Bir anda Türkiye’nin gündemine oturan ve ortaya çıkan detaylarıyla mide bulandıran, 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesi olayına tepkiler çığ gibi büyüyor. İsmailağa Cemaati'ne bağlı bir vakfın kurucusunun kızının 6 yaşında evlendirilmesi ve cinsel istismara uğraması olayı ortaya çıktığı andan itibaren Türkiye’yi derinden sarstı. Son olarak 6 yaşında evlendirilerek istismara uğradığını söyleyen H.K.G.'nin ulaşılan ifadesindeki ayrıntılar herkesi dehşete düşürmüştü. İfadesinde H.K.G.’nin istismara uğradığı kişiye ilişkin söylediği “Evliler böyle oyunlar oynar ama bu oyun kimseye söylenmez” sözleri herkesin içini sızlattı. Diğer yandan Türkiye’nin beklediği duruşma tarihi ile istenen cezalar da belli oldu. Son olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da katıldığı canlı yayında olayla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İşte kahreden olayın detayları…
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, katıldığı canlı yayında olayla ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Yanık "Açılan ceza davasında Bakanlık olarak müdahiliz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da hassasiyetiyle 20 yıldır devam eden bir mücadele var. Şiddetle mücadele var, çocuklara ilişkin şiddetle mücadele var. Bunu kimse inkar edemez." şeklinde konuştu. "Bundan sonra bu süreç hukuki olarak tamamlanasıya kadar işin içinde olacağız." diyen Bakan Yanık, "Hangi sebeple olursa olsun, hangi gerekçeyle olursa olsun kabul edilemez, meşru gösterilemez." ifadelerini kullandı.
Diğer yandan Bakan Yanık "Mağdur talep ederse, Bakanlık tarafından psikolojik destek de verilebilir. Çocuk istismarı, çocuğa yönelik istismar vakaları siyasetin konusu değildir. Bunlar son derece insani ve her toplumda karşılaşılabilecek konular. Bunu toplumsal bir mesele olarak kabul edip nasıl üstesinden gelebiliriz buna bakmamız lazım. Gayet tabi siyasi partiler tartışırlar ama insan söz konusu olduğunda bunu bir siyaset malzemesi haline dönüştürdüğünüzde meselenin aslını konuşamıyorsunuz." şeklinde konuştu.
Dosyaya ilişkin mahrem bilgileri paylaşmasını doğru olmayacağını söyleyen Bakan Yanık, "Basına yansıyan farklı yaşlar var. Hangi yaş olursa olsun, ortada bir çocuğun istismarı vakası var. 15 yaşın altında her halükarda bu durum suçtur. Rızası var deseniz de buna bakılmaz." dedi.
İsmailağa Cemaati’ne bağlı bir vakfın kurucusu olan Y.Z.G.’nin kızı H.K.G 1998 yılında İstanbul Fatih’te doğdu. Kız çocuklarının okutulmadığı bir ortamda büyüdüğü belirtilen H.K.G. ifadesinde Çengelköy’de yaşadıkları sırada babasının kendisini 29 yaşındaki K.İ. isimli müridiyle imam nikahı kıyıp evlendirdiğini anlattı. H.K.G., imam nikahı sonrası babası tarafından karşı komşuları da olan K.İ.’ye gönderildiğini söyleyerek o evde cinsel istismarın başladığını dile getirdi. Yaşananların kendisine oyun olarak aktarıldığını belirten H.K.G. ifadesinde “Ben ağladım. K.İ. evlendiğimizi söyledi. Annem, babam nasıl evliyse bizim de evli olduğumuzu anlattı. ‘Sen benim karımsın, ben senin kocanım’ dedi. ‘Evliler böyle oyunlar oynar ama bu oyun kimseye söylenmez’ dedi. Annem ile babam K.İ.’ye ‘Damadım’ diyordu.” şeklinde konuştu.
Olayda ilk dönemlerde annesinin yaşananlara karşı çıktığı ileri sürülürken baba Y.Z.G.’nin anne evde olmadığı anlarda H.K.G.’yi K.İ.’nin evine gönderdiği de iddia edildi.
