Birçok erkekte görülebilen ve ihmal edildiğinde kısırlığa hatta uzun dönemde de erkeklik hormonun azalmasına sebep olabilen varikosel hastalığının mutlaka önemsenmesi gerektiğini dile getiren Op. Dr. Evren Işık, hastalığın sebeplerini ve tedavi yöntemini anlattı.
Ergenlik dönemiyle erişkin yaş aralığında birçok erkeğin hayatını olumsuz yönde etkileyen varikosel hastalığı ile ilgili bilgi veren Üroloji ve Androloji Uzmanı Op. Dr. Evren Işık, önemli bilgiler aktardı. Işık, "Testislerin etrafındaki toplardamar yapılarının varisleşmesi şeklinde tarif edebileceğimiz bu hastalığın görüldüğü 2 kişiden biri ne yazık ki çocuk sahibi olamıyor veya uzun dönemde cinsel problemler yaşıyor" dedi.
Evren Işık, "Testislerde anormal şekilde ısı değişikliğine sebep olan varikosel hastalığı, özellikle damar hastalıklarına karşı genetik yatkınlığı olan, uzun süre ayakta kalan ve sigara tüketen erkeklerde daha sık görülüyor" şeklinde konuştu.
Hastalığın basit bir muayene ve kısa süreli bir ultrason sayesinde kolaylıkla teşhis edilebileceğinin bilgisini veren Op. Dr. Evren Işık, "Hastalar, bu sorunun kısırlığa sebep olduğu ve erkekliğe zarar verdiği gibi olumsuz düşünceler içerisine giriyorlar; ancak bunlar hastalığın genellikle orta ve ileri düzeylerinde gerçekleşmesi beklenen senaryolar. Varikosel eğer erken dönemde teşhis edilir ve düzgün bir şekilde tedavi edilirse, kısırlık riski ortadan kaldırılabilir. Erkeklere bu hastalığı doğru anlatmak ve ergenlik döneminden itibaren varikosel hastalığı ile ilgili kendilerini muayene etmelerini öğretmek gerekir" diye konuştu.
Sabah ameliyat olan akşam evine gidiyor
Yapılan muayeneyi takiben deneyimli radyologlar tarafından uygulanması gereken renkli doppler ultrason ve hemen sonrasındaki sperm analiziyle beraber testosteron değerinin de ölçümü ile tüm test aşamasının bittiğini ve artık tedavi ile ilgili sürecin hastayla konuşulması gerektiğini söyleyen Op. Dr. Işık, “Varikosel hastalığının olumsuz etkileri, hastalık doğru bir şekilde tedavi edildiği takdirde geri çevrilebilir. 45 dakika süren cerrahi bir yöntem ile tedavi edilebilen bu hastalıkta operasyon kasık bölgesinden küçük bir kesi yapılarak gerçekleştirilir. Androloji kitaplarında ve kılavuzlarında da önerilen şekliyle, şu anda varisleşmiş ve ileride varisleşme potansiyeli olan tüm toplardamar yapıları mikroskop altında mikrocerrahi yöntem ile iptal edilir ve bu teknik sayesinde de hastalığın nüks etme ihtimali ortadan kaldırılmış olur. Genel anesteziye bile gerek kalmadan sadece belden aşağı spinal anestezi altında yapılan mikrocerrahi varikosel ameliyatına sabah giren bir hasta akşam saatlerinde evine rahatlıkla gidebilir" diye aktardı.
Sperm değerleri olumsuz şekilde etkilenmesine rağmen birçok hastanın varikoselle ilgili ameliyat kararında tedirginlik yaşayarak tedaviyi ertelemek istediğini kaydeden Op. Dr. Işık, şöyle devam etti:
"Hastalarımız teşhis konulduktan sonra kararsız ya da karamsar davranabilir. ‘Acaba sperm değerlerim etkilenmiş olsa bile şu anda çocuk sahibi olmak istemediğim için tedavimi yaptırmasam mı?’ veya ‘Ben kendimi şimdiden tedavi ettirip garanti altına mı alsam?’ diye düşünen birçok hasta var. Özellikle, yapılan testlerle sperm parametrelerindeki olumsuz değişim ortaya çıkartılmış ve kaliteli sperme ihtiyacı olan yani yakın dönemde evlenme planı olan veya çocuk sahibi olma beklentisi taşıyan her erkeğin varikosel problemini tedavi ettirmesi gerekir; çünkü ihmal edilmiş varikosel hastalığının uzun dönemde testislerdeki olumsuz etkiler belli bir süre sonra geri döndürülemeyebilir. Erken dönemde sperm değerlerini minimal düzeyde etkileyen bu hastalık, üzerinden belli bir süre geçtikten sonra tüm sperm parametrelerini sıfır noktasına kadar getirebilir, testosteron üretimini ciddi düzeyde bozabilir ve tedavi için artık çok geç olabilir."