daha önce Musk'ın Twitter'ı satın alma ihtimali konusunda 'heyecanlı' olduğunu söyledi ve onu etik ve ahlak açısından övdü. Musk, Twitter'ın kurucu ortağı ve eski CEO'su Jack Dorsey'den de bir övgü aldı.
Bu karardan mutsuz olanlara gelelim. Bazı insanlar, Musk'ın ifade özgürlüğünü kararlı bir şekilde savunmasının 'nefret söyleminin gelişmesine' izin vereceğine dair endişeleri dile getirdi.
1970'lerin sitcom yıldızı Rob Reiner, Musk'ın liderliğinde Donald Trump'ın Twitter'a olası dönüşünden rahatsız olduğunu söyledi. Ancak Trump, Twitter'a dönmeyeceğini, onun yerine kendi girişimi olan "Truth" adlı sosyal medya platformunda yoluna devam edeceğini açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü, Musk'ın devralmasından sonra Twitter'ın nefret söylemiyle mücadelede daha gevşek bir yaklaşım benimsemek için alabileceği herhangi bir olası karardan endişe duyduğunu söyleyerek endişelerini dile getirdi.
Elektrikli araç üreticisi Fisker'in Danimarkalı CEO'su Henrik Fisker de Elon Musk'ın şirketin yüzde 100'ünü satın aldığının doğrulanmasından kısa bir süre sonra Twitter hesabını sildi.
İngiliz aktris Jameela Jamil, Musk'ın satın almasının ardından Twitter'ı terk edeceğini, artık tweet atmayacağını açıkladı.
Son haftalarda Musk, içerik kısıtlamalarını gevşetmeye ek olarak, platformu sahte hesaplardan arındırmayı ve birincil gelir modeli olarak reklamcılıktan uzaklaşmayı önerdi. Musk, abonelikler aracılığıyla gelirini artırabileceğine inanıyor.
Yakın tarihli bir röportajında Musk'a 'ifade özgürlüğü' kavramının herhangi bir sınırı olup olmadığı soruldu. Musk ise Twitter'ın dünya çapındaki ulusal yasalara uyacağını söyledi.
Öte yandan, şirket kurallarını ihlal eden gönderileri silmek veya kullanıcıları kalıcı olarak yasaklamak konusunda da bir değişiklik olacak gibi görünüyor. Bunun yerine, kuralları çiğneyen kullanıcılar için geçici, 'zaman aşımlı' engellemelerin tercih edilebileceği söyleniyor.
Ayrıca Musk'ın Twitter'ın algoritmalarını açık kaynaklı bir hale getirmek için de planı var.
Musk'ın sahte hesaplara karşı söylediklerine bakılırsa, anonim kullanıcılar ekstra incelemeye alınabilir.
İHA'nın haberine göre, Twitter'ı 44 milyar dolara satın alan Elon Musk, platformda yeni bir dönemin başlayacağının da sinyallerini verdi. Twitter'da bot hesapların son bulacağını söyleyen Musk, platformdaki üyeliklerin kimlik kartı ile olacağını belirtti. Musk, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Herkes istediğini yazabilecek. Botlar son bulacak. Herkes artık kişi olarak tanımlı olacak yani, takma isimliler veya troller platformda yer almayacak” dedi.
Twitter'da yeni patronun 'demokrasi için tehlikeli' olabileceğini öne süren çalışanlar var.
New York Times'ta ekonomi muhabirliği yapan Talmon Joseph Smith, şahsi Twitter hesabı üzerinden Twitter'ın mevcut çalışanlarının Elon Musk'ın şirketin başına geçmesinden ötürü bir hayli rahatsız olduklarını söyledi. Smith, Twitter çalışanlarından birinin "Kusacak gibiyim... Elon Musk'ın başında olduğu bir şirkette asla çalışmak istemiyorum." dediğini öne sürdü.
Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler ve düzenleyiciler, sosyal medyadaki zararlı içeriklerden oldukça rahatsız. Bu yüzden çevrimiçi ortamda zararlı içeriği kısıtlamak için yeni yasalar koyuyorlar.
Musk'ın ifade özgürlüğü başlığı altına soktuğu ama zararlı olan içerikler, durdurulmaması durumunda ünlü milyarderi büyük para cezaları ve erişim engellemeleri gibi çeşitli zorluklarla karşı karşıya bırakabilir.