H.K.G.’ye 13 yaşında nişan yapıldığı, 14 yaşında düğün yapıldığı belirtildi. 2012 yılında anne tarafından H.K.G.’nin hastaneye götürüldüğü ve muayenenin ardından doktorun polise haber verdiği de söylenirken o dönem 14 yaşında olan H.K.G.’nin kendisine ezberletilmiş şeyleri söylediği de ifade edildi. Bu doğrultuda H.K.G.’nin o dönemde 17 yaşında olduğunu söylediği ve kendi rızasıyla evlendiğini dile getirdiği ileri sürüldü. Diğer yandan hemen ardından yapılan kemik yaşı testine ise 21 yaşındaki bir kadının sokulduğu iddia edildi. O süreçte soruşturmanın kapandığı da belirtildi. H.K.G. ise 17 yaşına geldiğinde anne oldu ve radyoda dinlediği bir programda yaşadıklarının oyun olmadığını, cinsel istismara uğradığını fark ettiğini anlattı.
Verilen ifadeye göre bu yaşananların ardından H.K.G. tekrar içine kapandı ve 18 yaşına geldiğinde de kendisine resmi nikah yapıldı. Sonrasında sosyal medyada bir kadınla tanıştığını söyleyen H.K.G., bu kadının kendisine, kocasıyla konuşmasını kaydetmesini ve şikayetçi olmasını söylediğini belirtti.
Ses kaydında şu ifadeler yer aldı:
H.K.G.: “6 yaşında nikahımız kıyılmayaydı. Keşke babam ilişkiye izin vermeseydi… Yani bu sıkıntıların hiçbiri olmazdı”
K.İ.: “Var mı yapacak bir şey onu söyle. Dönebiliyoz mu.”
H.K.G.: “Ama telafi de olmuyor”
K.İ.: “Yani tam bir hatadır… Yanlış bir şey… Ha şu an ben kendi kız çocuğum olsa 6 yaşında evlendirir miyim. Evlendiririm. Ama o şekil bir şeye müsaade eder miyim. Etmem.”
H.K.G.: “Babam nasıl düşünmedi.”
K.İ.: “Hocaefendi her şeyi dört dörtlük mü düşünüyor. Bırak sen de Allah Allah.”
H.K.G: “Yani kızım daha küçük, 6 yaşında. İlişkiyi kaldırabilir mi, kaldıramaz mı, insan bunu bilmez mi…”
K.İ.: “Ben seni öyle görmemiştim. Öyle gittim işte. Ufaklığın öyle geçti dediğin gibi. Ne bileyim ya…”
H.K.G.: “Annem saçlarımı tarar senin yanına gönderirdi beni.”
H.K.G. yaşananlarla ilgili şikayetçi oldu ve bu konuşmadan sonra da K.İ.’nin cinsel saldırılarının sürdüğünü belirtti. Ayrıca H.K.G. şikayetçi olduğu sırada vücudunda morluklar olduğu da aktarıldı. K.İ., baba Y.Z.G. ve anne F.G. ise ifadelerinde H.K.G.’nin 17 yaşında evlendiğini ve cinsel istismara uğramadığını öne sürdü. K.İ. ses kayıtları için “Sık sık 6 yaşında evlendiğimizi ve tecavüze uğradığını söylüyordu. Kavga büyümesin diye onu onaylıyordum” şeklinde konuştu.
İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesinin tamamlanmasıyla Savcı iddianamede H.K.G.’nin annesinin ve babasının cinsel istismara göz yumduğunu dile getirdi. Buna göre K.İ., YZ.G. ve F.G.’nin zincirleme bir biçimde çocuğun cinsel istismarı suçu işledikleri ifade edildi. Savcı tarafından K.İ. için cinsel saldırı suçundan da ceza istendi.
H.K.G. tarafından savcılığa henüz 6 yaşındayken kendisine imam nikahı kıyıldığı zaman çekilmiş gelinlikli fotoğraflarının verildiği de ifade edildi. Dosyada 13 yaşındaki nişanının ve 14 yaşındaki düğününün fotoğraflarının da yer aldığı belirtildi. H.K.G.’nin artık İstanbul’dan uzak bir şehirde kendine yeni bir hayat kurmaya çalıştığı belirtiliyor.
6 yaşındaki H.K.G.'nin abisi ve kız kardeşleri bir video paylaşarak olayın doğru olmadığını ifade etti. H.K.G.'nin ağabeyi kız kardeşinin hafız olduktan sonra gelinlik giymek istediğini, Ümraniye'de bir fotoğrafçıya getirip fotoğraf çektirdiklerini belirtti.
Ağabey ayrıca iki kardeşinin daha hafız olduktan sonra stüdyoda fotoğraf çektirdiğini söyledi.
Ağabey, yaptığı açıklamalarda; 'Hafızlığa geçiş aşamasında çekilen bir fotoğraf. Bu delil diye gösterilen fotoğrafları görünce hayret ettik.' H.K.G.'nin kız kardeşi ise 'Gelinlikle fotoğraf çektiren herkes evlenmiş mi oluyor, bizim de fotoğraflarımız var. Bunlar gerçek değil' dedi.
Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Olayı şiddetle kınadıklarını belirten Ersoy; sorumluların en ağır cezayı almaları gerektiğini ifade etti. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün konuyla ilgili bir müfettiş görevlendirdiğini aktaran Ersoy, 'Konuyu hassasiyetle takip ediyoruz' dedi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede K.İ. hakkında 67 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası istenirken, baba Y.Z.G. ve anne F.G. hakkında 22 yıl 6 ay hapis cezası istendi. Mağdur H.K.G, 6 yaşından beri şüpheli K.İ. tarafından cinsel istismara uğradığı gerekçesiyle şikayette bulundu. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede, şüpheli K.İ. ile babasının kıydığı dini nikahla evlendirildiği, şüphelinin babasının talebesi olduğu ve karşılıklı dairelerde oturduklarını anlattı. Şikayetin devamında H.K.G, cinsel ilişkinin kendisine K.İ. tarafından oyun olarak gösterildiği belirtildi. Bu ilişkinin babasının onayı ile gerçekleştiği ve yaşı tuttuktan sonra resmi nikah kıyıldığını dilekçede sundu.
17 Ağustos 2012 tarihinde H.K.G. adet düzensizliği şikâyeti ile hastaneye müracaat etti. Yaşının küçük olmasından dolayı durum polis ekiplerine bildirildi. H.K.G., o tarihte alınan ifadesinde, 7 Nisan 2012 tarihinde şüpheli K.İ. ile kendi isteği ile evlendiğini, yaşının 17 olduğunu ve şikayetçi olmadığını söyledi. Soruşturmada esnasında H.K.G. kemik yaşı tespiti için hastaneye sevk edildi. 10 Aralık 2012 tarihinde alınan raporda H.K.G'nin 21 yaşında olduğu tespit edildi. Soruşturma yaşının 21 olmasından dolayı takipsizlik kararı ile sonuçlandı. H.K.G. 21 Ocak 2022 yılında İzmir'de alınan ifadesinde, olay tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne babasının başkanı olduğu vakıfta çalışan M.E.M. İle birlikte gittiğini, film çekilmesi için sıra beklediği esnada kendisi yerine başka birisinin filminin çekildiği ve kendisine herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi. Şüpheliler olay esnasında kendi aralarında konuştukları sırada bu konuşmalar H.K.G. de şahit oldu. Şüpheliler H.K.G.'nin yerine başka birini kemik testine sokulduğu, bu kişinin 18 yaşında olması yeterli iken daha büyük birinin teste sokulması nedeniyle şüpheli K.İ.'nin M.E.M.'ye kızarak "Kızın yaşının 18 olması yeterliydi, neden daha büyük birini soktunuz ama savcı iyi yedi" dediğini söyledi. H.K.G.'nin doğum raporu ve doğum tutanağı Sapancı Kaymakamlığından istendi. H.K.G.'nin 8 Mart 1998 tarihinde özel bir hastanede doğduğu belirlendi. Kemik tespiti için başka birinin teste sokulması ile ilgili şüpheliler hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan soruşturma başlatıldı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede şüpheli K.İ. hakkında "Çocuğun cinsel istismarı" ve "nitelikli cinsel saldırı" suçlarının zincirleme halde işlenmesinden dolayı artırım uygulanarak 67 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi. Baba Y.Z.G. ve anne F.G. hakkında "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Şüpheliler 22 Mayıs tarihinde ilk kez hakim karşısına çıkacak.